Dil bilmek çeviri yapabilmenin sadece ilk koşuludur. Ve bir ülkede yaşıyor olmak, o dili bildiğin anlamına da gelmiyor. Dili bilmek demek, noktası, virgülü ile, atasözü, deyimi, terimleri ve telaffuzu ile o dili kullanabilmek demektir. Bana ” Almanca Çevirmen” olarak başvuran duvar ustası amca, Almanya’da 5 yıl kalmayı “çevirmen” olmak için yeterli sanıyordu. Uzmanlık alanınız nedir? diye sorduğumda ” İnşaat ama özellikle duvar” demesinden şüphelenmeliydim aslında. Buyrun, bu da Almanya’da yaşayan ve ebeveynleri için özgeçmiş dolduran bir gencimizin şahane Almancası. Ben bu”Artikel”leri ezberlermek için sabahlara kadar boşuna mı oturdum, kağıtları üçe bölüp bölüp rastgele kelime seçip ilgili bölüme yazdım. Kuralları ezberlemek bir yılını alıyor zaten, bir yıl da istisnaları ezberlemek ile geçiyor :) Oysa neymiş, “Türkiş” yaz gitsin.‎Troja Reisen Ve Tercümanlik’tan aldığım bu fotoğrafın bir sayfası daha varmış ve işin ilginç tarafı bu fotoğraflar Adnan Bey’in değerli yorumları ile “Federal Almanya’da 10 yıl okula giden ve eğitim alan bir gencin anne ve babası için yazdığı bir özgeçmiş”miş. “Zuhause sauber machen” yazmış çocuk, bir Almanca çevirmeni rica ediyorum bana bir bardak su versin.

[print_gllr id=656]

Tags: