Günümüz insanı gerçekten çok şanslı! Özellikle gençler. Sahip olduğumuz teknoloji ve sosyal ağların gücü ile her alana dair milyarlarca bilgiye bir tık ile ulaşabiliyoruz. İş bu ulaşımı doğru şekilde yapmak ve doğru yerde kullanmak ile “yararlı” hale geliyor tabi.

İlgileneceğimiz kısım ise teknolojinin tüm bu nimetlerinden yararlandığımız “self-education” yani “öz-eğitim, kendi kendini yetiştirme” kavramları. Bu konuyu 15-18 yaş aralığındaki lise* öğrencileri ile tartıştık. (* bir Anadolu Lisesi olup ismi saklı kalacaktır.)

Kaynak sıkıntısının yaşanmadığı su götürmez bir gerçek. Küçük sohbetimiz öncesinde öğrencilere, dile hangi yollarla ulaştıklarını sorduğumuzda öğrenciler, çeşitli dil okullarının “self study” başlıkları ile online derslerini, kendi kişisel kanallarını kuran ve insanlara kendi dillerini öğretmek için kısa videolar çeken kişileri, hem gezdiği yerleri anlatan hem de dillerini bizlerle tanıştıran yaşıtlarını izlemeyi ve yabancı dil uygulamalarını kullanmayı tercih ettiklerinden bahsettiler.

Durum kız ve erkek öğrenciler için farklılık gösteriyor elbette, şöyle ki erkek öğrenciler daha çok aksiyon, deney içerikli videoların olduğu kanalları tercih ediyorken -ki bunları çoğu zaman alt yazısız takip ediyorlar- kız öğrenciler ise dünyaca ünlü makyöz/makyörleri ve moda bloglarını takip ediyorlar. Bu durumu günlük hayatlarının bir parçası haline getiren öğrencilerin takip ettiği hesapların çoğu, “quotes”/”quotes of the day” (sözler-günün sözleri) gibi hesaplar.

Seçilen öğrencilere öncelikle dil öğrenme süreci ile ilgili on adımlık bilgilendirme yapıldı:

-öğrenilen dil hakkında kesin karar verilmesi,
-zaman takvimli bir program oluşturulması,
-programa sadık kalınması,
-düzenli değil devamlı öğrenmeye odaklanılması,
-ezber yapılmaması gerektiği,
-sesli tekrarların hayati değer taşıdığı,
-o dili konuşan/ ana dili olan arkadaşlar edinilmesi gerektiği,
-alt yazısız film/dizi takip edilmeye çalışılması ve günlük tutulması gerektiğinden bahsettik.

Son ve en önemli adımın ise “cesur olunup hata yapmaktan çekinilmemesi gerektiği” diye ekledik.

Sorularımız ise şöyle:

-Saydığımız bu on temel adımdan hangilerini kullandınız?
-Dil öğrenmeye neden karar verdiniz?
-Bu konuda sizi etkileyen/destek olan biri/birileri oldu mu?
-Bahsettiğimiz kaynaklardan hangilerini kullandınız?
-Seçtiğiniz/öğrendiğiniz dil hangisi? Neden?
-Bu yöndeki hedefiniz nedir?

Cevaplar şöyle oldu:

                                                                           

Mert, 17
Bu adımlardan sesli tekrar, o dili konuşan ve ana dili olan arkadaş edinme, alt yazısız film izleme ve yanlış yapmaktan korkmama adımlarını uyguladım/uyguluyorum. Sürecin nasıl olduğunun çok bilincinde olmadığımdan herhangi bir program yapma ya da düzene uyma gibi adımları izleyemedim. Yabancı dil öğretmenlerimle her zaman diğerlerinden daha iyi anlaşabildim, hepsi de yeteneğim olduğunu ve bunun üzerine gitmem gerektiğini söylediler ve bunun üzerine dile yoğunlaştım. Sonralarında ana dilim olmayan bir dilde en ufak bir cümle kurabilmek bile beni mutlu etmeye başladı diyebilirim. Öğretmenlerimin küçük yönlendirmeleri dışında bir destek almadım, keza ailemde yabancı dil bilen de yok. Beni en çok etkileyen şey ise yurt dışı hayatı, orada yaşama fikriydi. Oralara gidip görmeli, konuşabilmeli ve yaşayabilmeliyim. Okul hayatında seçme şansımız yok; liseye kadar İngilizce, lisede ise Almanca ekleniyor. Kendimi geliştirdiğim, çok sevdiğim ve ana dilim gibi kullanmak istediğim dil İngilizce, öğrenmeye çalıştığım dil ise Almanca.

“Hedefim kesinlikle iyi bir çevirmen/tercüman olmak.”

Daha yakın zamanlı hedefim ise Fransızca öğrenip Yıldız Teknik Üniversitesi Fransızca Mütercim Tercümanlık bölümünü kazanmak. İki senem var, yapabilirim. Elimden geldiği, hafızamın kabul edebildiği kadar dil öğrenmek, dünyayı gezmek ve Amerika’da yaşamak istiyorum.

Ezgi,17
On temel adımdan sanırım en çok sesli tekrar olanı uygulayabiliyorum. Duyduğum her şeyi telaffuz etmeye, taklit etmeye çalışıyorum. Almanca öğretmenim beni çok etkiledi, yabancı dili bana sevdirdi. Geçen sene dile ilişkin derslerden nefret ediyordum. Şimdi ise İngilizce ve Almanca derslerinden büyük keyif alıyorum. Önceleri dünyayı gezmek için İngilizce bilmem yeterli diye düşünüyordum, çünkü hayalim buydu. Ama anladım ki tek dil yeterli değil. Almanca dersimiz de var okulda, ancak benim kalbim İtalyancada. İtalyanca öğrenip İtalya’da yaşamak istiyorum. Erasmus programları ile İtalya da okumak hatta.

“Diş doktoru olmak istiyorum, birkaç dil konuşabilen bir doktor.”

Olkan, 16
Düzenli değil devamlı öğrenmeye çalışıyorum. Seyahat için Amerika’ya akrabalarımın yanına gittiğimde İngilizcemin gelişmeye başladığını fark ettim. Bu konuda beni etkileyen kişi ise kuzenim oldu.

“Her seyahatimde dilimin daha çok geliştiğini fark ettiğim için dil bölümünü tercih ettim.”

İngilizce benim için zevkli hale geldi, ileri seviyede hakim olmak istiyorum. Hedefim ise üniversiteyi bitirip master eğitimime Amerika’da devam etmek.

Nisa, 17
Ezber yapmadım, yapamıyorum. :) Kendimi bildim bileli Fransız diline ve müziklerine ilgim vardı. Babamın ani bir kararı ile dil kursuna başlamam ve gittikçe sevmemle başladı öğrenmem. Ailem çok destek oldu, hâlâ da öyleler. Kursa gidiyorum ve aynı zamanda online eğitim videoları izliyorum, çeşitli kanallar takip ediyorum. Fransızca seçtim çünkü tutkulu geliyor bu dil bana ve telaffuzuna bayılıyorum. Hedefimse daha fazla dil öğrenip dünyayı gezmek.

Şeyma, 17
Adımların hemen hemen hepsini uygulamaya çalışıyorum, yapabildiğim kadar. Günlük hariç. :( Önce güzel bir İngilizce sözlük ve konuşma kılavuzu aldım. Dil bilgisi eğitimi okulda var ama günlük konuşma da önemli bence. Dizi ve film izliyorum çok sık. Dublajlı hiç izlemiyorum, alt yazı olursa da İngilizce seçeneğini kullanıyorum. Beni etkileyen ve destekleyen Samet isminde bir arkadaşım oldu. İnternet ve kitapları nasıl kullanabileceğimi, seviyeme göre neler seçebileceğimi gösterdi. Şimdi daha bilinçli kaynak seçebiliyorum. Okulda bir de Almanca dersimiz var, annem Almanya doğumlu yani Almanca ana dili, Almanca da biliyorum.

“Hedeflerim ise; gezdiğim yerleri İngilizce gezi yazıları yazarak ölümsüzleştirmek ve yeni çıkan kitapları orijinal dili olan İngilizce halleri ile okuyabilmek. :)”

 

Çeviri Blog ailesi adına genç arkadaşlarımızı hedefleri doğrultusunda attıkları cesaret dolu adımları, çalışmaları ve kendilerine olan inançları için tebrik ediyor, başarılarının devamını diliyorum, yolunuz açık olsun.

Tags: