Çeviri Blog Sosyal Medya sayfasında yer alan tartışmalar genellikle çok bilgilendirici oluyor, bu yüzden daha genel bir kitle ile paylaşmak adına burada da yayınlamak istedim. Çoğul dizge Kuramı’nı bakın Önder Atar ne güzel açıklamış:

Birbirini etkileyen farklı edebiyat türlerinin, belli bir hiyerarşi içerisinde konumlanarak oluşturdukları bir sistem vardır. Bu dizge içerisinde birincil konumda olan tür diğerlerini etkiler. Çeviri yazının bu hiyerarşi içerisinde sabit bir konumu yoktur. Çeviri yazın ancak belli koşullarda edebiyat sisteminin merkezine oturur: Bir ülkede edebiyat henüz çok genç ise, kriz içerisindeyse ya da genel olarak edebiyat o ülkede çok geri plandaysa…

Söz konusu kuramın en önemli unsuru burada başlar: Çeviri normları arasında birbirine zıt iki kutbu oluşturan “yeterlik” ve “kabul edilebilirlik”, çeviri yazının bir ülkenin edebiyat dizgesinde merkezde mi yoksa çevrede mi, yani birincil konumda mı yoksa ikincil, üçüncül vs konumda mı olduğuna göre baskın gelir. Eğer bir ülkenin edebiyat sisteminde çeviri yazın merkezdeyse, diğer türleri etkileyen, hiyerarşi basamağında en üstte yer alan tür olduğu için kaynağa olabildiğince yakındır, yani yeterlidir. Çevredeyse, kabul edilebilirdir.  Çeviri yazının merkezde olduğu durumlarda, hiyerarşik konumunun getirdiği avantajla olabildiğince yeterlidir. Çevrede olduğu durumlarda erek dilin normlarını fazla zorlamaz ve kabul edilebilirdir.

20. asrın başını düşünürsek, İngilizceden Türkçeye çevrilen bir edebi metin daha yeterli olacakken, Türkçeden İngilizceye çevrilen edebi metin daha kabul edilebilirdir.

Esat Tosun ise kuramı Önder Bey’in açıklamaları üzerine matematiksel bir denkleme dönüştürmüş: kaynak=merkez=yeterli/erek=çevre=kabul edilebilir.

Bu güzel açıklamalar için çok teşekkür ederiz.

Tags: