Dil, insanlar arasında anlaşmayı sağlayan, kendine özgü yasaları olan ve bu yasalar çerçevesinde gelişen, bilinmeyen zamanlarda temeli atılmış seslerden oluşan bir sistemdir. Dil, canlı ve sosyal bir varlıktır. Dil birliği, milleti oluşturan özelliklerin başında gelir.Bir milletin dili; onun tarihi, dini ve kültürüyle iç içedir. Milletin manevi, kültürel değerlerini bünyesinde sımsıkı muhafaza eder. Dil, milleti meydana getiren bireyler arasında ortak duygu ve düşünceler oluşturur. Günümüzde dünya üzerinde kabile dilleri de dahil olmak üzere toplam 7.000 civarında dil olduğu tahmin edilirken bu dillerin en az yarısı kaybolmaya yüz tutmuştur. National Geographic dergisinde yayınlanan bir araştırmaya göre her 14 günde dünya üzerinde konuşulan bir dil yok oluyor. Yaklaşık 7 milyar insanın yaşadığı varsayılan dünyada, her dile istatistiksel anlamda 1 milyon kişi düşüyor. Ancak dünya nüfusunun % 85 ‘i yaygın olan 85 dili konuşurken yalnızca 8.5 milyon insan 3 .500 farklı dili paylaşıyor. Dilbilimcilere göre, önümüzdeki yüzyıl içinde 3.500 dil kaybolma tehlikesiyle karşı karşıya. Binden fazla yerel dil, şu an kritik ya da yok olmak üzere olan dillerin yer aldığı UNESCO Tehlike Altındaki Diller Atlası’nda bulunuyor.

Dillerin kaybolmasında; kültür, zaman, süreklilik, sosyal ve politik sebepler, bilim,teknoloji, yaşam alanları değişikliği (göçler), vb. faktörler etkili olsa da bilim insanları dünya dillerinin yaşadığı bu çöküşe farklı açıklamalar sunuyor. Nimwegen’de bulunan Max Plack Enstitüsü bünyesindeki Tehlike Altında Bulunan Diller Arşivi’nin yöneticisi Paul Trilsbeek ” Faktörlerden biri kuşkusuz küreselleşme. İnsanlar yaygın dilleri konuştukları takdirde iyi şansları olacağını düşünüyorlar” diyor. Katharina Haude ise özellikle yazıya geçirilmemiş olan, sözlü yerli dillerin tehdit altında bulunduğunun altını çiziyor.Bunun yanı sıra UNESCO’nun bir dilin ne derece kaybolma tehlikesi altında olduğunu sınıflandırmak için kullandığı 9 ölçüt şu şekilde sıralanıyor:

  • Dilin kuşaktan kuşağa aktarılması
  • Dili konuşan kişi sayısı
  • Dili konuşanların toplam nüfusa oranı
  • Dilin kullanım alanlarında değişikler
  • Yeni alanlara ve ortamlara dilin tepkisi
  • Dilin öğrenilmesi, o dilde okuma yazma öğrenilmesi için gerekli materyallerin varlığı
  • Devletlerin ve kurumların tutum ve politikaları, buna dilin resmi durumu ve kullanımı da dahil
  • Toplumun bireylerinin kendi dillerine yönelik tutumu
  • Dille ilgili varolan belgelerin miktarı ve niteliği

Peki bu ölçütlere göre dünyada hangi diller kaybolmaya yüz tutmuş? İşte onlardan bazıları…

1) Amahuaca

amahuaca kabilesi

Güney Amerika’da konuşulan yerli bir dil olan Amahuacayı günümüzde konuşan yalnızca 500 ya da daha az kişi var. Önceden Peru ve Brezilya’da da yaygın olan Amahuacanın yavaş yavaş ortadan kaybolmasıyla kültür de kayboluyor. Dil için herhangi bir koruma çalışması yapılmıyor. Yeni nesillere okulda Amahuacayı öğrenmeleri için eğitim verilmiyor. Bu da dilin ortadan kaybolmasının çok yakın olduğunu gösteriyor.

2) Taos

İlgili resim

 

Taos dili New Mexico, Taos Pueblo’da konuşuluyor. Dilin, hayatta olduğu resmi kayıtlara geçmiş 800 yerli kişi tarafından konuşulduğu biliniyor. Ünlü dilbilimci George Leonard Trager,  Taos dili hakkında daha detaylı bilgiler öğrenmek için konuşan kişilerle iletişime geçmeye çalıştı fakat olumlu dönütler alamadı. Taos dilinin önündeki en büyük engel İspanyolca, çünkü genç nesiller Taos diline sahip çıkmak yerine küreselleşen dünyada İspanyolcaya önem veriyorlar. Dilbilimciler ,Taos dilinin yakın zamanda dünyadan tamamen kaybolacağını düşünüyor.

3) Nuhalkça (Nuxalk, Bella Coola)

İlgili resim

Kanada, Britanya Kolumbiyası’nda konuşulan bir dil olan Nuhalkça, ” Nuxalk, Bella Coola” olarak da adlandırılıyor. Dili 50 kişinin konuştuğu belirtilirken, Nuhalkçayı tüm özellikleriyle konuşabilen erişkin 20 kişi olduğu söyleniyor.Konuşan sayısının az olmasından dolayı kaybolmaya yüz tutmuş diller listesinde olsa dahi dilin sürekliliği için çok büyük bir tehlike görülmüyor. Çünkü şehirde Nuhalkçayı yeni nesillere öğreten okullar var hatta eğitim sisteminde 2. yabancı dil olarak yerini almış. Böylelikle konuşan sayısının arttırılması ve dilin unutulmaması hedefleniyor.

4) Seneca

seneca kabilesi ile ilgili görsel sonucu

Seneca halkı tarafından konuşuluyor. Seneca kabilesi, Iroquois Konfederasyonu’nun altı milletinden biridir. Seneca dilini 100 kişinin konuştuğu söyleniyor. Dili konuşan genç kuşağın çok az üyesi var bu da dilin ciddi risk altında olduğunu gösteriyor. Seneca dilini koruma çalışmaları sürüyor özellikle kabilenin yaşlı üyeleri dillerinin ve kültürlerinin devamlılığını sağlamak için gençlere belirli günlerde dil eğitimi veriyor.

5) Onondaga 

onondaga language ile ilgili görsel sonucu

Onondaga, Iroquois Konfederasyonu’na mensup bir diğer kabiledir. Dilleri de kendi isimleriyle anılır. Onondaga dili sadece 10 konuşana sahiptir. Onandaga kabilesinin üyeleri aslen New York kökenlidir. Avrupa ile etkileşim süreci dilin yavaş yavaş kaybolmasına neden olmuştur. Onondaga dili daha önce Kanada ve ABD’de konuşuluyordu. Şu an New York’ta 20 kişinin bu dili konuştuğu söylense dahi  bu konu hakkında henüz net bir bilgiye ulaşılamamıştır. Okullarda bu dilin eğitiminin verilmemesi, dilin geleceğini büyük tehlike altına alıyor ve yakın zamanda kaybolabileceği riskini gösteriyor.

6) Ainu

ainu ile ilgili görsel sonucu

Japoncanın lehçelerinden biri olan Ainu, hala var olan en nadir dillerden biri olarak bilinir. Hokkaido adasındaki etnik Ainu kabilesi üyeleri arasında konuşuluyor. Ainu dilinin 300 konuşanı olduğu bilinirken bunların yalnızca 15 konuşanının akıcı bir şekilde konuşabildiği söyleniyor. Dili canlandırmaya yönelik teşebbüsler söz konusu ama bunun işe yarayıp yaramayacağı henüz belli değil.

7) Apiaka

apiaka language ile ilgili görsel sonucu

Brezilya’nın Mato Grosso eyaletinde yaşayan aynı isimdeki kabilenin konuştuğu dildir. Tupi dilinin en önemli 6.lehçesidir. UNESCO, Apiaka dilinin tamamını tam olarak konuşabilen 1 kişi olduğunu tespit etti. Günümüzde Apiaka kabilelerinin çoğu artık Portekizce konuşuyor. Kabiledeki kadın üyeler, bir başka kabileden birisiyle evlendiklerinde diğer kabilenin dilini konuşmak zorunda kalıyor. Bu da her ne kadar dili kaybolma riskiyle karşı karşıya bıraksa da kabile üyeleri dili koruma girişimlerinde bulunuyorlar.

8) Uru

uru language ile ilgili görsel sonucu

Bolivya İngavi eyaletinde konuşulan Uru dilini yalnızca 1 kişi akıcı şekilde konuşabiliyor. “Iru-Iru” olarak da adlandırılıyor. Uros insanlarından geriye kalan tek dildir. Dilin korunması için herhangi bir çalışma yapılmamaktadır. Fakat bu dilin kaybolması antik kültüründe kaybolmasına sebep olacağı için dilbilimciler Uru dilini korumak için yöntemler bulmaya çalışıyor.

9) Bikya

bikya language ile ilgili görsel sonucu

“Furu” olarak da bilinen Bikya dili, Kamerun’da konuşulan bir Bantoid dilidir. İngiliz dilbilimci David Dilby, 87 yaşındaki bir kadının Bikya dilini konuşurken ses kaydını aldı. Bu ses kaydıyla dil hakkında somut bir veri elde edilmiş oldu.  En son 1986 yılında Bikya dilini konuşan 4 kişi tespit edilmişti. Günümüzde 70 yaşlarında bir adamın bu dili konuşabildiği söylense de bunu ispatlayacak bir kanıt olmamasından dolayı, dilbilimciler bu dilin tamamen kaybolduğu söylüyor.

10) Bom

Batı Afrika’da bulunan Sierra Leone’de konuşulan Bom dilini 5.7 milyon nüfuslu ülkede sadece 20 kişi konuşabiliyor. Dil tamamen ortadan kaybolmuş değil ancak 50 yaş altı kimse Bom dilini bilmiyor. Bu tehlike dilin gelecek nesillere aktarılmasını zorlaştırıyor. Ülke günümüzde  Mel dillerini kullanıyor.  Bom dilini korumak adına çok az çalışma yapılıyor. Herhangi bir dil koruma çalışması yapılmazsa Bom dili de ilerleyen yıllarda yok olan diller arasında yerini alacaktır.

 

Bir dilin kaybolması, dünyadan o dilin ait olduğu kültürün, milletin, manevi değerlerin de silinmesi anlamına gelir. Küreselleşen dünyaya elbette uyum sağlamalı, global dilleri de öğrenmeliyiz. Ancak bunun yanı sıra dünyada kaybolmaya yüz tutmuş dillerin farkına varıp; o dillerin kökenine sahip çıkıp, gelecek nesillere aktarılmasını sağlayarak, o dile ait somut delilleri inceleyip sözlük vb. kaynaklar hazırlayarak dilleri kaybolma tehlikesinden kurtarabiliriz. Belki bu sayede bir dilin daha kaybolmasını önleyerek, dünyanın kültürel ve manevi zenginliklerine katkı sağlayabiliriz.

“Bir ulusun gerçek yurdu onun dilidir, dil ulusal dileği belirten güçlü bir varlıktır. Ulusal dil yok olunca, ulusal duygu da çok geçmeden kaybedilebilir.”

Wilhelm Humboldt

KAYNAKÇA

Tags: