Son zamanlarda yürütülen bazı çalışmalara göre neyi nasıl söylediğimiz bazı hastalıklar hakkında ipuçları vermektedir. Bir grup sinirbilim uzmanı, psikiyatrist ve bilgisayar uzmanı, bir laboratuvar testi yapılmadan önce hastaların kullandıkları dilin teşhise yönelik ne ölçüde ipuçları verdiğini araştırmaktadır. Davranışlar ile beyin faaliyetleri arasındaki ilişkiyi ölçmeye yönelik artmış bilgisayar gücü ve yeni yöntemler, söz konusu çabaları bir üst seviyeye taşımaktadır. Net biyolojik göstergelerden yoksun hastalıklar için kullanılan sözel ifadelere dayalı testler, gen dizileme ya da MR görüntüleri kadar doğru olmasa da dil madenciliği bu boşluğu doldurmaya yardımcı olabilir.

PSİKOZ

Columbia Üniversitesi psikiyatristleri, psikoz (delüzyon ve halusinasyonu içeren şizofrenin sık rastlanan bir belirtisi) riski altında olan 34 genç erişkinle bir görüşme yapmıştır.  İki buçuk yıl sonra deneklerin beşinde psikoz hastalığı ilerleme gösterirken kalan 29 kişide ise bu hastalık görülmemiştir. Özel olarak tasarlanmış bir algoritma, iki grubu birbirinden ayıran dil özelliklerini toplu olarak belirlemek için en başta yapılan görüşmeleri taramış ve psikozun kısa cümlelerle, bir cümleden diğerine geçiş sırasında yaşanan anlam akışındaki kayıpla ve “o”, “ne” ve “hangi” kelimelerin daha az kullanılmasıyla ilişkili olduğunu bulmuştur. Daha sonra her birey görüşmelerde teste tabi tutulduğunda bilgisayar programı, psikoz hastalığının kimde ilerleme göstermiş kimde göstermemiş olduğunu yüzde yüz doğruluk oranı ile tahmin etmiştir. Sonuçlar geçtiğimiz günlerde “Schizophrenia’da” yayımlanmıştır ve risk altında olan bir diğer denek grubu ile testin ikinci aşamasına başlanmıştır.

PARKİNSON HASTALIĞI

Arjantin Favaloro Üniversitesi’ndeki bir çalışmada 27 denek, belirli el şekilleriyle ilgili fiilleri (“alkışlamak” ve “yumruklamak” fiileri gibi) içeren kayıt altına alınmış cümleleri dinlemiştir. Denekler cümleyi anlar anlamaz ellerini ya düz şekilde ya da yumruk şeklinde tutarak butona basmışlardır. Söz konusu fiil ile el şeklinin uyumlu olmadığı zamanlara kıyasla söz konusu fiil ile el şekli (“alkışlamak” fiili için düz el şekli, “yumruklamak” fiili için yumruk şeklinde el) uyumlu olduğunda sağlıklı denekler daha hızlı yanıt vermiştir. Ancak Parkinson hastalığının erken evrelerinde olan denekler tepki zamanlarında hiçbir fark göstermemiştir. Ciddi problemlerin başlangıcından önce söz konusu kopukluklar hastalığın erken belirtisi olabilir. Araştırmacılar, şu anda sağlıklı olan ancak Parkinson hastalığıyla ilgili genetik mutasyon taşıyan deneklerle bugünlerde benzer bir çalışma yürütmektedir.

AMYOTROFİK LATERAL SKLEROZ (ALS HASTALIĞI)

Genellikle ALS hastalığı, zayıf kaslar nedeniyle bazı hastaların belirsiz konuşmasına yol açabilen hareket bozukluğu olarak nitelendirilmektedir. Pensilvanya Üniversitesinde Sharon Ash tarafından yürütülen yeni bir çalışma, bu hastalığın aynı zamanda dil bilgisi kullanımını da bozabileceğini göstermektedir. 45 deneğe kendilerine verilen 24 resimdeki olayları kendi kelimelerini kullanarak anlatmaları istenmiştir. Bunun sonucunda ALS hastaları sağlıklı olanlara kıyasla daha eksik cümleler kurmuş, belirteçleri kullanmamış ve fiilin zaman çekiminde daha çok hatalar yapmıştır. MR görüntüleri, daha çok dil bilgisel hata yapanların beyinlerinin dille alakalı bölgelerinde aynı zamanda daha çok bozulmanın da gerçekleştiğini göstermiş ve hastalığın başlangıcı ile ciddiyetini değerlendirmede dil bilgisi analizinin nispeten basit bir yol olduğunu ortaya koymuştur. Bunu takiben devam etmekte olan bir çalışmada Ash ve çalışma arkadaşları, hastaların tek bir resme yönelik söylediği daha kısa sözleri incelemektedir.

KAYNAKÇA:

scientificamerican.com

Tags: