Üçüncü bölüm ”Meslek Profili”. Ben bir çevirmen ve çeviri işletmesi sahibi olarak tek tek okudum. Herkesin de okuması gerekir diye düşünüyorum. Bir çevirmen, bunu okuduktan sonra hala daha metni incelemeden, kelime araştırması yapmadan, kontrol etmeden, imla denetimi yapmadan ve kaydetmeden çeviriyi teslim edebiliyorsa kendine “çevirmen” diyemez buna göre, çünkü meslek profilinin dışında kalır. Bir çeviri işletmesi de aynı şekilde işi sınıflandırmadan, uzmanına yönlendirmeden, uygun süreçlerden geçirmeden, çevirmenler için güvenli ve sağlıklı koşullar yaratmadan, çevre koruma koşullarına uymadan çalışıyorsa bir oturup düşünmeli. Çeviri talebini hazırlarken bile neler yapılması gerektiği yazılmış. Yüz TL’ye yaparız diye cevap yazan bürolar kaldı mı bilmiyorum ama böyle olmaması gerektiği açıkça belirtilmiş. Meslek profilindeki çalışmalarını Elif Hanım tek tek gösterdi, çok tartışmalı, bol önerili bir bölüm olmuş bu. Elindeki çalışmada her çalışma grubu üyesinin hangi maddeye ne cevap verdiği ve fikirleri vardı. Saklamayı veya tek tek değerlendirmeyi sonuna kadar hak eden bu görüşleri zaman darlığından dolayı bir kenara itmek yerine, kim ne söylemiş diye belirterek ayrıntılı bir çalışma yapmışlar. Çevirmenin kastı kendine, başka kimseye bir zararı yok gördüğünüz gibi  Bu süreçte ne kadar detaya indiklerini lütfen siz de görün. “Çalıştığı alanda ortaya çıkan çevresel atıkların ve dönüştürülebilir malzemelerin doğru yere iletilmesini sağlar. “ Bu bölümde de öğrendiğim en önemli şey, çeviri sürecinin metni önümüze koyup çeviriye başlamak olmadığı idi.

İSG ile ilgili önlemleri almak ile başlayan süreç bakın neleri kapsıyor? Özellikle hem çevirmenlerin hem çeviri işletmelerinin dikkatlice okuması gereken bir metin bu. Sırf bu üçüncü madde uygulansa çevirmenlerin hata yapma riski sıfıra iner, çeviri büroları müşteri ile doğru iletişim kurar ve fiyatın değil, çeviri kalitesinden yana tercih kullanmalarını sağlar. Açık, dürüst ve net teklif verir. Çeviri işletmesi müşteri ile sözleşme yaparak kendini olası tutarsız davranışlardan ve emek hırsızlığından korur, bu koruyuculuğunu çevirmenine yansıtır. Kaynak metnin çözümlemesini yapan, yardımcı malzemeleri temin eden, iş programını yapan, arşiv işlemlerini yürüten ve bu şekilde çeviriye başlayan bir serbest çevirmen, planlı, programlı ve destek içeren bir çalışma sürecinde en verimli işini ortaya koyar.

Bundan sonrası daha da ilginçleşiyor. Bu zamana kadar hiçbir yerde dile getirilmemiş bir konuya parmak basıyor. Buyrun beraber inceleyelim: