(Bugün de Kayalı Tercüme’nin yöneticisi olan Sami Kart ile günümüz çeviri sektörü ve sektörün geleceği hakkında söyleştik. Kendisine teşekkür ediyoruz. :))

Sosyal medyada paylaştığınız anılar sayesinde çeviri müşterileri hakkında kafamızda epey soru işareti oluştu. Geçmişte müşteri profili nasıldı? Günümüzde nasıl ve sizce gelecekte nasıl olacak?

Bizim sektörde her türden müşteri var. Üniversitede Dekan-Rektör olanından tutun da yurt dışındaki oğlunun yanına gitmek için vize derdine düşen insana kadar. Toplum gittikçe bilinçli bir hale geliyor, dünya globalleşiyor. Gelecek hakkında bir şey söylemek için şimdilik erken bence. Ama daha bilinçli müşterilerle karşılaşmayı umuyorum.

Biz taze kanları ne gibi anılar bekliyor bu sektörde?

Zor bir süreç bekliyor bence. Çünkü Türk toplumu hala yabancı dilin önemini kavrayabilmiş değil. Bu da fırsatçılara gün doğmasını sağlıyor. Bir kelime yabancı dil bilmeden çeviri sektörünü elinde tutanlar var aramızda.

Diğer bir mesleğiniz de pilotluk. Pilotluktan çevirmenliğe geçiş sebebiniz nedir, bu kararınızdan pişman mısınız ve nasıl karar verdiniz?

Uçuştan ayrılmam bir trafik kazası sonucu oldu. Sağ gözümde %20 görüş ve derinlik hissi kaybı oluşması sonucunda uçuştan ayrılmak zorunda kaldım. Benim için çok zor oldu. Sonra yurt dışına çıktım. Orada eğitim aldım ve şu an tercümanım işte.

Sizce sektörümüzde metinle mi müşteri ile mi uğraşması daha zor?

Duruma göre değişir bu. Yeri gelir iki kelime yüzünden müşteri ile papaz olursunuz, yeri gelir sayfalarca metin gözünüze görünmez. İzafi bir durum bu. Ama müşteri bilinçsiz ise büyük sıkıntı.

Genç çevirmenlere büro açmayı tavsiye eder misiniz?

Asla. Büro çok meşakkatli bir iş. Hele günümüz Türkiye’sinde vergilere çalışıyorsunuz. Ama genç tercümanların organize olmalarını tavsiye ederim.

Çeviri sektöründe en çok karşılaştığınız soru veya sorun nedir?

Acil çeviri.. Çeviri hem acil, hem kusursuz hem de ucuz olmalı.. İyi de nasıl

Bu da müşterinin bilinçsizliğine çok güzel bir örnek olarak sunulabilir heralde.

Elbette. Bizim işimizi hafife almaları beni deli ediyor.

Türkiye’deki çeviri sektörü ile İtalya’daki çeviri sektörünü kıyaslar mısınız?

Buna tüm Avrupa çeviri sektörü diyelim isterseniz. Sıkıntı şurada; Türkiye’de herkes çevirmen olabiliyor. Bu işin eğitimini almasa dahi, 3-5 yıl yurt dışında kalan, çevirmenim diye atıyor kendini ortaya. Yurt dışında kıstaslar var, kriterler var. Bunları aşamazsanız bırakın tercüman olmayı, tercüme bürosunda çay bile yapamazsınız.

İtalyan dilinde çevirmen olmak isteyenlere tavsiyeleriniz nelerdir?

İtalyanca öğrenilmez, yaşanır, hissedilir. O yüzden İtalya’da yaşamadan, o atmosferi teneffüs etmeden tercüman olmaları zordur. Geleceği olan bir dil ve umarım gelecekte daha iyi tercümanlar göreceğiz. Bizlerden geçti artık, yeni nesillerden ümitliyim.

İtalyanca bilen bir çevirmen hangi dilleri kolayca öğrenebilir? Hangi dillerin yapısı İtalyanca ile benzerlik gösterir?

Tüm Latin dilleri. İspanyolca, Fransızca, Romence, Portekizce, Latince…

Birçok alanda çeviri yapabilme yetkinliğini nasıl edinebilidiniz?

Bu uzun bir süreç. Öncelikle ben Kara Harp Okulu’nda Elektrik Elektronik okudum ve Mühendislik diplomam var. Orduda görevli iken D.E.Ü. Hukuk Fakültesi’ni ekstern olarak bitirmiştim. Hukuk nosyonum da var. Bunun yanında çok okurum, meraklıyımdır. Bir şeyi iyice öğrenene kadar bırakmam. Onca zaafım olmasına karşın belki de bendeki tek olumlu yön azmimdir. Belki de bu yüzden..

Sorularımız bu kadardı, eklemek istediğiniz bir şey var mı?

Teşekkür ediyorum. Bana zaman ayırmanız onur verici… :)

Biz zaman ayırıp sorularımızı cevapladığınız için çok teşekkür ederiz. :) 

 

 

Tags: