Fantastik dünya… Hepimizin hayalinde yarattığı dünyaları vardır, kimisi bilim kurgudur kimsi korkudur kimisi maceradır ama hepsi fantastik bir dünyada geçer. Fantastik dünyanın edebiyatı da tadından yenmez olur zaten. Her şey şöyle dursun, bu fantastik dünyayı bize sevdirenler yazarları kadar çevirmenleridir. Bugün The Lord Of The Rings (Yüzüklerin Efendisi) serisini okuduğumuzda içinde kayboluyorsak bunda John Ronald Reuel Tolkien parmağı olduğu kadar kitabın çevirmeni olan Çiğdem Erkal İpek’in de bir o kadar parmağı vardır. Bu noktada şunu çok rahatlıkla söyleyebiliriz; Yabancı yayımların başarısı sadece yazarın değil aynı zamanda çevirmenin başarısına bağlıdır.

Her geçen gün popülerlik kazanan fantastik edebiyat, kitap dünyasında kendine çok önemli bir yer edinmiş durumda. Aslına bakarsanız fantastik dünya hayal gücüne dayalı bir edebiyat türü olmasına rağmen sadece edebiyat ile sınırlı kalmamış oyun dünyasına da sıçramıştır. Bu sıçrayış insanlara fantastik edebiyatı sevdirme yolunda oldukça önemli bir adım oldu. Bugün gerek konsol gerek bilgisayar oyunlarının çoğu fantastik edebiyata dayanıyor zira hepsinin kendine has bir kurgusu ve öyküsü var.

Fantastik edebiyat deyince akla ilk gelen isimlerden biri J. R. R. Tolkien ve onun muhteşem eseri “Yüzüklerin Efendisi” olsa da fantastik edebiyatı çok eskiye dayanıyor, ilk örnekleri olarak Bewolf, İlyada ve Odessa, Kral Arthur Efsanesi gibi yapıtları söylemek de mümkün. Fakat tabiri caiz ise J. R. R. Tolkien fantazi edebiyatının tanrısı olarak nitelendirilse yeridir. Birçok fantastik eser Tolkien’in eserlerinden ilham alınarak yazılmış ve piyasada okuyucusu ile buluşmuştur. “Yüzüklerin Efendisi” bir yerde orta dünyanın sonu olsa da olayları en başından almak lazım.

Fantastik dünyanın en başarılı eseri ve orta dünyanın başlangıcı “Silmarilion”’dur. Bu kitabın büyüsüne kapılıp orta dünyadan çıkmak istemeyenler hemen peşine “Güç Yüzüklerine Dair” kitabını ardından “Hobbit” ve “Yüzüklerin Efendisi” kitaplarını okuyarak orta dünyada soluksuz bir serüvene çıkabilir. Orta dünya efsanesine son verdikten hemen sonra “Harry Potter” çalıyor kapımızı, giriyor gönlümüze ve zihnimize. Ardından birçok sağlam eser geliyor.

Fantastik dünya bu kadar güzel bir şeyken, sorumluluk getiren de bir edebiyat türü. Fantastik kitabın orijinali ne kadar başarılı olursa olsun erek dile aktarımı sırasında iş her zaman çevirmende bitiyor. Bu yüzden sadece çevirmenlerin değil, yayın evlerinin bile dahil olduğu “Fantastik kitapların çevirileri nasıl olmalı?” sorusunu irdelemek biz çevirmenlerin boynunun borcu oldu.

null

Fantastik Edebiyat Çevirisi

Tahmin edilebileceği üzere fantastik edebiyat çevirisi diğer edebiyat türlerinden çok daha farklı ve özen gerektiren bir iş. Tıpkı kitabın yazarı kadar çevirmenin de hayal dünyasının geniş olması gerekiyor ki kitabın bütünlüğü, bağlamı ve anlamı bozulmasın. Bunu başarabilen çevirmenlerin yaptıkları çeviri işi sonucunda çevrilen kitap tıpkı kaynak kültürde yakaladığı başarının aynısını erek kültürde de yakalayacaktır.

Fantastik edebiyatın okuyucuları daha çok genç kitle olsa bile artık onlar da sadece kitabın yazarına değil kitabın çevirmenine bakıyor ve alacakları kitaba o şekilde karar verip alıyorlar. Bu da bir kitabın çeviri başarısının ölçütü olabiliyor. Tabii ki satılmayan kitaplar için “çevirmeni kötü, çevirisi kötü” gibi bir algı oluşması yanlış olur, zira burada her ne kadar çevirmenin önemi varsa da yapılan işin yayıncı kuruluş tarafından yapıldığı reklam ve kitabın orijinal dilindeki başarısı da önemli, yani sadece iş çevirmenle bitmiyor. Bir kitaba sırf satılmıyor diye çevirmeni kötü otomatikman çevirisi de kötü demek yanlış bir algıdır. Evet, kitap satışında çevirmenin rolü elbette vardır ama onun haricinde birçok etmen de vardır, bunları göz ardı etmek doğru bir yaklaşım değildir.

Fantastik edebiyat çevirisinin başarılı olabilmesi için çevirmenlerin ortak görüşlerinden biri, bağlam. Kitabın bağlamsal çevirisi ne kadar kuvvetli ise o kitabın başarıya ulaşması bir o kadar mümkün gözükür. Tabii ki bunun yanında fantastik edebiyatın çevirisi için uyulması gereken bir takım kurallar da mevcut.

Serbest Çeviri ve Fantastik Edebiyat

Günümüzde giderek yaygınlaşan fantastik çeviri eserleri hakkında çeşitli söyleşiler ve makaleler yazıldı fakat hala bazı konular netlik kazanmış değil. Örneğin, bazı yayın evleri fantastik türünde yazılmış bir kitapta geçen yaratık isimlerini, yer isimlerini Türkçe çevrilerek vermesini isterken, bazı yayın evleri orijinal halinde kalmasını ve öyle verilmesini istiyor. Bu konuda kesin bir mutabakata varılmamış olması çevirmenler için de zorlayıcı bir faktör olarak karşılarına çıkıyor. Çeviri konusunda yayın evlerinin de çevirmene uyguladığı baskıları görmezden gelemeyiz. Mesela bazı kitapların orijinal halinde yer alan küfürlerin çevrilip çevrilmemesi yönündeki anlaşmazlık çevirmen için can sıkıcı bir durum olabiliyor. Bu en basit ama en zorlayıcı sıkıntılardan birisi.

Adı üstünde fantastik dünya. Dünya fantastik olunca çıkan eserler de ucu bucağı olmayan hayal ürünü oluyor. Bu bakımdan çevirisi yapılacak olan bir fantastik eserin serbest çeviriyi kaldıramayacağını düşünmek yanlış olmayacaktır. Söz konusu serbestlik; o fantastik eserin, özünün aynı kalarak okuyucuya aktarılması. Yani bir yerde kitabın orijinal temasına sadık kalarak çeviriyi gerçekleştirmek. Zira çeviriyi bu yönde yapmak hem bağlamsal olarak hem de bütünlük olarak kitabın orijinal haline daha yakın olacak ve kitaptan alınacak haz bir o kadar artacaktır şeklinde görüşler mevcut. Tabii ki bu demek değildir kitap aynı kalsın, hayır. Kitabın ana teması aynı kalarak okuyucusunun daha iyi anlayabileceği şekilde, bağlamdan kopmadan bir harman yapılarak aktarmak, okuyucunun kavraması açısından daha faydalı olacaktır.

Yani yazarın hayal dünyası ile çevirmenin hayal dünyası arasındaki denge doğru şekilde sağlanırsa ortaya çıkacak olan eserin okuma keyfi tıpkı en sevdiğiniz çikolatadan aldığınız o muazzam tat gibi harika olacaktır.

Fantastik Edebiyat ve Esere Bağlılık

Ülkemizde fantastik edebiyatın bu kadar artmasını sağlayan şeyin oyunlar olduğuna değinmiştim. Bunu şöyle açıklamak gerekirse; artık ülkemizdeki gerek konsol oyunları gerek bilgisayar oyunları henüz ülkemizde satışa çıkmadan önce Türkçe çevirisi gerçekleştiriliyor ve bu hali ile piyasaya sürülüyor, bazı oyunların ise çevrisi gerçekleşmiyor, fakat buna çözüm gönüllü çevirmenlerden geliyor. Hem kendileri hem diğer oyuncular zevk alsın, muhteşem hikayelerden mahrum kalmasınlar ve ne oynadıklarını bilsinler diye kollarını sıvayıp bu işe girişiyorlar. Aslında iş burada oyun yerelleştirmesine giriyor ama o dünya da farklı bir dünya olduğu için başka bir yazıda değineceğim.

Ülkemizde oyunların Türkçe haliyle çıkmaya başlamasının ardından fantastik edebiyata da rağbet arttı, bazı görüşler bunun aksi yönünde olduğunu düşünse de sonuç olarak her iki dünyaya da çevirmenlerin gücü sayesinde rağbet arttı.

Bu oyunlara örnek vermek gerekirse: League Of Legends tam olarak yerelleştirme harikası bir iş. Tıpkı yukarıda bahsettiğim gibi olayın özüne sağdık kalarak ama kendi hayal dünyalarını da işin içine katarak aradaki köprüyü öyle muazzam şekilde oturtmuşlar ki oyunun Türkçe hali yayınlandıktan hemen sonra oyunun kullanıcı sayısı çarpıcı bir artış göstermiştir. Aynı zamanda Crysis. Tamamen Türk yapımı bir oyun, tam bir Türk harikasıdır ve tamamen Türkçe olarak üretilmiştir ve başarısı dünya çapında kanıtlanmıştır. Yabancı dillere çevrilmesi gerçekleştirilip dünyada başarı kazanmıştır. Bir de The witcher 3: Wild Hunt oyununu örnek göstermek gerekir zira gönüllü kullanıcıların bir araya gelerek çevirisini gerçekleştirdiği bir oyundur.

Fantastik dünya ürünlerinin her geçen gün artması, çevirmen kimliği olmayan kişileri de bu yönde içine çekiyor fakat bu işi profesyonel olarak yapmak elbette daha mantıklı olacaktır.

Çeviri Yapan Kişinin Yazarlık ve Haya Gücü Yeteneği

Fantastik edebiyat türlerinin erek kültürde başarılı olmasını sağlayan en büyük etmenlerden biri çevirmenin yeteneğidir. Çevirmenin sadece çeviri gücü değil aynı zamanda yazarlık yönünün ve hayal gücünün de kuvvetli olması gerekiyor. Çünkü çevirmen bir kitabın ikinci yazarıdır, kendi dilinde ilk yazarıdır.

Fantastik edebiyatta bağlamın ve ana temaya bağlılığın ne kadar önemli olduğunu vurgulamıştık. Bu bağlamda çevirmenin hayal gücü yeteneği kuvvetli ise yazar ile arasında muhteşem bir bağ kurup, hem çeviri yeteneği hem de yazar kimliğini ortaya çıkararak çevireceği eserin kalitesini tartışmasız şekilde bulutların üstüne çıkaracaktır.

Çevirmenin yazarlık yönü ve hayal gücü yeteneği iyi boyutlarda olmadığı sürece çeviri işinde ne kadar yetenekli olursa olsun ortaya koyulan iş bir ayağı eksik sehpa gibi aksak olacaktır. Bu yüzden çevirmen sürekli olarak hayal gücünü beslemeli, yazarlık yönünü kuvvetlendirmesi başarısını arttıracaktır.

Fantastik Edebiyatın Önde Gelen İsimleri, Hayal Dünyamızın Kahramanları

Şüphesiz bu tarz roman sevenler için bu kitapların çevirmenleri okuyucunun gizli kahramanlarıdır. Bilinçli okuyucu için kitabın yazarı baba ama kitabın ve hayal gücümüzün kahramanı her zaman çevirmenlerdir. Bu konuda onlara inanılmaz işler düşmekte ve sorumlulukları bir çeviri işinden daha fazlası olmaktadır.

Bu durumun bilincinde olup, bize mükemmel eserler kazandırıp, onları sevmemizi sağlayan çevirmenlerimiz iyi ki var!

Hayal gücümüzün kahramanları olan çevirmenlere sonsuz teşekkürler, iyi ki varsınız.

Tags: