Genel Kültür:

Bir tercümanın kendi dilini ve hedef dili iyi bilmesinin yanında, önemli vasıflarından bazıları da, disiplinler arası bilgilere sahip olması, her türlü ortama girebilmesi, her seviyeden insanla kaliteli bir diyalog kurabilmesi gibi becerileridir. Muhatapları bile sadece kendi alanlarında uzmanken, bir tercümanla konuştuklarında, bilmediği konular ve daha önce temas etme şansı olmadığı alanlar hakkında bilgi alabilmelidir, dolayısıyla tercüman, çok farklı ortamlara girmenin meyvelerini yemeli ve etrafına yedirmelidir. Bunu yaparken, tabii ki haddini aşıp, başkalarının uzmanlık alanlarında ahkam kesmeye, “ben bu konuya yıllarımı verdim, uzmanlık alanım” demeye gerek yoktur. Ancak, tercüman bir konu hakkında çeviri yaparken veya konuşurken, bu konunun farklı boyutlarının olduğunun farkına varabilir, kendi eksiklerinin farkına varabilir, ilgi alanına giriyorsa bu alanlarda kendini geliştirebilir, araştırma yapabilir.
Yabancı konuklar, örneğin bir konu, bir hafta boyunca enine boyuna tartışıldıktan sonra, bazen nezaketen, bazen de bu ülkenin sıradan bir vatandaşı olan tercüman bu konu hakkında ne düşünüyor, hangi kanıya varmış, bunu bilmek isteyebilir. Burada doğru, gerçekçi, analitik, mantıklı ve sonuç odaklı bir yorumda bulunmak icap edebilir. Yine yukarıda da belirttiğim gibi, haddini aşmadan, naçizane fikir beyan edilebilir. Bu fikir mantıktan uzak ise, veya ön yargılara dayanıyorsa, yabancı konuk, bir hafta dinleyip, çevirisini yapıp, yine de hiç bir şey anlamadığınız düşüncesine kapılabilir.

Networking:

Yine tercümanın birçok alanda faaliyet göstermesi sonucunda kurum ve kuruluşlar arasında eksik diyalogların ve bağlantıların kurulması beklenebilir. Bir konunun, bir projenin sadece bir paydaşı, kendisine faydalı olabilecek başka bir paydaştan haberdar olmayabilir veya ona ulaşamayabilir. Burada, tercüman, iki tarafla da bağlantı kurmuşsa, bu paydaşları bir araya getirebilir. Örneğin, şiddete maruz kalmış veya yetim çocuklarla ilgilenen, koruyan, barınak sağlayan, onlara burs ve meslek edindirme kursları sağlayan bir vakfın bir seminerinde görev yapmış olalım. Başka bir vesilede ise, kendi çabalarıyla ayakta durmaya çalışan bir yetimhane veya bu konuda çalışan bir sivil toplum kuruluşunun AB heyeti veya ilgili Bakanlık tarafından ziyaret edilişinde görev yapmış olalım. Burada tercüman, hem sponsor olabilecek kurumu (vakfı) tanıyor, hem faydalanıcı olabilecek sivil toplum inisiyatifini (yetimhaneyi) tanıyor, hem denetleyici ve düzenleyici kamu kurumunu (Bakanlık) tanıyor, hem de işin uluslararası merciini (AB Heyeti) tanıyor ve hepsiyle lisan anlamında iletişim kurabiliyor. Bu kurumlarda görev alan yetkililer, tercümana genellikle kartvizitlerini verirler ve her zaman, her konuda arayabileceklerini söylerler.

İstihdam:

Tercüman, tanıştığı müşterileri vesilesiyle,kendi kariyerine veya etrafındaki kalifiye insanların kariyerlerine yön verebilir, destek olabilir.
Alanında uzman olan veya araştırma yapan bir kişi, çok faydalı bir çalışma içinde olabilir, ancak uluslararası literatüre veya ilgili kurumlara, muhataplarına ulaşmakta güçlük çekiyor olabilir. Tercüman bir mucide veya fikri mülkiyet haklarının korunması gereken bir çalışmaya rahatlıkla destek olabilir, yol gösterebilir. Buradan illa ki maddi bir çıkar sağlamak şart değildir. Tercümanın temas ettiği konular ve bu bağlamda sağladığı iletişim ve etkileşim süreci içinde, koruması gereken, paradan daha önemli değerler de vardır. Örneğin; milli servetin korunması, ihracat yapabilme, iş imkanı sağlayabilme, tasarruf etme, kaynak kullanımının iyileştirilmesi, enerji verimliliği, çevrenin korunması, istismarın önlenmesi gibi ulvi vatandaşlık görevleri de, her vatandaşın görevi olduğu gibi, tercümanın da görevleri arasındadır.

Uzun lafın kısası, tercüman; sadece söyleneni bir dilden başka bir dile çeviren bir robot değildir. Her şeyden önce, bu ülkenin ve bu dünyanın aydın ve çok yönlü bir vatandaşıdır. Çalıştığı süre içinde, birçok insanın karşılaşmadığı kadar insanla, uzmanla, kurum ve kuruluşla temas eder, birçok konu hakkında bilgi edinir. Bütün bu bilgi ve iletişim ışığında tercüman, kendine, ülkesine ve nihayet dünyaya faydalı bir insan olabilmek adına, elinden ne geliyorsa, gizlilik kurallarını ve belli prensipleri çiğnemeden, tüm iyi niyetiyle çaba sarf etmelidir.