Bu makale, çevirmenleri ve çevirmen adaylarını, diğer alanlara kıyasla sektör genelinde bilinirliği nispeten daha az olan “deşifre” hakkında bilgilendirmeyi, bu alandaki önemli noktalara dikkat çekmeyi, genel olarak yanlış bilinenleri düzeltmeyi ve çevirmenlerin başucu kitabı olma niteliğindeki bu eser aracılığıyla sektöre yeni başlayanlara yol göstermeyi amaçlamaktadır.

Literatürdeki tanımına göre deşifre -diğer adıyla transkripsiyon-, genel hatlarıyla işitsel (ses kaydı) veya hem görsel hem de işitsel kayıtların (video) yazıya dökülmesini konu alır. Yazılı ve sözlü çeviri kadar bilinen ve sıklıkla başvurulan bir kavram olmadığından, çevirmenin ve/veya işverenin çoğu zaman bu alandaki anlam kargaşasına kurban gitmesi ne yazık ki kaçınılmazdır. Bunun nedeni sektör genelinde, deşifre işleminin çoğu zaman “çeviri sürecini” de içerdiğine dair yaygın bir kanının bulunmasıdır. Oysa deşifre, Türkçe bir ses kaydının yine Türkçe olarak kâğıda dökülmesini ve yabancı dildeki kayıtların kaydın yapıldığı kaynak dilde yazıya aktarılmasını kapsar. Deşifre işlemi tamamlandıktan sonra elde edilen yazılı metin, “talep üzerine” istenilen dillere tercüme edilebilir. Yazıya dökülen kaydın veya bu kaydın çevirisinin, yardımcı bir program kullanılarak (Subtitle Workshop vb.) videoya entegre edilmesi ve/veya altyazı formatına getirilerek senkronizasyonun sağlanması ise bu işlemin çok daha farklı bir boyutudur.

Peki, deşifre neden gereklidir ve deşifrenin sunduğu avantajlar nelerdir?

Başta toplantı, seminer ve konferans olmak üzere çeşitli organizasyonlarda farklı kayıt cihazlarıyla alınan kayıtların metne aktarılması olan deşifre, müşterilerinize iş ve günlük hayatlarında sayısız kolaylık sağlar. Deşifre hizmeti, yabancı dilde konuşma yapan konuşmacının hızı, şivesi, dış faktörler vb. gibi nedenler sebebiyle, dinleme esnasında tam olarak anlaşılamamış olan konuşmaların yazıya dökülerek netlik kazanmasını sağlarken kayıtta söylenenlerin algılanmasını da kolaylaştırır.

Müşterilerinize, ihtiyaç duydukları şeyin aslında deşifre hizmeti olduğunu ve bu hizmetin avantajlarını nasıl açıklayabilirsiniz?

Kendi deneyimlerinden yola çıkarak aşağıdaki cümlelerin özellikle yabancı ortaklı büyük şirketlerin işlerini alabilmenizde oldukça etkili olacağını söyleyebilirim:

“Sunacağım deşifre hizmeti ve gerekli görmeniz halinde hemen akabinde alacağınız çeviri hizmeti sayesinde;

  • Toplantı notlarınızı çalışanlarınız ve yöneticilerinizle yazılı olarak paylaşabilir ve imzaya hazır hale getirebilirsiniz.”
  • Seminer notlarınızı dilediğiniz zaman gözden geçirebilir, üzerinde düzenleme yapabilirsiniz.”
  • Konferans notlarınızı daha sonradan kolaylıkla erişebileceğiniz şekilde arşivleyebilirsiniz.”
  • Ses kaydında yer alan bir bilgiye ihtiyacınız olduğunda bütün kaydı baştan dinlemeniz gerekmez.”

Unutmayın, yazı her zaman daha kalıcıdır. Görüldüğü gibi deşifre (ve sonrasında yapılacak çeviri) işlemi, standart yazılı çeviri sürecinden çok daha farklıdır ve dolayısıyla daha farklı ücretlendirilmesi gerekir. Ancak ücret konusundan önce deşifre işleminde çevirmenler açısından ne gibi zorlukların olabileceğine değinmek gerekir:

  • Öncelikle, mesleğimiz gereği çoğu ağıza, şiveye vs. aşina olmamız beklense de, ne yazık ki bunların tümüne hâkim olmamızın imkânsız olduğunu ve kaydı bir kere dinlemenin asla yeterli olmayacağını kabul edelim. Özellikle teknik konularda, önemli ayrıntıları kaçırmamak adına ne yazık ki aynı kaydı çoğu zaman iki – üç kez hatta daha fazla dinlememiz gerekebiliyor. Uzun süreli kayıtlarda, bunun süreci ne kadar uzatabileceğini düşünün (!)
  • İşvereninizin deşifre işlemi ve sonrasında talep edebileceği çeviri süreci için farklı yaklaşımları benimseyebileceğini unutmayın: İşvereniniz işitsel veya hem işitsel hem de görsel kaydı, kayıttaki konuşmacı konuşma sırasında anlatım bozukluğu yapmış veya hatalı bir söylemde bulunmuş olsa dahi, tamamen orijinal şekilde, üzerinde hiçbir değişiklik yapmadan, olduğu gibi yazıya dökmenizi isteyebilir. Öte yandan söz konusu kaydı güncel dilbilgisi ve yazım kurallarına uygun şekilde düzenlemenizi, editör denetiminden geçirip anlatım bozukluklarının giderilmesini sağlayarak yazılı metin haline getirmenizi de isteyebilir. İleride herhangi bir sorunla karşılaşmamak adına deşifre sürecinde işvereninizin ve/ya müşterinizin hangi yaklaşımı benimseyeceğini öğrenmeniz, sonrasında çeviri hizmeti alacaksa bununla ilgili koşulları da görüşmeniz önemlidir.

Deşifre hizmetleri nasıl ücretlendirilir?

Sektörde iki farklı fiyatlandırma sistemi hâkimdir: 1 sayfa olarak kabul edilen 1000 boşluksuz karakter veya kayıt uzunluğu (dakika veya saat) üzerinden gerçekleştirir.

Fiyatlandırma başta kaynak dil, kaydın anlaşılırlığı, istenen teslim süresi vb. gibi etkenlere göre farklılık gösterebilir. İş sürekliliğinizi garantilemek adına hem müşterinizi ekonomik açıdan çok zorlamayacak, hem de uğraşınızın karşılığını alabileceğinize inandığınız bir ücretlendirme sistemi uygulamanız önemlidir.

Son olarak, kendinizi deşifre alanında nasıl geliştirebileceğinize değinelim. Yukarıda da belirttiğim gibi, şive ve ağız metnin çözümlenmesini zorlaştıran en temel unsurlardır. Kısa süreliğine de olsa yabancı bir ülkede yaşamak veya en azından ana dili sizin yabancı diliniz olan kişilerle zaman geçirmek, ‘sokak dili’ diye de anılan günlük konuşma dilini öğrenmenizde etkili olacaktır. Yabancı dildeki televizyon yayınlarını yine kaynak dilde hazırlanmış altyazılarıyla birlikte izlemeniz, kelimelerin telaffuzu ile yazımı arasında ilişkilendirme yapmanıza, yabancı dile olan aşinalığınızı arttırmanıza ve dil hâkimiyetinizi güçlendirmenize kayda değer ölçüde yardımcı olacaktır.

Yazar Hakkında

Pınar Göğüş

Dokuz Eylül Üniversitesi Mütercim Tercümanlık Bölümünden mezun olmuştur. 2008 yılından itibaren sektörde serbest ve tam zamanlı çevirmen olarak çalışmaktadır. Günümüzde Dijital Tercüme Ltd. Şti.’de Çeviri ve Eğitim Koordinatörüdür.

Çeviride Uzmanlık Alanları

 

Tags: