Tek bir cevabım olacak:”Hayır”.. Açmak gerekirse, biz çevirmenler olarak kelimelerin anlamlarıyla oynayan, onları yabancı dilde ifade ettiği tam manasıyla hedef dile aktarmaya çalışan kişileriz, özellikle atasözleri, deyimler, deyişler, edebi çeviriler vs gibi tercümelerde bu durum üst seviyeye çıkıyor. Kimine göre derin bir sessizlik, kimine göre hafif bir müzik ama ne olursa olursa olsun derin bir konsantrasyon gerektiriyor. Eğer biz makine değilsek ve çevirirken beynimizi kullanıyorsak, o çeviriye harcanan emek ve diğer durumlar göz önünde tutulduğunda günde 10 sayfayı geçmememiz gerekiyor. Yoksa beyin bir yerden sonra algılarını farklı çalıştırıyor, dikkatimiz dağılıyor, cümlelerin içinden çıkmakta zorlanıyoruz. Tabii ki bir süre sonra buna da alışıyoruz, ama gerçekten hem çevirmen / tercüman için hem de çeviri metnin kendisi için günde 40 sayfa çok ağır bir yük

Tags: