Merhaba Değerli ÇeviriBlog Okurları,

Üniversite yılları yoğun bir tempoyu barındırmasının ve kişiye sürekli gelişim imkânı sağlamanın yanı sıra çok keyifli, eğlencesi bol bir süreçtir. Çalışma hayatına atılmadan önceki bu son süreçte pek çok öğrencinin aklına şu soru gelir: Neden üniversitede çalışmıyorum?

Sahiden, eğitim aldığınız üniversitede çalışmak istemez misiniz? Bir üniversiteyi kendi öğrencisinden daha iyi kim temsil edebilir?

Örneğin, tercih dönemlerinde, kayıt dönemlerinde, sahip olduğunuz kimliği, ayrıcalıklarınızı, sizin gibi heyecanla yerleşkelere gelen aday öğrencilerle paylaşmak istemez misiniz?

Emin olun, çok heyecanlı, eğlenceli ve pek çok tecrübe edinme fırsatı sunan bir işten bahsediyorum.

Üniversite adayı öğrenci, tercihlerini yapmadan gelecekteki mesleği hakkında doğru bilgiye ulaşmak ve bilen kişilere danışmak ister. Tercihlerinde, sizin de eğitim aldığınız üniversiteyi tanımak, bölüm hakkında bilgi sahibi olmak ve  aklındaki soruları gidermek için hayalindeki bölümü okuyan öğrencilerle birebir görüşmek ister.

Unutmayın! Okuyacağınız bölüm, meslek hayatınıza atılma sürecinde atacağınız ilk adımlardır ve yıllar boyunca meşgul olacağınız bir iştir.

Benim Serüvenim

Öncelikle Beykent Üniversitesine asistan öğrenci olmak için yaptığım başvurunun ardından mülakata katılma şansı yakaladım. Tanıtım ve Halkla İlişkiler Müdürlüğü ofisinde katıldığım mülakat sonucu, ‘Asistan Öğrencilik’ kadrosuna seçilme başarısı gösterdim. Yaz başında başladığım görevime de devam etmekteyim. (Başvuru süreci okuldan okula değişik gösterebilmektedir.)

Asistan Öğrenci Olmanın Artıları

Görevim boyunca birbirinden ilginç pek çok deneyim yaşadım. Öğrencisi olduğum Uygulamalı İngilizce ve Çevirmenlik bölümüne ait bilgim fazlasıyla vardı. Fakat diğer bölümlere ait bilgilerim bu seviyede değildi.

Eğitim sürecimde üniversitemin olanakları hakkında değerli bilgiler edindim ve diğer bölümlere ait yeterli bilgiye sahip oldum. Aday öğrencinin sorularının tümüne cevap verebildim. Tanıtım günlerinde farklı bölümlere ait akademisyenler ile iletişim kurdum ve bölümler hakkında yine bilmediğim çok fazla bilgi edindim. Bazı bölümlere karşı ön yargılarımı yıktım, yanlış bildiğim bilgilerimi düzeltme şansı edindim. Kısacası, yıllarımı verdiğim üniversitem hakkında bambaşka bir perspektif kazandım; güçlü ve zayıf yanlarını daha da iyi görme fırsatı buldum.

Ama en önemlisi iletişimdi…

İletişim konusunda daha da güçlendim…

Tanıtım günlerinin başlamasıyla aday öğrencilerin heyecan dolu sürecinde onları rahatlatmak, heyecanlarını paylaşmak, kaygılarını dindirmek için sabırlı ve sakin iletişim nasıl kurulur, öğrendim…

Ayrıca, aday öğrenciler kadar veliler de bu süreci dolu dolu yaşıyor. Bambaşka bir kuşak ve farklı sorularla geliyorlar size.

Kendi ailenizden farklı olarak, başka bir jenerasyonun farklı örneklerinden gelen soruları cevaplamak, onları yönlendirmek, yardımcı olmak, algı yönetimi, stresle başa çıkma yöntemleri ve kriz anında nasıl iletişim kurulabileceğine dair bana çok önemli tecrübeler kazandırdı.

Benim gibi aynı yerleşkede çalışan diğer asistan öğrenci arkadaşlarımla elde ettiğim dayanışmayı ise tarif edemem… Bir takımda birlikte yer almanın, arkadaşlığın, yardımlaşmanın, sınıf arkadaşı olmaktan çok daha öte bir şey olduğunu bu süreçte öğrendim.

Kollektif bir işin ve takım çalışması gerektiren bir mesleğin öğrencisiyseniz, asistan öğrencilik sürecindeki tecrübelerin katacağı değerleri saymakla bitiremem…

Başarılı bir asistan öğrencilik sürecinin ardından aidiyet taşıdığınız, mezunu olduğunuz üniversitenizde kadrolu personel olarak çalışma imkânı yakalamanızın hayli yüksek olduğunu da belirtmek isterim. Velhasıl, birebir iletişiminizi güçlendirmek, farklı perspektiflerden bakabilmek, takım çalışmasına dair tecrübe edinmek ve çalışırken eğlenebilmek istiyorsanız, asistan öğrencilik başvurusunda bulunmanızı şiddetle tavsiye ederim.

Tanıtım günlerimizden sonra ailemden çok gördüğüm değerli ekip arkadaşlarım :)
Beykent Üniversitesi Tanıtım ve Halkla İlişkiler Müdürüm Cansu İBİLİ’ye ve Tanıtım ve Halkla İlişkiler Sorumlusu Patricia DEDE’ye saygı ve sevgilerimle…
Tags: