Dünyanın en eski mesleklerinden olmasına karşın dünyada ve Türkiye’de çevirmenlik mesleğinin net sınırlarının hala çizilmediği, büyük eksiklikler içerdiği ve çeviri sektörünün ihtiyaçlarının tamamen belirlenmesi gereken bir dönemden geçtiğimiz şüphesiz bir gerçektir. Sosyal bir bilim olmasından ötürü çeviri üzerine yapılan araştırmalar genellikle nitel araştırmalardır ancak sektör paydaşlarının kimler olduğunu, bu paydaşların nelere ihtiyaç duyduğunu ya da ihtiyaçların nasıl karşılanması gerektiğini anlamak için nicel araştırmalara da ihtiyaç duyulduğu bilinmeli ve göz önüne alınmalıdır. Çeviribilimin ihtiyacı olan bu nicel araştırmaları daha da yaygınlaştırmak ve sektörün nabzını tutmak için Çeviri İstatistikleri projemizi başlatmış bulunuyoruz. Bu proje kapsamında her ay bir konuyu belirleyip o konu üzerine bir anket oluşturmayı ve bu anketi Facebook’ta 18 bini aşkın üyesi bulunan ÇeviriBlog grubunda katılımcılar ile paylaşmayı amaçladık.

Belirlediğimiz ilk konu ise belki de birçok kişinin icra ettiği, bir o kadarının da icra etmek isteyip kendine yer bulamadığı bir alan olan yeminli çeviriydi. Yeminli çeviriden kısaca bahsetmek gerekirse çevirmenler noter huzurunda yemin edip yeminli çevirmen unvanını kazanırlar ve yeminli çeviri yapmaya başlarlar. Ayrıca, belirtmek gerekir ki genellikle resmi belgelere uluslararası geçerlilik kazandırmak amacıyla tercih edilir. Birçok yeminli çevirmenin bulunduğu Türkiye’de yeminli çevirmen olmak için belirli kriterler bulunsa da bu kriterlere ne kadar uyulduğu ve bunların ne kadar gözetildiği bir soru işaretidir. Dolayısıyla bu soru işaretlerinden aldığımız cesaret ve istatistiklerden aldığımız güç ile yeminli çevirinin resmini rakamlarla çizdik.

Sorduğumuz ilk soru birçoğunuzun da tahmin edebileceği üzere “Yeminli çevirmen misiniz?” sorusuydu. Bu soruyu sormamızın amacı katılımcıların soruları ve sorunları ne kadar anlayacağını ve ankete verilen cevapların hangi hassasiyetle verildiğini ölçmekti. Grafikten de görüldüğü üzere katılımcıların büyük bir çoğunluğu yeminli çevirmenken birçoğu da yeminli çevirmen olmadığını ancak olacağını/olmak istediğini belirtti. Yeminli çevirmen olmayanların cevabı ise %20 ile en düşük cevap orana sahipti. Dolayısıyla sektörde yer alan çoğu çevirmenin yemin zaptının bulunduğu ve yeminli çeviri yaptığı anlaşılırken katılımcıların %33’ü de yeminli çevirmen olmak istediğini belirtti.

Çoğunluğu yeminli çevirmen olan katılımcıların kaçının çeviri ile ilgili bölüm ya da bölümlerden mezun olduğunu ölçmek için hazırladığımız grafikte açıkça görülmektedir ki yeminli çeviri yapanların %54’lük bir kısmı çeviri ile ilgili bir bölümden mezunken yüzde %17’lik bir kısmı da bu bölümlerden mezun değildir. Ayrıca bu bölümlerden birini okuyan, yani öğrenci olanların oranı ise %29’dur. Dolayısıyla yeminli çeviri yapan sektör paydaşlarının çoğunluğunun tercümanlık eğitimi aldığı görülmektedir.

Katılımcılara kaç yıldır yeminli çeviri yaptıklarını sorduğumuzda ise yarısından fazlasının ya sektörde ya da yeminli çeviri alanında yeni oldukları sonucu çıkmaktadır. Veriler ışığında ilginç olan bir diğer nokta ise yeminli çeviri yapanların çoğunluğu az deneyime sahipken 5 yıl ve üzeri deneyime sahip olanların oranı az deneyime sahip olanların ardından en çok seçilen şık olmuştur. %11 ile 3 ila 5 yıl deneyime sahip olanlar saptanmışken 1 ila 2 yıl arasında deneyime sahip olanlar ise %6 olarak ölçülmüştür. Hem bir önceki sorudan elde edilen veriler hem de bu soruda görülen oranlar ile ankete katılım gösteren çevirmenlerin çoğunluğunun “alaylı” değil “mektepli” olduğu yorumu yapılabilir.

Anketteki bir sonraki aşamada ise katılımcılardan yeminli çevirinin avantajlarından birkaç cümle ile bahsetmeleri istenmiştir. Katılımcıların yanıtlarından derlenen aşağıdaki listede yalnızca anketin bağlamı kapsamındaki cevaplar seçilmiştir.

  1. Müşteri için daha güvenilir görünmek.
  2. Çeviri yapılabilecek daha fazla materyale ulaşmak.
  3. Prestijli, yüksek getiri, serbest çalışma imkanı.
  4. Piyasada yanlış çeviri olmayacağının garantisinin bu sayede verilmesi. Nasıl ki bir doktor Hipokrat yemini ile vicdanına ve etiğe aykırı hareket edemez, yeminli çevirmen için de durum aynıdır.
  5. Gerçekleştirmiş olduğunuz çeviriye ve verdiğiniz emeğe güvenin tam olması.
  6. Daha fazla disiplin, daha fazla gayret ve müşteriler tarafından güvenilir olarak tanınmak.
  7. Bir kamu kurumu tarafından onaylanan bir işe insanların daha fazla güven duyması.
  8. Esnek olmak ve başka işlere açık olmak.

Listeye eklenmeyen cevapların çoğunluğu da güven odaklı yanıtlardan oluşmaktadır. Birçok katılımcı yeminli çevirmen olmanın müşterilerin gözünde güven hissini artırdığını, buna ek olarak yapılan çevirilerin bir devlet organı olan noterler tarafından onaylanmasının bu güven hissini daha da artırdığını belirten yanıtlar vermiştir. Ayrıca söz konusu bu güvenin yanı sıra yeminli çevirmen olmanın bir prestij kaynağı olarak görüldüğü ve serbest çalışma imkanı sunduğu düşünülmektedir.

Yeminli çevirinin avantajlarını öğrendikten sonra bir sonraki aşamada ise katılımcıların dezavantaj olarak neleri belirteceklerini merak ettik ve yeminli çevirinin dezavantajlarından birkaç cümle ile bahsetmelerini istedik. Bir önceki soruda olduğu gibi aşağıdaki listeye yalnızca anket bağlamında verilen cevaplar eklenmiştir.

  1. Hata kabul etmemesi.
  2. Fazla sorumluluk yükü, her noterle anlaşmanın güçlüğü.
  3. Her isteği yerine getirmek zorunda olmak.
  4. Noterle birlikte çalışmak, noterin memuru gibi olmak, stres, daha fazla sorumluluk.
  5. Çevirisi yapılan belgelerin yalnızca kayıtlı olunan noter tarafından onaylanması.
  6. Sosyal hak ve kadro eksikliği.
  7. Maddi karşılığın tam verilmemesi.
  8. Ek sorumluluk, kaşe/imza için gereken zaman kaybı.
  9. Dezavantajı yoktur.

Katılımcıların birçoğunun verdiği cevaba göre yeminli çevirinin çevirmenlerin üstüne daha fazla sorumluluk yüklemesi, herhangi bir hataya yer vermemesi öne çıkan cevaplardır. Dolayısıyla bu sorumluluğun çevirmenler için ayrı bir stres faktörü olarak eklendiği söylenebilir. Bunlara ek olarak belirtmek gerekir ki en son maddede verilen yeminli çevirinin dezavantajı olmaması görüşü birçok kez belirtilmiştir.

Bir önceki sorularda yeminli çevirmenlerin yanıtlarına yansıyan “sorumluluk” faktörü bu soruda da tam olarak anlaşılmaktadır. Çeviri yaparken daha titiz daha titiz davrandığını belirten katılımcıların oranı %89 iken katılmayanların oranı ise %0’dır. Dolayısıyla %11’lik “Kısmen” cevabına rağmen neredeyse tüm katılımcılar yeminli çevirinin doğasında hataya yer olmadığı ve daha titiz olunması gerektiği görüşünde hemfikirdir.

Yeminli çevirmen olmanın alan çevirmeni olmaktan daha kazançlı olduğunu düşünenlerin oranı %37 iken bunun tam aksini düşünenlerin oranı ise yakın bir rakamla %29’dir. Bu soruya verilen “Kısmen” yanıtının oranı ise %34’tür.

Mütercim-Tercümanlık bölümü mezunu olmayıp yeminli çeviri yapanlardan rahatsız olanların oranı %52 olarak ölçülürken bunun tam aksi görüşte bulunanların oranı ise %32’dir. Katılımcıların %16’sının ise “Kısmen” olarak cevapladığı bu soruda “alaylı” olarak nitelendirilen, deneyimli olan ancak bölüm mezunu olmayan çevirmenlerden çoğunluğun rahatsız olduğu anlaşılmıştır.

Yeminli çevirmenlik kriterlerinin yetersiz olduğunu düşünenlerin oranı %60 iken bu görüşe katılmayanları oranı %17 olarak ölçülmüştür. %23’lük bir oran ile “Kısmen” görüşünün benimsendiği bu soruda büyük bir çoğunluğun mevcut kriterlerden hiç memnun olmadığı ya da dolaylı olarak gereklilikleri karşılamadığı görüşündedir.

Bir sonraki sorumuzda ise katılımcıların MYK’nın çevirmenlik mesleğine yönelik düzenlemeleri ve çalışmaları hakkındaki farkındalıkları ve görüşleri ölçülmeye çalışılmıştır. MYK’nın sektör paydaşlarını bir arada toplayıp önce mesleğin tanımını yaptığı ve sonrasında meslek için gerekli olan asgari koşulları belirlediği çalışmalar henüz sonuçlanmasa da birçok kesim tarafından umutla beklenmekte ve çeviri sektörüne etkilerinin iyi olması beklenmektedir. Meslektaşlarımızın tıpkı birçok ülkede uygulandığını bildiğimiz standart bir sertifikasyon uygulaması ile belgelendirildiği bir sistem özellikle kimin çevirmen olup kimin olmadığı günümüzde özellikle büyük bir umut yaratmıştır. Bu bağlamda söz konusu sertifikasyon uygulamasının çevirmenlik mesleğini kötü yönde etkileyenlerin oranı %22 iken mesleği kötü yönden etkilemeyeceğini düşünenlerin oranı ise %39’dur. Grafikten de anlaşılacağı üzere “Kısmen” yanıtını veren katılımcıların oranı ile bu uygulamanın kötü bir etkisinin olmayacağını düşünenlerin oranındaki eşitlik anında göze çarpmaktadır ve bu durum MYK’nın sertifikasyon uygulamasının sektörde yeterince bilinirlik kazanmadığı ve çevirmenlerin bu durum hakkında yeterince bilgi sahibi olmadığı yönünde yorumlanabilir. Ayrıca “Hayır” cevabını verenlerin oranındaki yükseklik, bu uygulamanın sektörü kötü yönde etkileyebileceğini düşünen çevirmenlerin de azımsanmayacak sayıda olduğunu açıkça göstermektedir.

MYK’nın sertifikasyon çalışmaları hakkında daha fazla bildi edinmek için tıklayınız.

Bir sonraki sorumuzda ise yeminli çeviri için gerekli olan mevcut kriterler hakkında katılımcıların fikrinin alınması amaçlanmıştır. Cevap verenlerin %79’u kriterlerin düzenlenebileceğini ve şartların daha iyi olabileceğini düşünmektedir. Ancak bu oranlarla bir önceki soruya verilen yanıtları karşılaştırdığımızda çevirmenlerin sektörel bir değişimi istedikleri fakat nasıl bir değişim olması konusunda fikir birliğine varamadıkları açıkça görülmektedir. Zira MYK’nın çalışmalarının sektörü kötü yönde etkileyeceğini düşünenlerin oranı bir önceki soruda %39, kesinlikle kötü etkileyeceğini düşünenlerin oranı %22 iken yeminli çeviri alanında değişim görmek isteyenlerin oranının %79 olması bunu düşündürmektedir.

Sonuç olarak anketten anlaşıldığı üzere göze çarpan birkaç noktadan bahsetmek gerekmektedir. Bunlardan ilki birçok çevirmenin yeminli çevirmen olmak için belirlenen kriterleri yetersiz bulmasıdır. Oldukça yüksek bir oranla böyle düşünen çevirmenler; bir değişim görmek istemekte ve sektörün ortak bir payda da buluşarak herkesi tatmin eden bir sistem kurulması umut edilmektedir. Ayrıca, anketi cevaplayan çoğu katılımcı çeviri bölümlerinden mezun olmayıp çeviri yapanlardan rahatsız olduklarını belirtmiştir. Bunun sebebi genç çevirmenlerin sektöre tutunamamaları, sektörün beklentileri ile akademinin sağladığı kuramsal eğitimin uyuşmaması ve kurumların çevirmenlerin sektör içinde gelişip deneyim kazanmasına olanak sağlayacak koşullar yaratmaması olarak görülebilir.

Ne olursa olsun, çevirmenliği severek ve hakkıyla yapanların yer aldığı, günlük ve içi boş tartışmalar yerine kadim mesleğimizi daha iyi yerlere getirebileceğimizi insanca tartışabildiğimiz, genç çevirmenlerin hayallerini ve beklentilerini karşılayacak ve onları kucaklayacak bir sektör yaratmak dileğiyle…

Aylık seri olarak yayımlanacak Çeviri İstatistikleri’nde bir sonraki anketimiz için bizlere öneri sunabilirsiniz. Mesaj veya e-posta gönderebilir, sorularınızı çekinmeden paylaşabilirsiniz.

Sosyal medya hesaplarımız:

Tags: