İngilizce dünyada yaklaşık olarak 427 milyon kişi tarafından konuşulmaktadır. İngilizce her ne kadar ‘dünyanın en çok konuşulan dilleri’ sıralamasında lider konumda yer alan ve 1 trilyon 300 milyon kişi tarafından konuşulan Çincenin gerisinde kalsa da, ‘dünyanın en yaygın konuşulan dili’ olma özelliğini taşımaktadır.

Amerika topraklarına İngiliz kolonileri tarafından 17. yüzyılın başlarında taşınan İngilizce, zaman içinde coğrafi izolasyon ve göç gibi çeşitli faktörlerin etkisiyle konuşulduğu bölgelerde evrilmeye başlamış ve bu durum İngiliz İngilizcesine yeni bir boyut kazandırmıştır. Bu evrim süreci, başta İngilizceyi İngiliz İngilizcesi ve Amerikan İngilizcesi olarak ikiye bölmekle kalmayıp bunun yanı sıra çok sayıda farklı İngilizce lehçelerinin ortaya çıkmasına neden olmuştur.

Böylelikle, aynı dilin farklı lehçelerinde aksanlı okuyuşlar, yazım kuralları, noktalama işaretleri ve kelime kullanımları gibi çeşitli dilbilimsel alanlarda birtakım farklılıklar meydana gelmeye başlamıştır.

Bu farklılıklar yabancı dil öğreniminde etkin rol oynamaya başlamış ve İngilizce öğrenmeye ve İngilizceyi bir bütün olarak değerlendirmeye yeni bir boyut kazandırmıştır. Örneğin, her ne kadar aynı dile bağlı olsalar da farklı lehçeler olması nedeniyle İngiliz ve Amerikan İngilizcesi arasında yer alan farkları kavramanın ve bu lehçeler arasındaki bazen küçük bazense büyük oranda seyreden dilbilimsel ve bunların beraberinde getirdiği kültürel nüansların farkında olmanın önemi gittikçe daha fazla vurgulanmaya başlanmıştır.

Dolayısıyla iletişimde kopukluklara, yanlış anlamalara ya da kabalığa mahal vermemek adına iki lehçe arasındaki farklı anlamlara gelen kelimeleri bilmek, sağlıklı bir iletişim ve kaliteli bir çeviri hizmetinde oldukça önemli bir rol oynar hale gelmiştir.

Bu doğrultuda, aşağıda indy.com adlı internet sitesi tarafından listelenmiş, bir gün mutlaka işinize yarayabilecek İngiliz ve Amerikan İngilizcesinde çok farklı anlamlara gelen 21 kelime yer almaktadır:

*Kısaltmalar:

(UK): İngiliz İngilizcesi

(US):  Amerikan İngilizcesi

  1. A jumper

(UK): Kışın giyilen yün kazak

(US): Köprüden ya da binadan atlayarak intihar eden kişi

  1. Nappy

(UK): Bebek giysisi (isim)

(US): Kıvır kıvır ya da tüylü (sıfat)

  1. The first floor

(UK): Zemin katın üstündeki kat

(US): Bir binanın zemin katı

  1. Blinkers

(UK): Yarış atlarına görüş alanlarını daraltmak için takılan at gözlükleri

(US): Arabada bulunan göstergelere verilen isim

  1. A casket

(UK): Mücevher kutusuna verilen bir isim

(US): Tabut

  1. Fancy dress

(UK): Resmi olmayan eğlence yerlerinde ünlü bir karakterin kılığına bürünülerek giyilen kostüm

(US): Balo elbisesi ve smokin gibi resmi eğlencelerde giyilen parti elbisesi

  1. A flapjack

(UK): Yulaf ezmesinden oluşan atıştırmalık

(US): Bir çeşit gözleme

  1. A gezer

(UK): Çete üyesi, kabadayı

(US): İhtiyar bir adam

  1. Homely

(UK): Konforlu ve rahat bir evi tasfir ederken kullanılır

(US): Gösterişsiz ya da çirkin birini tanımlarken kullanılır

  1. A moot point

(UK): Tartışmaya açık bir şey

(US): Konu dışı bir şey

  1. Nervy

(UK): Gergin ya da telaşlı

(US): Gözüpek ya da özgüvenli

  1. Peckish

(UK): Hafif acıkmış

(US): Asabi ya da sinirli

  1. A run-in

(UK): Bir yarışın sonu

(US): Tartışma ya da sürtüşme hali

  1. Shattered

(UK): Bitap düşmüş

(US): Duygusal açıdan harap olmuş

  1. Solicitor

(UK): Kanunî temsilci

(US): Plasiyer (Not: Bu sözcük aynı zamanda ‘satış temsilcisi’ olarak da adlandırılmakta olup, çalıştığı firmanın ürünlerini pazarlayan personel manasına gelmektedir.)

  1. Through

(EN: ‘’The shop is open through lunch.’’)

(UK):  sırasında (zf.) (‘’Dükkan öğle saatlerinde açıktır.)

(US): -e kadar (zf.) (‘’Dükkan öğle saatine kadar açıktır.)

  1. Trainer(s)

(UK): Ayakkabı(lar)

(US): Spor salonlarında başkalarının idmanlarını yapmaları için eğiten spor eğitmeni

  1. Pants

(UK): İç çamaşırı

(US): (Belden ayak bileğine kadar uzanan) Kumaş pantolon

  1. Bog

(UK): Tuvalet

(US): Çamurlu arazi (ya da Bataklık)

  1. Chips

(EN: ‘’Can I have some chips with that burger?’’)

(UK): İnce doğranmış patates kızartması (‘’Hamburgerin yanında patates kızartması alabilir miyim?’’)

(US):  Çok ince dilimlenmiş, bol yağda kızartılmış ya da fırınlanmış gevrek patates yiyeceği (Not: İngiltere’deki cipslere denk gelir.)

  1. To give away

(UK): Araçlara ve yayalara geçiş üstünlüğü vermek

(US): İnzivaya çekilmek

Son olarak, Amerikan ve İngiliz kültürlerine mizahi bir çerçeveden esprili bir şekilde yaklaşan aşağıdaki karikatürü de ziyaret edebilirsiniz:

tphcwnuttui

 

*Amerikan ve İngiliz İngilizcesinde farklı anlamlara gelen 21 kelime için aşağıdaki internetten sitesinden yararlanılmıştır.

Kaynak: http://indy100.independent.co.uk/article/25-english-words-that-mean-very-different-things-in-britain-and-america–b1tcKsqybb

Tags: