Her zaman genç, her zaman enerjik, her zaman güler yüzlü Mine Hocamızın ÇeviriBlog’a verdiği cevaplardır. Akademik yanıyla çeviri sektörünü merak edenler, içinde olmak isteyenler ve içinde olanlar için…

Soru 1- Öncelikle kendinizi tanıtabilir misiniz?
İstanbul Üniversitesi Edebiyat fakültesi İngiliz dili ve edebiyatı bölümü 1978 mezunuyum. Şu anda Çeviribilim bölümü İngilizce Mütercim Tercümanlık ana bilim dalında öğretim üyesi olarak çalışıyorum.
Soru 2- Çeviri alanında yaptığınız değerli çalışmalar konusunda bizi aydınlatabilir misiniz?
Bu alanda 4 yayınım ve çeşitli makalelerim var. Fakültemizin İve üniversitemizin internet sayfasından bu bilgilere kolayca erişilebilirsiniz.
Soru 3- Çeviribilim Fakültesi’nde ne zamandır görev yapıyorsunuz? Görevinizi ve sorumluluklarınızı tanımlar mısınız?
Bizim bölümümüz Edebiyat fakültesi içerisinde ayrıca fakültemiz yok. Daha doğrusu Türkiye’de böyle bir fakülte yok.Eğitim, akademik yayın, akademik araştırma şeklinde tanımlayabilirim
Soru 4-Çeviribilim Fakültesi’nde verilen akademik eğitimi kısaca anlatmanız mümkün mü?
Bu bilgilere önceden de belirtiğim gibi ders içerikleri de dahil erişebilirsiniz.
Soru 5- Çeviribilim Fakültesi unvan itibariyle 2006’da verilmiş olsa da temellerinin 1993’e dayandığını okudum. İlk günlerden bugüne gelinen süreci bize anlatabilir misiniz?
Bu süreci ancak yaşayan bilir. Ama kısa zamanda hem akademik olarak başka disipler tarafından kabul görmek hem de eğitimin temellerini atmak yüzeysel olarak anlatılacak bir durum değil.
Soru 6-“ Çevirmen” olmayı hedefleyen bir öğrencinin dil yeteneğinin yanında sizce hangi özelliklere sahip olması gerekmektedir?
Soru 7- Tüm meslek dalları içinde mezun olduğunda yapacağı iş ve standartları tam olarak belli olan ve bu konuda tam eğitim alınan bölümlerden biri çeviribilim. Buna rağmen bu eğitimi alan gençlerimizin sadece %40’ı çevirmen olarak görev yapıyorlar. Bu kadar ağır bir eğitimi tamamlayıp, bu mesleği seçmemelerinin sebebi olarak da çevirmenlerin ülkemizdeki ağır çalışma koşulları ve düşük ücretler olduğunu söylüyorlar. Siz işin içinde olan bir uzman olarak, genç çevirmenlere bu konuda neler önerirsiniz?
Çevirmen adaylarının işi kolay değil. Ama ben her şeye rağmen sebat etmelerini yılmamalarını öneririm. Her meslekte bir çıraklık döneminin olduğunu ve öğrenmeyi ve kendini aşmayı hedef edinmelerini, kendilerine bir uzmanlık alanı seçmelerini ,deneyimi olan profesyonellerle iletişim kurmalarını ve işbirliğinde bulunarak deneyim kazanmalarını öneririm. Mesleklerinin koşullarını düzeltmek için eğitimden edindikleri bilgileri hayata geçirmelerini öneririm.
Soru 8- Çeviribilim fakültesi öğrencileri 1. sınıftan itibaren kendilerini mesleğe daha iyi hazırlayabilmek için neler yapmalılar? Şu anda gördüğünüz en büyük eksiklikler nelerdir?
Meraklılık, araştırma ve öğrenme isteği, eğitimin sadece bir kılavuz olduğunu üniversitelerin yüksek okulardan farklı olarak meslek okulu değil , bir düşünce üretme ve araştırma yuvası olduğu, Aklını kullanmayı sorgulamayı edindiği bilgileri gerçeklerle yüzleştirmeyi, iletişim kurmayı ve iletişim uzmanı adayı olarak nasıl kiminle ne şekilde iletişim kurulacağını bilmeyi ya da öğrenmeyi öneririm.

Soru 9- Ülkemizde çevirmenin yerini nerede görüyorsunuz? Sizce hak ettiği yerde mi veya bunun için neler yapılabilir?
Çok düşük seviyede görüyorum. Amatör bir uğraş olarak görme işverenin lehine bir durum ama harcanan zaman, verilen emek göz önüne alındığında bu mesleğin hak ettiği konumda olmadığı görüşündeyim. Ulusal standatların belirlenmesi, meslek odasının oluşturulması, çeviri uğraşıyla ilgili her kesimin birbirinin emeğine saygı göstererek işbirliğinde bulunması, gençlere el vermesi (zira bu meslek öyle dört sene eğitimle bitmiyor, yaşam boyu bir eğitim gerekiyor), başta önereceklerim arasında .
Soru 10- Ulusal Meslek Standardı’nın yayınlanması ile “çevirmen” in bir meslek olarak kabul edildi ve çalışma şartları ve sahip olması gereken diğer şartlar tanımlandı. Sizce standardın ilerleyen bölümlerinde olması veya kesinlikle standartlaşması gerekenler nedir?
Önerileriniz/Eklemek İstedikleriniz……..
Şimdilik olusturulan metin uluslar arası standartlara paralel bir metin. Zaman içerisinde ülkemizin koşullarından kaynaklanan sorunlar ve durumlar yaşandıkça daha sağlam temellere oturacak.Dolayısıyla daha hayata geçmeden bir öneride bulunmayı doğru bulmuyorum.

Tags: