İşsizlik deryasındaki insanların en büyük sorunlarından belki de çağımızın en büyük sorunlarından biri özgeçmiş hazırlamak ve doğru bir şekilde iş başvurusu yapabilmek. Kimi sırf işe kabul edilmek için kendinde olmayan vasıfları bile kendindenmiş gibi göstermekten çekinmezken kimi her şey kararında olsun derken kimiyse özgeçmişten bir haber şekilde başvurularını yapmaktadır.

İş başvurusu başlı başına zor bir durumken çevirmen olarak başvurmak durumu iki kat daha zorlaştırıyor zira bilmeniz gereken kaynak ve ana dilin haricinde birçok çeviri programına hakim olmak aynı zamanda tecrübe sahibi olmak gerekiyor. Bunların hepsi bir yana en zorlu rakip ise yurt dışında yaşamış ve burada başvuru yapmış kişiler oluyor. Tabii ki kendini kurnaz sanan bazı firmalar sadece kaynak dili bilen insanları sorgusuz sualsiz işe alıyor bunun arka planında daha düşük ücret vermek de yatıyor. Fakat işini gerçekten hakkıyla yapan firmalar her bir özgeçmişi detaylı bir şekilde inceliyor ve ona göre karar veriyor.

Özgeçmiş hazırlarken dikkat edilmesi gereken bazı hususlar söz konusu. Örneğin çevirmenlik mezunu biriyseniz muhakkak özgeçmişinizi hazırlarken bu yönünüzden bahsetmeyi unutmayın aynı zamanda dile ne kadar hakim olduğunuzdan da bahsetmeniz önemli bir noktadır. Bunun yanı sıra en önemli konulardan biri kullanılan Türkçe’nin temiz, kurallı ve akıcı olmasıdır. Eğer kullanılan Türkçe anlaşılır, akıcı ve kurallara uygun bir şekilde kullanılmış ise bu özgeçmiş artı puan kazandıracaktır. Çünkü bir çevirmenin her şeyden önce anadiline hakim olması en önemli konulardan birisidir.

Örneğin şöyle bir başvuruyu kimse dikkate almaz:

“Değerli yetkili, Is arama cv si. Internet cafe operator, otel ve emlak ajentesında çalıştim. Bildigim bilgilerle sirketinize katki katmak. Bilgilerimi daha genisletmek. Uzun sureli karier”

Uzun yıllar yurt dışında yaşayıp, “ben arabalardan iyi anlarım” düşüncesiyle gelip otomativ çevirisi yapmak, at sineğinden bal yapmasını beklemekle aynı derecede imkansızdır. Elbette yurt dışında uzun yıllar yaşayıp burada çeviri hizmeti vermek için kollarını sıvayıp bununla ilgili gerekli eğitimi alan kişiler gayet muntazam bir işçilik sergiliyor, o kişilerin önünde hemen herkes düğmesini ilikler.

Bir çevirmen özgeçmiş hazırlarken, şartlar neyi gerektirirse gerektirsin her şeyi hazırladığı dile uygun yapmalı. “Size cv gönderiyorum” değil “size özgeçmişimi gönderiyorum” veya “mailleri check ettin mi?” değil “e-postayı kontrol ettin mi?” olmalı. Böylelikle hem güzel Türkçe’miz bozulmamış hem de yabancı kelimelerle kirlenmemiş olur. Bu durum aynı zamanda çevirmen için de iş başvurusunda artı bir özellik olarak karşısına çıkacaktır.

Tabii ki bütün iş sağlam bir özgeçmiş ile bitmiyor. Ne yazık ki birçok firmanın 3-5-6 hatta 10 yıllık tecrübe isteği söz konusu. Eğer yeni mezunsanız ve tecrübeniz yoksa özgeçmişin ne kadar iyi hazırlanmış kişinin ne kadar donanımlı olduğu insan kaynaklarının insafına kalmıştır. Bazen ne kadar donanımlı olunursa olunsun tecrübe kısmında istenilen tecrübe yılı yok diye hiçbir geri dönüş alamayabiliyorsunuz.

Yine özgeçmiş hazırlarken dikkat edilmesi gereken altın kurallardan biri “kendini övme” durumu. Kişinin bu durumdan kesinlikle kaçınması gerekmektedir. Kişi iyi olduğunu düşündüğü özelliklerini maddeler halinde sıralar ve karşı tarafın bunları test etmesine müsaade eder. Ancak bu şekilde karşı taraf bilgi ve becerilerden emin olabilir. Aksi durum kişinin kendi beğenmiş bir tutum sergilediğini işaret edebilir bu da başvuru sırasından haneye eksi alınmasına yol açar. Bu yüzden bu noktada önemli olan özgeçmişin akıcı olmasıdır.

Özgeçmiş ne kadar akıcı, kendini övmeden ne kadar uzak olursa o kadar başarılı olma ihtimali yüksektir. Özgeçmişe kişinin kendini tanıttığı ufak bir bölüm ayırması da önemlidir fakat yukarıda belirtildiği gibi bu bölümde kendini övme durumuna girmekten ziyade özgeçmişte yer alan tüm bilgileri akıcı bir üslupla orada toplamayı başarmaktır. Tam olarak kişinin hedefinin ne olacağı orada belirtilebilir. Bu da özgeçmişin anlaşılırlığını sağlar.

Çevirmenlik mesleği başlı başına zor bir meslek ama mesleği yapmaktan çok işe alım sürecinin daha zor daha çetrefilli olduğu su götürmez bir gerçektir. Bazen sırf sırtınızda bir amca bir dayı eli olmadığı için başvurunuz dikkate bile alınmayabilir. Bazen kendinizi ne kadar geliştirirseniz geliştirin tecrübe yüzünden başvurunuz dikkate alınmayabilir. Bazen gelişme potansiyeliniz olsa da bunu geliştirecek yol gösterecek insanlar olmadığı için başvurunuz dikkate alınmayabilir. Tüm bunların yanı sıra özgeçmiş düzenli ve doğru bir şekilde hazırlandığı zaman hep bir umut var olacaktır ve bu umut kişiyi kesinlikle bir gün mutlu sona ulaştıracaktır. Özgeçmiş iş hayatına atılmadaki en büyük adımlardan biridir, bu yüzden özgeçmiş oluştururken her zaman bir düzen ve tertip içinde bulunmak kişiye zafer yolunu açacaktır.

Çeviriblog ailesi olarak iş bulma sürecinde tüm çevirmen dostlarımıza bol şans diliyor, biz inanıyoruz siz de inanın ve başarının kendisi olun diyoruz.

Tags:

1 Comment

  1. Güzel ve faydalı yazınız için teşekkürler. Ana dilden başka bir dili bilmek harika bir yetenektir. Çevirmenlik, başka iş bulunamadığı için mecburiyetten yapılan bir iş değildir. Çeviri yapabilmek ilgi, bilgi ve emek ister. Türkiye’de hak ettikleri değeri görmeleri için çevirmenlerin yanındayız.

Comments are closed.