İnternet müthiş yemek tarifleriyle dolu, ama birçoğumuz henüz Türkçe mutfak terimlerine hâkim değilken bu tariflerle başa çıkmak biraz zor olabiliyor. Bu yüzden sizin için ufak bir İngilizce-Türkçe mutfak terimleri sözlüğü hazırladık.

Acidulate

acidulate

Yiyeceği yumuşatmak veya lezzetini arttırmak için sirke veya limon suyu gibi asidik bir madde eklemek.

 

Bake blind

bake-blind

Turta gibi hamur işlerini içine sosu koymadan önce yarı yarıya pişirmek. Eğer sos ayrı pişirilecekse, hamur tamamen pişirilip sonradan birleştirilebilir.

 

Baste

basting

Pişirme esnasında yiyeceği kurumasını önlemek için yağ veya sıvı eklemek.

 

Beat

beating

Yiyecek belli bir kıvama gelene kadar kaşık, çırpma teli veya mikser ile karıştırmak.

 

Blanch

blanch

Meyve veya sebzeleri renk ve tadını sabitlemek için sıcak suya sokup çıkarmak.

 

Braise

braise

Yiyeceği, kapağı kapalı tencere veya tavada çok az sıvı ile pişirmek.

 

Broil

broil

Yiyeceği ısı kaynağının hemen altında veya üstünde pişirmek. Bu işlem genellikle fırında yapılır.

 

Bruise

bruise

Ağır bir bıçak veya merdane yardımıyla baharat, limon kabuğu ve limon otu gibi maddeleri ezerek aromasını salmasını sağlamak.

 

Caramelise

caramelize

Karamelize etmek. Bu teknik genellikle şeker, meyve ve sebzelerde kullanılır.

 

Chop

chop

Doğramak.

 

Crumb

crumb

Yiyeceği ekmek kırıntısı veya ezilmiş mısır gevreği ile kaplamak.

 

Cure

cure

Eti, bozulmasını engellemek için kurutmak, tuzlamak veya tütsülemek.

 

Deglaze

deglaze

Kızartma, kavurma veya karamelize etme işlemlerinden sonra tava veya tencerenin dibinde kalan kahverengi kısımları bir sıvı ile çözmek.

 

Deseed

deseed

Bir meyve veya sebzenin çekirdeklerini çıkarmak.

 

Devein

devein

Karidesi ayıklayarak içindeki ince siyah hattı çıkarmak.

 

Dice

dicing

Yiyeceği küp küp doğramak.

 

Dilute

dilute

Bir sos veya aromayı daha fazla sıvı ekleyerek seyreltmek.

 

Drizzle

drizzle

Bir yiyeceğin üstünde sıvıyı gezdirmek.

 

Flambé

flambe

Yiyeceğin üstüne alkol dökerek yakmak.

 

Fold

fold

Çırpılmış yumurta gibi kabartılmış maddeleri söndürmeden kaşık veya spatula yardımıyla bir başka madde karıştırmak.

 

Garnish

garnish

Bir yemeği lezzetlendirmek veya süslemek amacıyla limon, maydonoz vb. yiyeceklerle dekore etmek.

 

Knead

knead

Hamuru yoğurmak.

 

Marinate

marinate

Bir yiyeceği sosta bekletmek.

 

Mince

mince

Bir yiyeceği ince ince doğramak.

 

Pan-fry

pan-fry

Yiyecekleri az yağ ile tavada kızartmak.

 

Poach

poach

Kaynama noktasının hemen altındaki sıcak suda pişirmek.

 

Reduce

reduce

Sıvıyı kaynatarak hacmini azaltıp kıvamını koyulaştırmak.

 

Refresh

refresh

Sıcak suya sokup çıkarılmış sebze veya meyveleri soğuk sudan geçirerek pişmesini durdurmak.

 

Sauté

saute

Yiyeceği sıcak yağda kavurmak, sotelemek.

 

Scald

scald

Kaynama noktasının hemen altındaki bir sıcaklığa getirmek.

 

Sear

sear

Yiyeceğin su kaybetmesini engellemek için sıcağa maruz bırakmak, mühürlemek.

 

Season

season

Tuz, karabiber ve baharatlarla lezzetlendirmek.

 

Shred

shred

Yiyeceği küçük, dar ve uzun parçalara ayırmak.

 

Sift

sift

Elemek, elekten geçirmek.

 

Simmer

simmer

Yiyecek kaynadıktan sonra altını kısıp yavaş yavaş kaynamaya devam ettirmek.

 

Steam

steam

Buharda pişirmek.

 

Steep

steep

Demlemek, yiyeceği sıcak suda bekleterek aromasını vermesini sağlamak.

 

Whip

whip

Yiyeceği çırparak kabartmak.


Kaynakça:

https://www.d.umn.edu/~alphanu/cookery/glossary_cooking.html

http://www.kidspot.com.au/kitchen/articles/cooking-tips/40-common-cooking-terms

Tags:

1 Comment

Comments are closed.