Çevirmenlik Meslek Standardı Resmi Gazete’de yayınlandı. UMY ise yakında çıkacak. Sonra sıra sınav ve sertifikasyonda.

Yapılan etkinliklerde bu süreçler hakkında bilgilendirildik. Başta hissettiğimiz büyük heyecan gittikçe yerini şüphe ve korkuya bıraktı. Böyle hoyrat bir sektörün standartlar ve yeterliliklerle düzene girme ihtimalinin olması bile elbette çok sevindirici fakat sürece daha geniş bir açıdan da bakmak gerekli.

Soru 1. Sınavlar hangi kuruluş(lar) tarafından yapılacak?

Soru 2. Sınav yapan kuruluş(lar) kim tarafından; nasıl denetlenecek? Sınavlarda çok yaşanan başkası yerine sınava girme gibi sahtekarlıkların önüne nasıl geçilecek?

Soru 3. Sınava girmek için büyük ihtimalle belli bir ücret ödememiz gerekecek. Bu ücretler neye göre belirlenecek? Bu ücretleri yeni mezun bir çevirmen de senelerdir sektörde olan bir çevirmen de ödeyebilecek mi? Sınavda başarılı olamayanlar bir daha sınava girmek isterlerse yeniden sınav ücreti ödeyecekler mi?

Soru 4. Farklı alanlarda farklı sınavların yapılacağı söyleniyor. Her alan için ayrı ücret ödenirse ve katılım yoğun olursa büyük bir bütçe oluşabilir. Bu bütçe sayesinde sınav yapan kuruluş(lar) nasıl bir pozisyonda olacak? Bu kuruluşlara ne kadar kim tarafından yatırım yapılacak? Devlet mi; özel sektör mü? Bütçenin tamamı masraflar için mi kullanılacak yoksa kâr elde edilecek mi? Kâr edilecekse sınavı yapan kuruluşun amacı kâr etmek mi olacak?

Soru 5. Sınavlar nedeniyle ülkemizdeki eğitime eklemlenmiş ticarethane modellerinin bir benzeri daha ortaya çıkabilir. Bu aşamada bu süreç hedeflendiği gibi müfredatların güncellenmesine mi neden olur; yoksa insanlar sınavları geçemedikçe dershaneler gibi yeni eğitim kurumları(!?!) mı oluşur? Ya da çeviri bölümleri müfredatlarını sınavlara göre güncellerse sınavlara öğrenci yetiştiren dershanelerden ne farkları kalır?

Soru 6. Benzersiz bir süreç olan “çeviri süreci” nasıl bir sınavla ölçülecek? Doğru cevaplar kime göre/neye göre belirlenecek? Yaratıcılığın bu kadar önemli olduğu bir süreçte doğru cevap nasıl belirlenecek?

Soru 7. Sınavda sınava giren kişinin bilişsel süreçleri mi; çalışma şekli mi; yoksa sonuç olarak meydana getirdiği çeviri ürün mü değerlendirilecek?

Soru 8. ÖSS’nin (ve muadili diğer sınav isimleri) yabancı dil soruları gibi çoktan seçmeli mi yoksa sınava katılanların elleriyle tek tek cümle kurup yazdıkları bir sınav mı bizi bekliyor? Eğer çoktan seçmeli bir sınav olmayacaksa sınavda elle mi yazı yazılacak yoksa sınav bilgisayar ortamında mı olacak?

Soru 9. Sınavda verilen cevapları kontrol edecek kişilerin standartlarını ve yetkinliğini kim belirleyecek? Bu kişiler nasıl seçilecek? Bu aşamada sınavı yapacak olan kuruluş mu etkili olacak; yoksa bu seçimi kuruluş dışında kim(ler) yapacak?

Düşündükçe sınav ve sertifika alma konusunda daha bir çok soru akla gelebilir.

Çevirmenin sertifikalı olmasının zorunlu olmayacağı söyleniyor.(Sertifikanın zorunlu olmaması da akla başka soruları getiriyor.Onlara hiç girmeyelim.) Bu durumda senelerdir sektörde olan, kendini tanıtmış çevirmenler sorun yaşamayacaktır. Sertifikasız olmanın öncelikle yeni mezunlar ya da sektöre yeni girenler için bir dezavantaj olacağı aşikar.

Çoktan seçmeli soruları cevaplayıp merkezi bir yerleştirme sistemiyle çeviri bölümlerine giren öğrencilerin durumu ve bu bölümlerden mezun olan “çevirmen”lerin çeviri edimine ne kadar sahip olduğu ortada. Bu yüzden “Zaten çeviri bölümünden mezunum; ne sınavı, ne sertifikası!” zihniyetini doğru bulmuyorum. (Kimse bana saldırmasın “Sen kimsin ki? Ne anlarsın çeviri bölümlerinin durumundan?” diye. Durum ortada: bölümü tercih ederken 100 kişi çevirmen olacağım diyor, bölüme girdikten sonra 61 kişi neden vazgeçiyor? Çevirmen olacağım diyen 39 kişinin kaçı mezun olduktan sonra hala çeviri yapmak istiyor? Bunların kaçı sektöre girip başarılı bir çevirmen olabiliyor?)

Bu sürecin gerçek çevirmenlerin öne çıkacağı, sektörde tutunabileceği bir ortam yaratmasını diliyorum.

Tags:

2 Comments

  1. Senem Kobya Nilay Hanım, sizi gönülden tebrik ederim. İlk önce bu kadar cesur olduğunuz için. İkinci olarak bu kadar önemli bir konuyu dile getirdiğiniz için. Son olarak da kaleminizin kuvveti için..
    23 Nisan, 22:48 · Beğen · 1

    Nilay Kilic Çok teşekkür ederim. Biliyorsunuz toplantılarla, etkinliklerle süreç hakkında yeni şeyler öğreniyoruz. Ama bu sürecin bir de sonu var. Son olarak bizi ne bekliyor kimse bilmiyor gibi. Dernekler de farklı şeyleri savunuyor. Belki çok şüpheciyim, belki de çok karamsar ama geleceğimiz için endişeleniyorum. Çevirmen olan, olmak isteyen ya da az da olsa bu süreçten etkileyebilecek herkes bu soruların cevabını merak etmeli bence. Fakat kimse bunları açık açık sormuyor.
    Ayrıca belirtmeliyim ki kimseyi eleştirmek istemiyorum. Bu yüzden bazı soruların tahmin ettiğim cevapları olsa da tarafsız kalıp sadece soru sormak ve anlamak istedim.
    23 Nisan, 22:59 · Beğen · 1

    Erkan Altınsoy Nilay Hanım, yazınızı okudum; endişeleriniz gayet yerinde ve mantıklı. Hepimizin aklına bu tür sorular geliyor. Ben de işin sonu nereye varacak, yeni bir düzen nasıl kurulacak diye merak ediyorum Anladığım kadarıyla şu anki durumu aktarayım, yanlışım varsa, bilenler düzeltsin. Şu an için meslek sayılmayan bir mesleğin yerleşmesi için genel adımların atılmasıyla işe başlandı. Önce genel standartlar belirleniyor, ardından bu standartlara bu mesleğin sahiplerinin uyduğunu gösteren değerlendirme ve sertifika verme sürecine geçilecek. Ama bunun zorunlu olmayacağı, tıpkı şirketlerin aldığı kalite belgeleri gibi isteğe bağlı, ya da özendirici olacağı söyleniyor. Çevirmenlik yeteneğinin nasıl ölçüleceği ve çeşitli dillerde bunun nasıl yapılabileceğiyle ilgili de tartışmalar olacaktır. Bununla ilgili sanırım üniversitelerin yaptıkları sınavlar ve değerlendirmeler örnek oluşturacaktır. Bu komisyonlarda zaten üniversite temsilcileri de var. Sonuç olarak bu süreç gayet saydam bir şekilde yürüyor diye düşünüyorum. Herkes her zaman her yerde görüşlerini ortaya koyabilir, eleştirebilir. Yangından mal kaçırır gibi, aceleyle yapılan bir şey yok. Hatta tartışmalar uzadığı için işlerin yavaş gittiğinden şikayet edenler var.
    23 Nisan, 23:13 · Beğen · 2

    TC Medikal Çeviri Ben şu anda zevkle okuyorum, birazdan yorum yapacağım sakıncası yoksa
    23 Nisan, 23:19 · Beğen · 1

    TC Medikal Çeviri Okudum çok güzel yazmışsınız
    23 Nisan, 23:24 · Beğen · 1

    TC Medikal Çeviri Bence son derece yerinde sorular ama en az endişelenmesi gereken kesim filoloji ve mütercimlik bölümünde okuyan meslektaşlarımızdır.
    23 Nisan, 23:27 · Beğen · 2

    TC Medikal Çeviri Kim ne derse desin fakülte mezunu çevirmen arkadaşlarımız piyasaya hükmedecek birikime sahipler sadece daha özgüvenli olmaları yeterlidir
    23 Nisan, 23:28 · Beğen · 1

    TC Medikal Çeviri Öncelikle mütercim-tercümanlık bölümü mezunlarının sınava girmesine resmen gerek yok ayrıca teknik olarak da anlamsız… Bu sınav sadece diğer bölümlerden mezun olanların girip kendilerini kanıtlamaları için bir fırsat….
    23 Nisan, 23:40 · Beğen · 1

    Nilay Kilic Yorumlarınız için teşekkür ederim.
    Bu süreçte bizi bekleyen sınavın üniversitelerdeki sistemle yapılmasının ve başarılı olmasının mümkün olduğunu pek düşünmüyorum. Haklısınız hocalarımız da süreçte aktif rol oynuyorlar. Ama üniversitelerde yapılan ölçme ve değerlendirme yöntemleri uygulanacaksa çok ilginç olur çünkü bu durumda çeviri bölümü mezunu olanlar zaten bu sınavları geçmiş olacaklar. Bir daha sınava girecekler. Tıkır tıkır çözerler soruları elbette. Peki onların arasında sınavı geçemeyenler hiç çıkmaz mı? Bence kesinlikle çıkacak. Ben de bir çeviri bölümü öğrencisiyim. Bu yüzden size acı bir gerçek söyleyeceğim: maalesef hocalarımız çok bonkörler ve onların üniversitedeyken bonkör davranıp bol puan verdiği arkadaşlarımız böyle bir sertifika sınavında çuvallayacaklardır. Eğer bu yaşanmazsa da o sınava ilk önce ben itiraz ederim Ayrıca üniversitede hocalar sınav yapmadan önce az çok öğrencisini tanır. Bu süreçte yapılacak sınavda buna imkan olacağını sanmıyorum.
    Ben şu anda korkuyorum çünkü hiçbir şey belli değil. Adil ve bu kişi şu alanda çeviri yapabilir ya da yapamaz diye alınacak sonuçların gerçeklerle örtüştüğü bir sistem olacağına inandığım gün korkmayacağım. Umarım bu gerçekleşir.
    23 Nisan, 23:40 · Beğen · 1

    TC Medikal Çeviri Böyle bir sınav yapılacaksa zaten soruları belirleyecek olanlar akademisyenlerdir.
    23 Nisan, 23:43 · Beğen · 1

    TC Medikal Çeviri Ayrıca kimse mütercimlik mezunlarına sınav yapamaz hem saçma hem imkansız
    23 Nisan, 23:44 · Beğen · 1

    TC Medikal Çeviri Bunca yıllık deneyimime göre tek geçerli sınav yaptığı çevirinin başarılı olup olmamasıdır.
    23 Nisan, 23:44 · Beğen · 1

    Erkan Altınsoy Bence de üniversitedeki ölçme ve değerlendirme yöntemlerinin aynen tekrar edilmesi anlamsız olur. İkincisi, bu sınavların daha objektif olacağını düşünüyorum, buna inanmak istiyorum. Üçüncüsü, üniversitede, belki okuldan okula sistem değişiyordur ama, 100 üzerinden 50 alan sınavı geçiyorsa, bu sınavda 70 ya da 80 alan geçecek şeklinde olabilir. Bu durumda zaten çıta yükseltilmiş olur ve üniversitedeki sınavda sınıfın neredeyse tamamı geçer not alırken, bu durumda yarısı ya da daha azı geçer not alabilir. Bunlar sadece fikir jimnastiği tabii. Zaten o aşamaya henüz geçmedik. Yine uzun uzun tartışmalar olacaktır.
    23 Nisan, 23:48 · Beğen · 3

    Erkan Altınsoy Bu işi genel olarak şöyle düşünmek gerekiyor. Bu çıkarılan zorluklar ya da bürokrasi gerçek ve ciddi çevirmenle gerçek olmayan “başka bir şey yapamıyorum bari çevirmen takılayım”, “biraz yabancı dil biliyorum ben de çeviri yapayım” gibi uyduruk çevirmenleri ayırt etmek için. Şu anda ne yazık ki piyasadaki çevirmen kalitesinin dibi yok. Neredeyse 3 ay dil kursuna giden çevirmenim, diyor. Ne yazık ki piyasada böyle hatırı sayılır bir kuru kalabalık var. Bunları ayıklamak için.
    24 Nisan, 00:04 · Düzenlendi · Beğen · 2

    TC Medikal Çeviri Kesinlikle Erkan Bey, çok güzel ifade etmişsiniz…. elinize sağlık…
    23 Nisan, 23:54 · Düzenlendi · Beğen · 1

    Selçuk Dlsn UMY’yi görmeden içeriğini tam olarak bilemeyiz tabii ama, ülkemizde bu konuda çok geç ve dolayısıyla çok geride kalındığını düşünüyorum. Şu an piyasa öyle bir durumda ki, “En kötü sınav, hiç sınav olmamasından iyidir” demek bile mümkün. Ama sertifikanın zorunlu olmaması sadece sorumluluk sahibi çevirmenin ve çeviri işletmesinin bu yeterliği dikkate alacağı anlamına gelecektir. Zorunluluk olmadı mı, eski düzen devam eder. Yani ne kaliteli çevirmenin fiyatı artar, ne de kötü çevirmenin yaptığı berbat çeviriler piyasadan çekilir. Belki yurt dışına açılırken elimizde belge olması yararımıza olur. Sonuç olarak konu gelip “zorunluluk” anahtar kelimesine dayanır ve o anahtar kullanılmadan sektörün önündeki kapalı kapılar açılmaz
    24 Nisan, 00:04 · Beğen · 2

    TC Medikal Çeviri Hem Erkan Bey hem de Selçuk Beyin mesajları bu konudaki engin deneyimlerini bir kez daha ortaya koyuyor ki son derece doğru görüşler bunlar.. Selçuk Beyin bahsettiği “zorunluluk getirilmesi” hususu çok yakın zamanda hayati önem kazanacak çünkü ülkemizdeki çeviri kalitesinin yerlerde süründüğü yurtdışında tescillenmek üzere….
    24 Nisan, 00:07 · Beğen · 2

    TC Medikal Çeviri Bir başka deyişle bu ülkedeki yüzde birlik gerçek çevirmen dilimi geriye kalan yüzde doksan dokuzluk SAHTE ÇEVİRMEN kesitini ekarte edemeze bu ülkedeki çevirmenlerin hiçbiri çevirecek metin bulamayacak… bu tehlikenin çok az kişi farkında…
    24 Nisan, 00:09 · Beğen · 2

    TC Medikal Çeviri Yurtdışında yaşayan ve yabancı dili çok iyi bilen başarılı Türk çevirmenler ülkemizdeki potansiyeli ele geçirmek üzereler… kimse farkında değil…
    24 Nisan, 00:11 · Beğen · 1

    TC Medikal Çeviri Ülkemizdeki akademisyenlerin süreli yayınlarının kabul edilmesi için belli çeviri firmalarına yönelmeye mecbur bırakıldığını acaba kaç kişi biliyor?
    24 Nisan, 00:13 · Beğen · 2

    TC Medikal Çeviri Belli akademik yayın odakları, makalelerinin yayınlanması için belirli kurumların onaylarını ve dolayısıyla belirli çeviri ekollerinin tercihini mecbur tutuyorlar. Akademik ve medikal çeviriyle uğraşanlar bunu iyi bilirler…
    24 Nisan, 00:15 · Beğen · 1

    Handan Calis Ural İnsanlar bu durumda boşuna mı diploma alıyor mademki tekrar tekrar sınavlara girmek zorunda kalıyoruz. Bu durumda üniversiteleri kaldırsınlar isteyen sınava girsin alsın yeterliliğini veya alamasın. Demek ki ülkemizde kimse kimseye güvenmiyor ki sürekli sınavlar yapılma ihtiyacı duyuyor herkes.
    24 Nisan, 00:17 · Beğen · 2

    TC Medikal Çeviri Zaten ben de bunu iddia ediyorum Handan Hocam…kimse mütercim-tercümanlık mezunlarını sınava girmeye mecbur tutamaz..
    24 Nisan, 00:18 · Beğen · 1

    Handan Calis Ural Liseden mezun çocuklar üniversite sınavına giriyor, üniversite bitiyor yok KPSS; KPDS ….vb devletin para toplamasından başka bir şey değil…demek ki hiç bir yerde standart yok….bu ülkenin genel hastalığı bu…..
    24 Nisan, 00:23 · Beğen · 2

    Erkan Altınsoy Şöyle düşünüyorum. Çeviri bölümünde okuyan bir öğrenci okuldan mezun olduğunda çevirmen olup olamayacağının bilincindedir. Hocalarıyla zaten konuşmuştur, önerilerini almıştır. Çevirmen olmaya kalkıyorsa belli bir düzeyin üzerindedir. Bu kişi zaten piyasaya iyi bir çevirmen olarak ya da iyi bir çevirmen olma yolunda ilerleyen deneyimsiz çevirmen olarak katılacaktır. Bu kişilere zaten hiç kimsenin itirazı olmaz. Hatta bu kişinin başka herhangi bir sınava girmeye ihtiyacı da yoktur normalde. Bence bu sınavlar öncelikle başka bölümlerden mezun olup da çevirmen olduğunu kanıtlamak isteyenler için olacaktır. Ayrıca çeviri bölümünden mezun olup kendini kanıtlamak isteyenler de olabilir. Bu bir çıtadır. Bir hedeftir. Şu anki başıboşluğa göre önemli bir aşamadır. Yoksa, normalde bir işe alırken çevirmen için en güzel sınav deneme çevirisi yaptırmaktır. Çeviriyi güzel yapıyorsa sınavı geçmiştir, yapamıyorsa, geçememiştir. Hangi okulu bitirmiş, hangi sertifikası var, istenen çeviriyi iyi yapamadıktan sonra, bunların hiçbir değeri yok.
    24 Nisan, 00:33 · Beğen · 4

    TC Medikal Çeviri Bütün gecenin Z raporu oldu bu mükemmel açıklama

  2. Öncelikle mütercim-tercümanlık bölümü mezunlarının sınava girmesine resmen gerek yok ayrıca teknik olarak da anlamsız… Bu sınav sadece diğer bölümlerden mezun olanların girip kendilerini kanıtlamaları için bir fırsat….

Comments are closed.