Almanca ve “umlaut”! Almanca’yı Türkiye’nin en iyi Anadolu Liseleri’nden birinde, idealist ve çok çalışkan bir öğretmenden öğrendim. 11 yaşında bir çocuk için günde 9 saat Almanca + evde en az 20 sayfa ödev ile hayat benim için sadece Almanca, en çok Almanca, her yer Almanca durumuydu. Başka türlü de bu şahane dili öğrenemezsin zaten. Benim en sevdiğim durumu şudur Almanca’nın. Bin tane kuralı vardır. Hepsini ezberlersin. Artikelleri de ezberlersin. Mecburen. Bazılarının küçük ipuçları vardır.-ung ile biten “Die” alır gibi. Pek sevinirsin. Kural, kural, kural ezberleyip durursun ama bir de kuralların ” istisna”ları vardır. İsyaaaaağğğn şarkısını Halil Sezai Almanca Artikel ezberlerken bulmuş olabilir, bilemiyorum veya fiil çekimlerinde. Geçmiş zaman haben+ geVt ise “ist gegangen” nedir o zaman?
İşte bu bunalımlarda en sevdiğim şey Scharfes S’ti. Yazarken şıktı. Bir karizması vardı. O B değil, scharfes S derdin ama gerekli durumlarda büyük B ile yazabilirdin, çok sorun çıkmazdı. Ama Umlaut’a gıcığım. Evlat olsa sevilmez. Ö ile Ü bizde de var ama onlar noktalı O ve U değil. Ae yaz o zaman diyebilirsiniz. Demeyin. Ae değil o. Umlaut A!