‘Shakespeare’in evrensel bir yazar olduğu düşünülür ancak o, tek bir kalıba sığdırılamayacak kadar karmaşık bir figür. Onu edebiyat dünyasında bu kadar fazla tartışmanın odağında tutan ise hem biçimsel hem de anlamsal açıdan oldukça esnek eserleridir. Bu eserlerin içinde, her zaman, üzerinde oynayabileceğiniz bir şeyler vardır. Kalıpları birbirinden ayırır, farklı yerlere koyarsınız ve hala işlevseldirler…’

Journeys around Shakespeare’s Globe yazarı Andrew Dickson

W. Shakespeare

İngiliz edebiyatının belki de üzerine en çok düşünülen ve tartışılan edebi kişiliği Shakespeare, İngilizceyi baştan yorumlamasının yanı sıra pek çok dile büyük zorluklar ve becerilerle çevrilebildi.

Biçim açısından bakıldığında Shakespeare, eşsiz bir profil oluşturur. Bu eserleri tercüme eden çevirmenler de söz konusu eserlerin ruhunu kaybetmeden yansıtabilmelidir. Öyle ki Shakespeare’i Zulu dili, Korece, Portekizce, Japonca ve aklınıza gelebilecek diğer tüm dillere çevirirken yalnızca üst düzey bir İngilizce bilgisi yeterli olmayacaktır; hedef dilde yaratıcı, uyarlanabilir, yenilikçi ve daha pek çok dilsel ve edebi tutum gerekmektedir.

Erken dönem edebiyat devlerinin pek çoğunda olduğu gibi Shakespeare de birtakım politik çekişme ve tartışmaların odağındaydı.  Özellikle Eski İngilizceye ait kaynak metinler noktasında bu duruma rastlanmaktaydı. Shakespeare, dönemi boyunca, tartışmalı bir yazar ve bağımsız kültürel bir figürdü. Bu karakterin dünyada ses getirmesi ise eserlerinin dünya edebiyatında ve pazarında kendine yer edinmesiyle gerçekleşti. Sanatçının oyunları, sol görüş yansıtmaları ile ünlüdür genel olarak. Yaşamın savaş ve sansür gibi olguları söz konusu olduğunda Shakespeare eserlerinin çevirileri, belirli ideolojileri yerle bir edebilir ya da güçlü bir şekilde destekleyebilir. Bunun en iyi örnekleri ise Çin, Japonya ve Sovyet Birliği’nde görülmüştür.

Shakespeare’in en bilindik oyunlarından Hamlet; 1932 yılında Japon yayınevleri kararıyla yasaklanmıştı. Zira söz konusu dönemde Japonya, Batı’nın üstünlüğü ile mücadeleye odaklanmışken, Hamlet’in çevirisi, insanları, sağ görüşlü yönetime karşı protesto ya da isyana teşvik edebilirdi.


Japonca çevirmen ve Shakespeare’i başlı başına uzmanlık alanı edinmiş bir profesör olan Tsubouchi Shoyo, tüm bu sosyo-kültürel etkenleri hassasiyetle göz önünde bulundurarak Shakespeare’in tüm eserlerinin Japonca çevirisini 1928 yılında tamamlamıştır.

Shakespeare oyunlarının çevirisinde olay örgüleri sosyal koşullar göz önünde bulundurularak sıklıkla değiştirilmiştir. Örneğin Romeo ve Juliet’in sonu, İngiltere’de son derece trajik bir durumken; Japonya’da çiftlerin aşk uğruna intihara teşebbüs etmeleri sadakat ve onura yorumlanabilir.

Shakespeare’in beşli hece ölçüsünü çevirmek neredeyse imkansız olduğundan çoğu çevirmen orijinal haline sadık kalmaktadır. Shakespeare öyle bir şekilde kaleme almıştır ki eserlerini; hangi hedef dil ve kültür olduğu fark etmeksizin ana fikir aktarılabilmektedir.

Çevrilmesi neredeyse imkansız olan beşli ölçü, Shakespeare’in eşsiz ve simgesel edebi tarzını yansıttığı şiirsel bir kalıptır. İngilizce dışında az sayıda dilin sahip olduğu bu ‘tek heceli’ kelime yapısı, kelimesi kelimesine çeviriyi iki kat daha zorlaştırır. Örneğin sanatçının On İkinci Gece oyunundaki karakter Sir Toby Belch, Bulgarcada ‘Sir Toby Hiccup’ olarak çıkar karşımıza. Çünkü ‘belch’ sözcüğü birebir çevrilecek olsa daha uzun bir kelime söz konusu olacak ve yapı bozulacaktır.

Shakespeare eserleri tamamen kelime oyunları üzerine kuruludur. İyi bir çevirmen bir oyunun hikayesini, karakterlerini, anlamı ve fikirlerini aktarabilir ancak iş Shakespeare’e geldiğinde mükemmel bir çeviri yalnızca zor değil, neredeyse imkansızdır. Bu ‘imkansızlık’ Shakespeare çevirmenlerine, sanatçının ufku doğrultusunda kendi dilleri üzerinde oynama fırsatı tanır. Shakespeare’in sanat ve edebiyat zekası öylesine etki altına alıcıdır ki çevrilecek bir eseri en az sanatçının kullandığı kadar yaratıcı kelime oyunları gerektirirken; çevirmenin kendisi de çeviri sürecinde bir çeşit Shakespeare oluverir.

Sayılarla William Shakespeare

Shakespeare’in oyunları, 200 farklı Hint diline çevrilmiş ve uyarlanmıştır. Hamlet ve Venedik Taciri‘nin 50’den fazla çevirisi mevcuttur. Yanlışlıklar Komedyası’nın 30’dan fazla versiyonu bulunmaktadır farklı Hint dillerinde.

Bugün kullanılmakta olan ve Shakespeare’e borçlu olduğumuz kalıplar.

Shakespeare’in tüm eserlerindeki ‘‘Shakespeare’e özgü’’ sözcük sayısı yaklaşık 30,000’dir. Bu sözcüklerin de yaklaşık 12,500’i tek bir eserinde geçmektedir.

Romeo ve Juliet son 10 yılda ortalama 30 ülkede oynanmıştır. Oyunun sergilendiği diller; İngilizce, Almanca, İspanyolca, Fransızca, İtalyanca, Japonca, Lehçe, Fince, Rusça, Flamenkçe, Estonca, Çekçe, İbranice, Ukraynaca ve Romence’nin yanı sıra diğer pek çok dil.

KAYNAK

MotaWord/Shakespeare

Tags: