Covid-19 gün geçtikçe dünya gündemini daha çok etkisi altına alırken, sosyal hayatımızı ve etkileşim biçimlerimizi bir süreliğine dondurmuş bulunmakta. Bu süre zarfında takvimler ve saatler işlemeye devam ediyor ve yılın belli başlı dönemlerinde kutladığımız geleneksel bayramlardan biri olan Nevruz’a ulaşmış durumda. Bahar bitmeden kutlamayı temenni ettiğimiz Nevruz Bayramını sizler için araştırdık. Keyifli okumalar!

Dünya çapında farklı milletlerin ve ülkelerin kutladığı Nevruz’un izine, ilk olarak İran’ın köklü medeniyetlerinden birisi olan Pers kaynaklarında 2. yüzyılda rastlandı. Pers takvimine göre yılın ilk günü ya da baharın gelişi biçiminde hesaplanan gün, doğanın uyanışını temsil eder. İran, Türkiye, Irak, Afganistan, Kıbrıs, Suriye, Azerbaycan, Arnavutluk gibi pek çok ülkede kutlanmaktadır. Sayılan bu ülkelerde İslam geleneğinin kuvveti göz önüne alınırsa İslami bir kökeni olmayan bu bayram için şenliklerin düzenlenmesi hatta bu günün tatil olarak verilmesi hoşgörü unsurunu besleyen ve çeşitli kesimleri içinde bulunduran milletler için kaynaşma ortamı yaratmaktadır.

Nevruz (نوروز ) İsminin Kökeni ve Başlangıcı

Genel olarak mart ayının 21-22 veya 23’ünde kutlanan Nevruz’un kelime kökeni Farsça’dan gelmektedir. Bölerek incelersek New (نو) “Yeni” ve Ruz (روز) “gün” anlamındadır yani yeni gün, yeni gün ışığı demektir Nevruz.

Nevruz geleneğinin uzun tarihine bakacak olursak yukarıda da söylediğimiz gibi başlangıç noktasında Pers medeniyetine rastlayacağız ki bu yerleşik hayatın ilk başladığı dönemlere kadar gitmek demektir. Evlerin kerpiç ve saman kullanılarak yapılmaya başlandığı dönemlerde insanların soğuk, vahşi hayvanlar ve besinlerini saklamak gibi başlıca nedenler için inşa ettikleri yapılar oldukça basitti. Günümüz mimarisi kadar işlevli ve korunaklı değildi. Bu mimari zekanın gelişimi ve ihtiyaçlarının daha donanımlı karşılanmasında mevsimsel değişimin rolü oldukça büyüktür. Kış aylarının zorlu şartlarını atlatan kavimler baharın gelişini ve yaşamlarının kolaylaşmasını coşkulu bir şekilde karşılamaktaydı. Efsanevi İran Kralı Cemşid, Pers kavminin avcı hayatından yerleşik hayata geçişinin temsilcisiydi. Halkının yaşadığı zorlukları kolaylaştırmak için çalışan zeki ve cesur bir kral olarak bilinirdi. Bolluğun ve bereketin arttığı ve tabiatın uyandığı bu dönemi kutlamak Kral Cemşid ile başlamıştır.

Kral Cemşid

Nasıl Kutlanıyor?

Uzun bir tarihi aşan Nevruz yıllar içerisinde kendisine yeni gelenekler ve kutlama şekilleri ekleyerek günümüze kadar ulaşmıştır.. Her yörenin bu bayram için kendine özgü adetleri bulunmaktadır. Ülkemizde de kutlanılan bu bayramın hepimize aşina olan en bilindik geleneği ateşin üstünden atlamaktır.

Eskiden evlerinin damalarında yaktıkları bu ateş yaşam koşullarının değişimi ile boş alanlarda ve meydanlarda yakılmaya başlandı. Ateş yakılır ve içten bir dilek tutlarak üstünden atlanır. Bu şekilde dileklerinin kabul olacaklarını ve tüm hastalıklarının kül olacağına inanılır. Hatta atlarken bazı tekerlemeler söylenir.

“Yansın alev saçılsın, benim bahtım açılsın…

Ateş şenliği bittikten sonra eve gidilerek Nevruz sofrasına oturulur. Bu sofranın özelliği daha doğrusu olmazsa olmazları; pilav, kavrulmuş buğday, semeni, çeşitli kuru yemişler ve boyanmış yumurtalardır. Aile büyüğünün işareti ile yenmeye başlanır. Bu günde yaşlılar küsleri barıştırır gençlere tavsiyeler verilir.

Semeni diye adlandırılan bu gelenekte bir kabın içine atılan buğdayların yeşermesi ile elde edilen yeşillenmiş çimenler bereketi ve bolluğu temsil ettiği için önemlidir. Bu yeşillikten yapılan tatlı ve helvaların yenmesi hanenin bereketini arttıracağına inanılır.

Yumurta Dövüştürme günler öncesinde rengarenk boyanan yumurtalar bayram sabahı çocukların ellerinde gözlerinize ilk çarpacak olan şeydir. Köşe başlarında ve belirli mekanlarda bu yumurtaları birbirine dövüştürerek baharın gelişini, tohumların çatlayışını simgeleyerek kutlarlar .

Daha çok renkli âdetleri içinde barındıran bu bayram 2010 yılında Birleşmiş Milletler Genel Kurulu tarafından kültürel miras listesine eklendi ve her yıl mart ayının 21’i Dünya Nevruz Günü olarak kutlamaya başladı. Kısa sürede içinde bulunduğumuz durumu atlatarak bu günü ve daha pek çok bayramı beraber yan yana kutlamayı temenni ediyoruz.

Kaynakça:

Tags: