Okuyucumuz takdir eder ki, hiçbirimiz çevirmenlik için kullandığımız yetenekleri doğuştan elde etmiyoruz. Çiftdilli bireyler hariç tüm çevirmenler belli bir yaştan itibaren dil öğrenmeye başlıyor ve bu yolculuk hayatlarımızın sonuna kadar devam ediyor. Dil öğrenme yolculuğunda durmak veya sıkılmak gibi durumlar yok. Her birimiz, profesyonel tercümanlar olsak dahi, dil öğrenmeye devam ediyoruz. Bizler de, Çeviri Blog yazarlarının bu yolculukları sırasında karşılaştıkları bazı kelimeleri okuyucularımıza “Çeviri Blog Yazarlarından Haftanın Kelimeleri” şeklinde tanıtmak istedik. Aramızda profesyonel çevirmenler olmakla birlikte geleceğin çevirmenleri de bulunmakta. Hürmetli okuyucunun bunu göz önünde bulunduracağını ümit ederek yazımıza başlayalım!


1- Fillemek

Yazarlarımızdan Melis Pelin’in “nene” sinin sık sık kullandığı bir fiil olan “fillemek” Türkiye’nin bir çok bölgesinde yaşlı nesil tarafından kullanılmaktadır. Aslında, tahta kapıların kullanıldığı zamanlarda kullanılmış bir sözcük olmasına rağmen günümüzde dahi kullanılır.

TDK Türkiye Türkçesi Ağızları Sözlüğü’nde: “kapıyı sürgülemek, kilitlemek” şeklinde açıklanmıştır. İzmir, Balıkesir, Bursa, Çanakkale, Bilecik, Giresun, Konya, Edirne ve Kırklareli illerinde bu sözcüğün kullanıldığı saptanmıştır.


2- OK sözcüğü

Etimoloji ile uğraşanlar arasında çokça tartışmaya yol açan OK sözcüğü İngilizce için çok da eski bir kelime değil. İlk kullanımlarının 19. yüzyılda Amerika’da görüldüğü bu sözcüğü açıklayabilmek için Yunancadan Choctawcaya(Bir yerli amerikan dili) kadar birçok öneri getirilmiş. Kimileri kelimenin orijininin İskoçça bir nida olan “och aye” olduğunu öne sürmüş, kimileri ise kelimenin İzmir Limanındaki Yunan gümrükçülerin birinci sınıf mallara vurduğu “Όλα καλά” – “Ola Kala” (herşey iyi-yolunda) kelimesinin Amerikalılar tarafından OK olarak okunduğunu savunmuştur. Bir diğer fikre göreyse kelime Choctawca bir kelime olan “oke veya okeh” (Öyledir)den türediğini düşünürler. En yaygın fikir ise kelimenin “all correct” ifadesi yerine yazılan “orl korrekt” yanlışından geldiğidir. Kararı ise okuyucuya bırakıp bizleri karar verme zahmetinden kurtaracaklarını ümit ediyoruz.


3- Mükellef

Yazarlarımızdan bir diğeri ise “mükellef” sözcüğünün sadece “yükümlü” manasında kullanılmadığını fark etmiş ve kelimenin hem Azeri Türkçesinde hem de Türkiye Türkçesinde farklı bir manada da kullanıldığını görmüş. Mükellef çoğu belgede geçen ve “vergi mükellefi” gibi kavramlarda kullanılan bir kelime olmasına rağmen “eksiksiz, mükemmel ve özenli” anlamlarına da gelir. Yarın bu kellimeyi bu manada kullanıp insanların tepkisini ölçmeye ne dersiniz? :)


4- Virman

Fransızca “virement” kelimesinin dilimize geçmiş hali olan virman bir çok çevirmenin ticari metinlerde karşısına bir kelime olmakla beraber herkesçe bilinmemektedir. “Para aktarımı, borç aktarımı” manasına gelen bu kelime daha çok denizcilik ve banka sektörlerinde kullanılır.


5- Književnost

Boşnakça bir kelime olan “književnost” kelimesinin dilimizdeki karşılığı “edebiyat”tır. Kelimenin enteresan tarafı ise şu; bilindiği üzere birçok Hint-Avrupa dilinde edebiyat sözcüğü “Literature, litteratur, literatur, литература” ifadeleriyle karşılanır. Latince “littera” kelimesinden türetilmiş bu kelime birçok dilde yaygındır. Boşnaklar ve Sırplar bu kelime yerine kitap “knjiga” kelimesinden “književnost” kelimesini türetmişlerdir.

 

Bir sonraki “ÇeviriBlog Yazarlarından Haftanın Kelimeleri” yazımıza kadar herkese iyi okumalar ve iyi haftalar dileriz!

Merakla ve şevkle kalınız!


Kaynakça: 

1- https://en.oxforddictionaries.com/explore/what-is-the-origin-of-the-word-ok

2- TDK Türkiye Türkçesi Ağızları Sözlüğü

3- http://www.etymonline.com/

Tags: