Kitle kaynaklı çalışma, yapılması gereken bir işin genellikle çevrimiçi olarak, bir grup insandan sağlanmasıdır. Bu çalışma şekli “crowdsourcing” olarak anılmaktadır; ‘crowd’ ve ‘outsourcing’ kelimelerinin birleşimiyle oluşan bu sözcük, bir işin yapılması işin dışarıdaki topluluğun önüne çıkarılması anlamına gelmektedir.

Daha anlaşılır olması için her gün elimizin altında olan ünlü bir örnek verelim: Wikipedia.
Bu site, kendi yazar ve editörleriyle kendilerine ait bir ansiklopedi kurmak yerine, bir kitleye kendi kapsamlı ansiklopedilerini oluşturma gücü verdiler.
Sonuç ise çevrimiçi dünyanın gördüğü en kapsamlı ansiklopedinin meydana gelişi oldu.

Kitle kaynaklı çalışma yöntemini ayrıca başarılı bir şekilde Facebook, Twitter, TED gibi sosyal siteler de kullanmakta. ‘Kendi dilinizde bu sosyal ortam nasıl görünsün isterseniz buyurun öyle çevirin’ sloganı atıp, fazla çeviri yapanlara da ‘çevirmen’ rozeti vererek tatmin edip, kendi işlerini halletmiş oluyor bu sitelerden bazıları. Tabii, kendine göre artıları ve eksileri var diyebiliriz bu durumun.

Kitle kaynaklı çeviri nasıl işler?

Öncelikle bir talep sahneye girer. Amaç uluslararası olarak büyümek, birçok dilde hizmet sunmak. Talebin sahibi kişi veya kuruluş bir kitle kaynaklı çeviri hizmeti sitesi veya kuruluşuna başvurur. Site, söz konusu metinleri alarak kendi bulut sistemine yükler ve çalışanları veya gönüllüleri ile paylaşıma açar. Yüklenen metin çoğu zaman parçalara ayrılarak daha hızlı bitmesi sağlanır. Çalışanlar bu işe dair konu, içerik ve fiyat gibi detayları görerek işi yapıp yapmamaya karar verirler. İlgisini çekenler girip belirli sayıda parçayı çevirir ve buna göre ücret alır. Bazı sistemlerde başka çalışanlar da aynı parçayı görüntüleyip çevirinin doğruluğunu onaylayabilir, oylayabilir. Çok çeviri yapanlar ve çevirilerine fazlaca onay alanlar sitede parlar ve nispeten daha yüksek gelir elde edebilirler. Tüm bu işlem sonrasındaki adım ise bir gözden geçirme veya redaksiyondur. Müşterinin istediği kalite ve verdiği fiyat doğrultusunda kitle kaynaklı ortaya çıkan çeviri bir veya iki kez deneyimli editörler veya profesyonel çevirmenler tarafından denetlenebilir.

İyi yanları nelerdir?

Kitle kaynaklı çeviri geniş bir dil yelpazesi sağlar. Şöyle ki, kitle kaynaklı çalışan bir şirket bünyesinde dünyanın dört bir yanından, çok farklı dilleri ve hatta diyalektleri konuşan çevrimiçi yüzlerce çalışan barındırabilir. Yahut bir iş talebi üzerine çevrimiçi ilan yoluyla en nadir dillerin çevirisi için dahi çok sayıda profesyonel, amatör veya gönüllüye ulaşabilir.

Bu yöntemin bir diğer büyük avantajı ise hızlı çözüm üretmesi diyebiliriz. Eğer söz konusu metin çok uzun olmamakla birlikte açık kaynaklı olarak da paylaşılır ise, müşterinin birkaç dakika içinde bile çıktıya ulaşabileceği söyleniyor. Bunun sebebi, internet üzerindeki yeterliliği değişkenlik gösteren çok sayıda insanın o anda sunulan metne anında erişime sahip olmasıdır. Bu erişim serbestliği, birçok yanlış çeviriyi beraberinde getirecek olmakla birlikte, yine çok sayıda insanın aynı metin üzerinden geçmesiyle ortaya çıkan çeviride aşamalı bir iyileşme gözlenmesi karşılaşılan bir durumdur.

Kitle kaynaklı çevirinin müşteri açısından hızlı teslimat dışındaki bir diğer ve oldukça çekici yanı ise işin maddi boyutudur. Kitle kaynaklı platformlardaki çevirmenler genellikle profesyoneller olarak görülmeyip, bu işi hobi olarak veya deneyim kazanmak için yapanlar olarak değerlendirilirler. Kaldı ki bu değerlendirmeyi doğru bir tespit olarak adlandırabiliriz. Zira profesyonel bir çevirmenin normalde alması gereken ücretin yalnızca yüzde yirmisi gibi bir orana çalışıp mesleğini ve hayatını idame ettirmesi tartışmaya sunulabilecek konu sınırları dışında kalmaktadır.

Zorlukları Nelerdir?

Kitle kaynaklı çeviride belirli alan konularındaki metinler için uzman bilgisi eksikliği yaşanacaktır. Birçok alan bu yargıya dâhil olmak üzere özellikle tıp metinleri gibi hassasiyeti yüksek alanlarda bu çeviri yönteminin tercihi düşünülemez.
İşin kalite boyutu ayrı bir tartışma konusu yaratmaktadır. Ne kadar gözden geçirme uygulansa da, metnin profesyonel elinden çıkmış bir ürün kalitesinde olmayacağı düşünülmektedir. Doğruluğu hallettik desek de terminoloji, sözcük seçimi, biçim ve biçem gibi konulardaki tutarsızlıklar da bir başka zorlu cephe açacaktır bu yönteme.
Teknoloji ise bu yöntemin hem temel dayanağı, hem de ona ket vurabilecek bir temel unsur olarak çıkabilir karşımıza. Bu yöntemin gereksinimi olan bulut sistemleri veya bilgisayar programlarını karşılayabilen insanlar dâhil olabilecektir sadece kitleye. Fakat ülkeler arasındaki teknolojik sınırlar zaman zaman YouTube gibi kanallardan bazı videoları izlememizi bile engelleyebilmekte. Ayrıca saat dilimi farklılıkları da, çeviri ihtiyacı duyulan dilin kullanıcısına o iş için anında ulaşılmasının önünce büyük sayılabilecek bir engeldir.
Bir de bu kadar büyük bir topluluğu bir arada tutma ve de kazancın düşüklüğü göz önünde tutulduğunda sürekli olarak düşmesi beklenen motivasyonun yüksek tutulmasını sağlama uğraşı beliriyor karşımızda. Buna yönelik çözüm olarak yukarıda da belirttiğim gibi rozetler, unvanlar, küçük hediyeler dağıtma; çok çalışana birkaç lira fazla verme gibi çalışmalar ile sık karşılaşılmaktadır. Tabii bir de her projeyle büyüyecek olan bir topluluğun kontrolü gittikçe zorlaşacak; durumun kaotik bir hal almaması için zaman ve maliyet tüketici yeni önlem ve yöntemler arayışına gidilecektir.

Peki, neden tercih ediliyor ve nerelerde kullanılıyor?

Diyelim ki yeni serpilmek isteyen bir marka bir logo tasarlamak istiyor. Bu fikri bir iş olarak kitleye açtığında ihtiyacı olandan çok daha fazla çeşitlilik ve üretkenliği, diğer yöntemlere göre oldukça hızlı ve daha düşük maliyetle elde ediyor.

Çeviri alanından konuşacak olursak, Facebook ve Twitter kendi arayüzlerini kitle kaynaklı olarak ‘Twitter Çeviri Merkezi’ gibi ek bir internet sitesi üzerinden yine kendi kullanıcılarına çevirtmektedir. Böylece kullanıcılar kendilerinin çevirmiş veya oylamış olduğu, yani tercih ettikleri bir arayüzde sevdikleri sosyal platformu kullanma şansı elde etmiştir. Bu yöntemi kullanarak bu siteler hem maddi tasarruf sağlamış, hem kullanıcı gözünde iyi görünmüş hem de kendi reklamlarını son derece başarılı yerleştirmişledir.

TED ise bu yöntemi kendi yararına şöyle kullanmıştır. İstekli üyeler TedTalks sitesinde bulunan konuşmalar arasından kendi ilgilerini çekenlere gönüllü olarak kendi dillerinde altyazı hazırlıyorlar. Böylece videolar çok daha fazla insana ulaşıyor.

Kitle kaynaklı çalışma, ‘Çin’de köpek yemeyin festivallerde arkadaşım’ diye yükselecek ses oluşturabilmek; sevdiğiniz bir sanatçı veya yönetmenin bir sonraki projesi için yardım toplayabilmek gibi konularda tercih edilmesi çok anlamlı bir yöntem.
Oylama ve imza yoluyla internet üzerinden bir olay veya olguya karşı sav ve ses oluşturmak için kullanılan yönteme İngilizce’de ‘Crowdvoting’ adı veriliyor. Bence buna ‘Kitle Kaynaklı Oylama’ diyebiliriz. Bu yöntemi kullanan en bilindik platform “change.org”.
Yukarıdaki örneğe benzer internet üzerinden bir yardım toplama kampanyasına ise ‘Crowdfunding’ deniyor. Bu da Türkçe’de ‘Kitle Fonlaması’ olarak adlandırılabiliyor. Bu yöntemde ise “kickstarter.com” ve benzeri platformlar öne çıkmaktadır.
Bunun dışında, aslında internete her girdiğimizde farkında olmadan bazı sitelerin gelişmesine yardımcı oluyoruz. Örneğin ‘Google görsel tahmini, AdWords, captcha’ gibi ‘robot olmadığımızı kanıtlamak’ için doldurduğumuz küçük kutucuklar makineler tarafından tanımlanamayan yazı ve görseller olup, biz analiz ettiğimizde hafızaya alınıp faydalanılan bilgicikler. Yani Google kullanıcıları olan bir ‘kitle’ (biz) bu site için çalışıyoruz.

Son olarak kitle kaynaklı çalışmaya vereceğim örnek ise ‘Video Game Beta Invitation’ olarak adlandırılan yöntem. Oyun firmaları, Pc ve benzeri platforma çıkan oyunlara önce bu oyunları denemek için belirli sayıda oyuncu alıp, onların performansları, istekleri doğrultusunda düzenlemeler yapar ve karşılaştıkları hataları düzeltir. Böylece oyunun piyasaya asıl salınımından önce son bir kontrol gerçekleşmiş olur. Bu işlem firma için ücretsiz olması, Beta oyuncuları için ise oyuna erken erişim fırsatı sağlaması ile karşılıklı kazandıran bir yöntemdir.

Aklıma geldi, Kitle Kaynaklı Çeviri ile Makine Çevirisini karşılaştırsak?

Kitle kaynaklı çeviri bir işin geleneksel olarak müşteri ve şirket arasında, fakat işin bir topluluğa, gruba, kitleye açılmasıyla gerçekleştirilen eylemdir.

Makine çevirisi ise bilişimsel dilbilimin bir al dalı olarak, bilgisayar yazılımlarının bir dili diğerine çevirebilme kabiliyetini inceler. Burada insan etkileşimi sonradan dâhil olabilir.

“Hâlihazırda bulut teknolojisi ve internet ortamında bulunan kitle kaynaklı çeviri yöntemini makine çevirisi ile birleştirsek nasıl olur?” sorusu var bir de aklımda.
Böyle bir birleşme durumunda makine çevirisi kitle yöntemindeki çeviride tutarsızlık sorununu ortadan kaldıracaktır. Ayrıca hızı daha da artıracak, belki de çalışan kitle çevirmenden ‘post editor’, yani düzenleyen kimliğine bürünecektir.
Sözün özü, şahsen yukarıda bahsettiklerim arasında belirli bir fikir ve yöntemi savunmamaktayım. Fakat değişim kaçınılmaz iken, biz çevirmenler de teknoloji ve yeni sistemler ile yöntemler çok iyi takip etmeli, belki de yakın gelecekte çevirmen rolünün değişkenlikler gösterebileceğini kabullenip kendimizi bu yönde eğitmeliyiz diye düşünüyorum.

 

Referanslar

http://dailycrowdsource.com/
http://www.crowdsourcing.org/
http://www. crowdsourcing.com/
http://www. crowdsource.com/
http://www.getlocalization.com/
http://www.merriam-webster.com/

Tags: