Bu günlük, Semih Uçar’ın kişisel blogu olan Kitap ve Kuşlar’da Yabancı Dillerim kategorisinde yayınladığı Latince Günlüğüm yazı dizisinden derlenmiştir.

Yabancı bir dil öğrenmek isteyen ama gerekli motivasyonu kendisinde bulamayanlar için küçük ipuçları, sonuç vermiş yöntemler ve tavsiyeler barındırır.

Bana göre bu günlük, dil öğrenmede azmin önemine dair bir örnek de teşkil eder.

Bu günlük, yazarın izniyle yayınlanmış olup, Çeviri Blog Ailesi olarak teşekkürü bir borç biliriz.

Latince Günlüğüm 1:

3 Eylül 2017

Latince öğrenmeye başlıyorum. Bu yüzden de, dil öğrenmenin ilk ve en önemli adımını şimdi atmam gerek. Buradan sonra yazdığım her kelime Latince yolculuğumun ilk adımını oluşturuyor:

Neden Latince öğreneceğim?

1) Her şeyden önce ve her şeyden önemlisi Latince diline ilgi duyuyorum.

Dünya üzerinde yapılmış küçüklü büyüklü bütün işlerin, bütün yapıların, bütün eserlerin özünde ilgi vardır. Tutku, çok büyük bir laf. Tutkunun peşinden git, gibi laflara pek itibar etmeyin. Tanrı önce ilgi’yi yarattı. Her şeyden önce ilgi vardı. İlgi işlenir, geliştirilirse tutku olabilir tabii. Ama olmak zorunda da değil. Bir şey ortaya koyabilmek için ilgi yeter de artar bile. Ben de Latince diline ilgi duyuyorum. Nasıl bir ilgi olduğunu daha açık söyleyeyim: Latince, deyince ağzım sulanıyor. Tam olarak nedenini henüz bilmesem de, heyecanlanıyorum.

2) Bildiğim bütün diller zihnimden çıkarılıp alınsa, bütün kitaplarımdan uzak bırakılsam, sadece, Latince dilinde yazmış yazarları, filozofları, politikacıları, devlet adamlarını ve teologları okuyarak bir ömür sürebilirim. Örneğin aynısını, ileride öğrenmek istediğim diller arasında olan Sırp-Hırvatça için söyleyemem. Yalana gerek yok, Türkçe için de söyleyemem. Ama Latince için rahatlıkla söyleyebiliyorum. Sadece Latince okuyarak yaşayabilirim.

3) Eski Romalı bilginlerin ışığında bir kitap yazmak istiyorum. Aklımdaki kitabı yazabilmem için de çok sayıda kitap okumam gerekiyor – zaten biraz da o kitapları okuyabilmek için bu kitabı yazmak istiyorum – ve bu kitapları olabildiğince orijinal dilinde okumak istiyorum.

4) Latinceden türemiş üç dili okuyup anlayabiliyorum. Latinceden türemiş üç dil biliyorum da neden Latince bilmeyeyim?

İnanıyorum.

Güveniyorum.

Biliyorum.

Olacak. Allah ömür verirse bir yıl, on yıl, yirmi yıl, otuz yıl sonra bir gün geriye döneceğim ve 3 Eylül 2017 günü iyi ki Latince öğrenmeye başlamışım, diyeceğim.

 

Latince Günlüğüm 2:

Latinceyi neden öğrenmek istediğimi belirledim. Şimdi sıra en az onun kadar önemli bir başka soruyu cevaplamakta:

Latinceyi ne zaman öğreneceğim?

Bir sürü işim var. Birkaç mesleğim olduğu için her gün birkaç işi birden halletmek zorundayım. Ayrıca her gün birçok kitap okuyorum, karıştırıyorum. Saatlerce yazıyorum, notlar alıyorum. Her gün Farsça öğreniyorum ve belli bir süreyi de İtalyancaya ayırıyorum. Tamam da bu Latinceyi ne zaman öğreneceğim ben?

Cevap çok basit: Sabah kalkınca.

İnsanın en verimli olduğu saatler sabah saatleridir. Mason Currey’nin meşhur “Daily Rituals” kitabını okuyun, göreceksiniz. Yaratıcı insanların neredeyse tamamı sabah çalışıyor.

Hal Elrod’un “The Miracle Morning” serisi ise bu konunun standart eserleridir. Tavsiye ediyorum.

“Morgenstund hat Gold im Mund,” diye bir Alman atasözü var. “Sabah saatlerinin ağzında altın vardır.” Sabah çalışmanın faydasına, sabahın verimliliğine gönderme yapıyor.

Usta yazar Salâh Birsel de sabah çalışarak “beyninin altınını akıttığından” söz ediyor.

Ben de, her günü üreterek geçen bir müzisyen, yazar ve çevirmen olarak sabah saatlerinin değerini çok iyi bildiğim için gün içinde yapmam gereken bütün işleri sabaha göre ayarlarım. Sabah bir nevi pusulamdır.

Şöyle:

Beynimi en çok çalıştırmam gereken işi sabah kalkınca yaparım. Diğer yaptığım işler de zorluk derecesine göre bu en zor işi takip ederler.

Örneğin 15 gün boyunca çok önemli bir bilimsel makale yazacaksam günlük rutinimi değiştirir, bilimsel makale yazma işini sabaha alırım. Sabah kalkınca o bilimsel makaleye çalışırım. Bilimsel makaleyi yazmaya başladığım güne kadar sabah kalkınca yaptığım iş de, makaleyi yazacağım 15 gün boyunca ikincil önemdeki iş olacağı için gün içinde yapacağım ikinci iş haline gelir. O güne kadarki ikinci işim ise üçüncü işim, üçüncü işim de dördüncü işim olur.

Gece yatmama yakın ise beynimi en az çalıştırmam gereken, yaratıcılık ve yaratıcı cesaret istemeyen işleri yaparım. Bu saatler beynimin artık yorulduğu, enerjimin azaldığı saatlerdir çünkü. Kitap okuyup notlar almak, İtalyanca belgesel izlemek veya ertesi gün okuyacağım kitapları Kindle’ıma indirmek gibi işler gece yatmama yakın yaptığım işler arasındadır.

Bir dil öğrenmeye başlamışsam o dile çalışmak her hâlükârda günümün ilk işi olur. İtalyanca öğrenmeye başladığım günden itibaren birkaç ay boyunca her sabah kalktığımda ilk iş İtalyanca çalıştım. Aynısı öğrendiğim diğer diller için de geçerli.

Bu yüzden, önümüzdeki birkaç ay boyunca sabah kalktığımda Latince çalışacağım artık.

Gözlerimi açacağım. Yatağımı yapacağım. Yıllardır her sabah olduğu gibi iki büyük bardak ılık su içeceğim. Temiz hava alacağım. Bir beyit de olsa bir şiir ezberleyeceğim ve Latince öğrenmeye başlayacağım.

Hayatıma yeni bir heyecan daha girdi. O kadar seviniyorum ki…

Latince Günlüğüm 3:

Farsça Öğrenmek İsteyenlere Bir Tavsiye başlıklı yazımda söylediğim gibi, dil öğrenmenin temelinde gramer kitabı sevgisi yatıyor.

Bu yüzden, dün gece ve bugün interneti taradım ve Latince gramer kitaplarını araştırdım. Aramalarım sonucunda, çoğunluğun tavsiye ettiği 6 kitap belirledim. Bu kitaplar arasında meşhur “Wheelock’s Latin” de var, Benjamin L. D’Ooge’un “Latin for Beginners”ı da.

Hepsi şu an Kindle’ımda. Önümüzdeki günlerde bu kitapları tarayıp hangisinin hangi konuda daha güçlü olduğunu belirleyeceğim. Ona göre de kendime bir rota çizeceğim.

Tavsiye 1:

İnternetten indirdiğiniz kitapları okumak için en iyi yöntem bir Kindle (veya herhangi başka bir e-kitap okuyucu) satın almak. Kendinizi, benim, kâğıdın kokusunu almam lazım, gibi sözlerle kandırmayın. Hızlı ve iyi bir şekilde dil öğrenmek istiyorsanız (veya herhangi bir şey öğrenmek istiyorsanız) bu devirde Kindle gibi araçlar olmazsa olmaz. En yetkin kaynaklara ulaşmak varken vasatla yetinmek istiyorsanız bir şey diyemem tabii.

İşin bir de pratik boyutu var: SADECE BU YIL okuduğum, istifade ettiğim, karıştırdığım kitapları matbu olarak almaya kalksaydım kaba bir hesapla 30.000 dolara yakın bir ücret ödemem gerekirdi. Ayrıca, çoğunu da kargo sorunları nedeniyle hiç getiremezdim zaten. Getirebildiklerim de ancak 1 ay içinde falan elimde olurdu.

Tavsiye 2: Dil öğrenmek için yola çıktığında işe gramer kitaplarını taramakla başla.

 

Latince Günlüğüm 4:

Tavsiye: Dil öğrenirken her aşamayı güzel ayrıntılarla renklendirin. Öyle renklendirin ki dil öğrenmek, kendinizi zorlamak zorunda olduğunuz bir iş değil, yapmak için sabırsızlandığınız bir iş haline gelsin.

Tavsiye 2: Öğrendiğiniz dil üzerine konuşurken asla “ızdırap”, “çok zor”, “anlayamıyorum”, “kafam almıyor” vs gibi olumsuz içerikli kelime ve cümleleri kullanmayın. Öğrendiğiniz dilin çok zor olduğunu söyleyince insanlar sizi daha çok ciddiye almayacak. Ki zaten zor falan da değil.

Dil öğrenme işine ego problemlerinizi karıştırmayın.

 

Bugün somut olarak Latince çalışmaya başladığım ilk gündü.

Neler öğrendim?

1) Latin alfabesini öğrendim.

2) Latince harflerin telaffuzunu öğrendim.

3) Bir kelimede hangi hecelerin vurgulanacağını, hangilerinin vurgulanmayacağını öğrendim.

4) Latincenin temel cümle yapısını, söz dizimini öğrendim.

5) Sözcüklerin nasıl çoğul yapıldığını öğrendim.

6) Tekil ve çoğul kelimelerin (Almancadan hareketle) Nominativ (İng. subject), Akkusativ (object) ve Genitiv (genitive) hallerini öğrendim.

Örnek olarak:

domina – dominam – dominae

dominae – dominas – dominarum

7) 30 kadar kelime öğrendim. Ama bunların 25 kadarını İtalyanca ve İngilizceden biliyordum zaten. En azından, bu kelimelerin Latincede de bulunduğunu öğrendim.

8) Latinceden İngilizceye 20, İngilizceden Latinceye 20 cümle çevirdim.

İngilizceden Latinceye çevirdiğim örnek iki cümle:

Filia agricolae aquas silvarum amat.

Sagittae Dianae feras terrae necant.

9) Latinceyi seviyorum.

Toplam süre: 1 saatLatince Günlüğüm 6:

Bugün (7 Eylül 2017) Latince çalıştığım ikinci gündü.

Ne yaptım?

1) Dün öğrendiklerimi tekrar ettim.

2) Dün Nominativ, Akkusativ ve Genitiv formları öğrenmiştim. Bugün Dativ ile Ablativ’i öğrendim.

3) Tekil ve çoğul isimlerin Dativ ve Ablativ halde nasıl çekildiğini öğrendim.

4) 2. ve 3. maddelerde öğrendiklerimi pekiştirmek için birçok ismi Dativ ve Ablativ olarak çektim.

5) Edatları öğrendim.

6) Edatlarla ilgili egzersizler yaptım.

7) Sıfatları öğrendim.

8) Yeni kelimeler öğrendim.

9) “Kim, kime, kimin, ne, neden, çünkü” gibi temel kelimelerin anlamını öğrendim. Latincede bu kelimeler İtalyanca, İspanyolca ve Fransızcadaki karşılıklarına benziyorlar. Ama onlarla tıpatıp aynı değiller. Karıştırmamak için aradaki farkları belirledim.

10) Dativ, Ablativ, edat ve sıfat içeren 20 kadar İngilizce cümleyi Latinceye, 20 kadar Latince cümleyi İngilizceye çevirdim.

11) Yaptığım bütün alıştırmaları ve çevirdiğim bütün cümleleri cevap anahtarında kontrol ettim.

Toplam süre: 1 saat 45 dakika

Tavsiye: Çalışmaya önceki gün yaptığın çalışmayı tekrar ederek başla.

Tavsiye 2: Çalışman bitince, yaptıklarını, yukarıda yaptığım gibi sırala. Bunu yaparsan, ne kadar iş başardığını görür, mutlu olursun. Bu da seni ertesi gün de aynı şekilde çalışmaya teşvik eder. Çünkü ertesi gün de bir şey yapmış, bir şey başarmış olmanın mutluluğunu yaşamak istersin. Ondan sonraki gün de. Ondan sonraki gün de. Bir süre sonra bu mutluluğa öylesine alışırsın ki gün içinde bir şey, bir şeyler başaramadan duramaz hale gelirsin. Mutluluk alışkanlık yapar çünkü.

Evet, sadece kötü alışkanlıklar yoktur. İyi alışkanlıklar da vardır. Mutlu ve başarılı insanların, mutsuz ve başarısız insanlardan en somut farkı iyi alışkanlıklarının sayısının kötü alışkanlıklarından çok daha fazla olmasıdır.

 

Latince Günlüğüm 7:

Bugün 8 Eylül 2017. Üç gündür Latince öğreniyorum. Üç gündür biraz daha mutluyum.

Ne yaptım?

1) Dünkü çalışmalarımı tekrar ettim. (10 dakika)

2) A-çekimli isimlere derinlemesine girdim.

3) Latince söz dizimine çalıştım. Bu dilin sentaksı ile bildiğim Almanca ve İtalyanca gibi dillerin sentaksları arasında benzerlikler kurmaya çalıştım.

Latincede aynı cümle aşağıdaki gibi farklı şekillerde kurulabiliyor:

Filia mea agricolis cenam parat.

Mea filia agricolis parat cenam.

Agricolis filia mea cenam parat.

Bu imkân belli bir ölçüye kadar İtalyancada ve bir nebze de olsa Almancada da var (İngilizce bu anlamda pek esnek bir dil değil). Ama Latince bu konuda hepsinden ayrılıyor. Marcus Aurelius’un dilinin söz diziminin esnekliği büyüleyici.

4) Sonu -us, -er, -ir veya -um’la biten isimlerin toplandığı grup olan O-çekimli isimlere girdim.

5) A-çekimli isimlerle aradaki fark ve benzerlikleri görmek için -a, -us ve -um’la biten isimlerin Nominativ, Genitiv, Akkusativ, Dativ ve Ablativ çekimlerini yan yana yazıp karşılaştırdım.

6) 50’ye yakın egzersiz yaptım. Latinceden İngilizce ve Almancaya, İngilizceden de Latinceye çeviriler yaptım.

7) Yaptığım egzersiz ve çevirileri cevap anahtarında kontrol ettim.

Toplam süre: 2 saat 10 dakika.

Tavsiye: Dil çalıştığınız yeri arada sırada değiştirin. Hep aynı odada, hep aynı yerde çalışmayın.

 

 

 

Latince Günlüğüm 8:

9 Eylül 2017.

Sabah 7 ile 8 arası Farsça çalıştıktan sonra saat sekizi çeyrek geçe Latince çalışmaya başladım.

Ne yaptım?

1) Dünkü çalışmalarımı tekrar ettim.

2) Sonu -a (örn. “domina”), – us (“dominus”) ve -um (“pilum”) ile biten isimlerin Nominativ, Genitiv, Dativ, Akkusativ ve Ablativ çekimlerini ezberlemek için biraz daha uğraştım.

3) 2. maddede bahsettiğim çekimleri pekiştirebilmek için “bellum longum (uzun savaş)” ve “equus parvus (küçük at)” örneklerini N., G., D., Akk. ve A. hallerinde ezberden yazmaya çalıştım.

4) Vokativ’le birlikte toplam altı hali içeren 11 Latince cümleyi Almanca ve İngilizceye, 6 İngilizce cümleyi de Latinceye çevirdim. Bu cümlelerden birkaçı şu anki seviyeme göre epey zordu ve çevirmem uzun sürdü.

Toplam süre: 1 saat 15 dakika

Kendime not: Latince çalışmak alışkanlık halini alana kadar sabah kalktığım gibi Latince çalışmayı bırakmayacağım. Alışkanlık halini aldıktan sonra bırakmam imkânsızlaşacak zaten.

Latince Günlüğüm 9:

10 Eylül 2017. 1 saat Farsça çalıştıktan sonra Latinceye başladım.

Ne yaptım?

1) Dün öğrendiklerimi tekrar ettim.

2) Sonu -us, -um ve -a ile biten isimlerin altı halini ezberlemeye devam ettim.

3) Şimdiye kadar hiç yapmadığım bir şey yaptım ve “nauta bonus” örneğinden hareketle farklı kökten gelen isim ve sıfatları bir arada çekmeye çalıştım.

4) Latinceden İngilizceye ve İngilizceden Latinceye olmak üzere toplam 24 cümle çevirdim. İngilizceden çevirdiğim iki örnek:

Lesbia nautam bonum ad cenam vocat.

Cur Lesbia cum nautâ bonô ex casâ properat?

5) Sonu -ius ve -ium’la biten isimlerin altı haldeki çekimleriyle -us ve -um’la biten isimlerin çekimleri arasındaki farkı öğrendim. Tek fark tekil Genitiv’in iki -iî’le değil tek -î ile çekilmesi.

Bunu pekiştirmek için “fluvius longus” ve “proelium clârum” örnekleriyle egzersiz yaptım.

Toplam süre: 1 saat 20 dakika

 

 

 

 

 

Latince Günlüğüm 10:

11 Eylül 2017. Sabah 7’de Latince çalışmaya başladım. Latinceden sonra da Farsça çalıştım.

Bugün ne yaptım?

1) Dünkü çalışmalarımı tekrar ettim.

2) Dün çevirdiğim cümleleri analiz ettim. Cümlenin her biriminin tekil Genitiv mi, çoğul Dativ mi, tekil Vocativ mi, çoğul Ablativ mi vs. vs. olduğunu belirledim.

3) -us ve -um’la biten isimlerden oluşan 2. isim grubuna devam edip -er ve -ir’le biten isimlerin çekimlerini öğrendim. -er ve -ir’le biten isimler aynı -us’la biten isimler gibi çekiliyor.

Fakat bu isimlerde dikkat edilmesi gereken nokta ismin kökü. Örneğin “puer”in kökü “puer-” iken “ager”in kökü “agr-” oluyor.

4) 20 kadar cümleyi Latinceden İngilizceye ve İngilizceden Latinceye çevirdim. Şu güzel cümleyi örnek olarak vermek istiyorum:

Tiberim, fluvium Rômânum, quis nôn laudat et pulchrôs fluviô finitimôs agrôs?

(Who doesn’t praise the Tiber, the Roman river and the beatiful fields neighboring to river?)

5) Latince, hiç şüphesiz, bildiğim Batı dilleri içinde en zoru. Ama tam da bu yüzden, tam da zor olduğu için de çok zevkli. Öğrenmesi zor olduğu kadar ilginç ve değerli.

“Zor olana tutunun,” diyor Rilke. Ben de bir dil beni ne kadar zorluyorsa o kadar saygı duyup haz alıyorum. Bir dile, ne kadar zorsa o kadar bağlanıyorum.

Toplam süre: 2 saat

 

Latince Günlüğüm 11:

12 Eylül 2017. Önce Latince, sonra da Farsça çalıştım.

Ne yaptım?

1) Dünkü çalışmalarımı tekrar ettim.

2) İyelik zamirlerini öğrendim.

3) Latinceden İngilizce ve Almancaya ve İngilizceden Latinceye 20 cümle çevirdim. Bir örnek:

Amicî tuî miserîs et aegrîs cîbum et pecûniam saepe dant.

(Deine Freunde geben den Armen und Kranken oft Essen und Geld.)

4) Bu cümleleri analiz ettim.

5) Çevirileri cevap anahtarında kontrol ettim.

Toplam süre: 1 saat 15 dakika

 

 

 

Latince Günlüğüm 12:

13 Eylül 2017

Ne yaptım?

1) Bugün başta biraz karmaşık gelen ama kolayca da anlaşılan bir şey öğrendim.

Türkçedeki “ile” örneğin Almancada “mit”tir ve her zaman Dativ’tir. Latincede ise Dativ değil, Ablativ. Bunu ilk gün öğrenmiştim ve Almancadan gelen yılların alışkanlığıyla “ile” gelince hemen Dativ düşünmeyeyim diye bunu o gün aklımda epey tekrarlamıştım.

“ile” konusunda Latincede öğrenmem gereken önemli bir şey daha varmış. Onu da bugün öğrendim:

Latincede “ile”, “cum” demek. Fakat Türkçe, İngilizce, Almanca, İtalyanca vs. gibi dillerden farklı olarak “cum” her zaman kullanılmıyor. Kimi zaman cümlede “ile” anlamı olsa da “cum” kullanılmıyor, fakat “cum” varmış gibi düşünülüyor ve isimle sıfat sanki “cum” varmış gibi Ablativ olarak çekiliyor.

Bu konuda dört grup var:

  1. a) Kim ile? sorusuna cevap veren bir kullanım varsa “cum” kullanılıyor. Örnek: cum filiô tuô (oğlun ile)
  2. b) Ne ile? sorusuna cevap veren bir kullanım varsa “cum” kullanılmıyor. Örnek: equis (atlar ile). “cum” yok ama “equus” ismi çoğul Ablativ olarak çekildiği için “atlar ile” denmek istendiğini anlıyoruz.
  3. c) Ne yüzünden? sorusunun cevabı da hiçbir zaman “cum” almıyor. Örnek: Multi sunt aegrî aquâ malâ. (Çoğu kişi kötü su yüzünden hasta.) Yine “cum” yok ama varmış gibi düşünüp Ablativ olarak çekilmiş.
  4. d) Nasıl? sorusunun cevabında “cum” kullanılıyor. Ama ismin yanında bir sıfat da varsa kullanılmasa da olur. Örnek: Virî (cum) magnô studiô laborant. (Adamlar büyük bir şevkle çalışıyorlar.) “Büyük” sıfatı olmasaydı “cum” kullanmak zorundaydık. Ama bu durumda kullanılmasa da olur.

2) Latinceden İngilizce ve Almancaya ve İngilizceden Latinceye 15 cümle çevirdim.

Toplam süre: 1 saat 15 dakika

 

 

 

 

Latince Günlüğüm 13:

14 Eylül 2017

1) Dün yaptıklarımı tekrar ettim.

2) Tekil Dativ ve Genitiv çekimleri normalden farklılık gösteren dokuz sıfatı öğrendim. Bu konuda örnekler yazdım.

3) Latinceden İngilizceye 10, İngilizceden Latinceye 7 cümle çevirdim.

Toplam süre: 1 saat

 

 

 

 

Latince Günlüğüm 14:

15 Eylül 2017

Ne yaptım?

1) Dün yaptıklarımı tekrar ettikten sonra çok önemli bir şeyi, is/ea/id’in (bu/şu) çekimlerini öğrendim. Bu çekimleri önümüzdeki günlerde sık sık tekrar edip ezberlemem gerek.

2) Latinceden İngilizceye ve İngilizceden Latinceye olmak üzere 20’ye yakın cümle çevirdim.

3) Şu ana kadar Benjamin L. D’Ooge klasiği “Latin for Beginners” ile çalıştım. Ama dünden beri diğer kaynakları da okumaya başladım. Özellikle de Richard E. Prior ile Joseph Wohlberg’in “501 Latin Verbs” kitabından zevk aldım.

Toplam süre: 1 saat

 

 

Latince Günlüğüm 15:

16 Eylül 2017

Ne yaptım?

1) Ben/sen/o/biz/siz/onlar’ın geçmiş zaman, şimdiki zaman ve gelecek zamandaki çekimlerini öğrendim ve ezberledim.

2) Alıştırma olarak 10 fiilin ben/sen/o/biz/siz/onlar çekimlerini yazdım.

3) Latinceden İngilizceye ve İngilizceden Latinceye 35 cümle çevirdim.

Toplam süre: 1 saat 40 dakika

 

 

Latince Günlüğüm 16:

17 Eylül 2017

1) Dün yaptıklarımı tekrar ettim.

2) yapıyordum, ediyordum, demeyi öğrendim. Fiilin geniş zaman köküne -ba eklenerek yapılıyor. Örnek:

ama+ba+m = I was loving.

ama+ba+s = You were loving.

3) Bu konuda yirmi kadar alıştırma ve çeviri yaptım.

4) Gelecek zamanı öğrendim. “to be” fiilinin gelecek zaman çekimlerini birkaç gün önce öğrenmiştim. Bugün de 1. ve 2. çekim grubundaki fiillerin gelecek zaman çekimlerini öğrendim. Fiilin geniş zaman köküne -bi eklenerek yapılıyor. Örnek:

(ama+bi+o) amabo = I will love.

ama+bi+s=You will love.

Gelecek zaman ve öğrendiğim diğer zamanları içeren otuz cümlelik bir alıştırma yaptım.

5) Dativ’in belli sıfatlarla birlikte kullanımını çalıştıran yirmi beş cümleyi Latinceden İngilizceye ve İngilizceden Latinceye çevirdim.

Toplam süre: 1 saat 30 dakika

 

Latince Günlüğüm 17:

18 Eylül 2017

1) 3. ve 4. çekim grubundaki fiillerin çekimlerini öğrendim. Alıştırma olarak bu gruptan birkaç fiili çektim.

2) 20 cümle çevirdim.

3) 3. ve 4. çekim grubundaki fiillerde “yapıyordum, ediyordum” demeyi öğrendim.

4) Bu konuyu çalıştıran 15 alıştırma yaptım.

Toplam süre: 1 saat

 

Latince Günlüğüm 18:

19 Eylül 2017

1) Özel geçişsiz fiillerin Dativ’le kullanımını öğrendim.

2) Bu konuda 7 cümle çevirdim.

3) 3. ve 4. çekim grubundaki fiillerin gelecek zaman çekimlerini öğrendim.

4) Hem bu çekimleri hem de diğer zamanları içeren 20 cümle çevirdim.

5) Dört fiil grubunun emir kiplerini öğrendim. Alıştırma olarak 12 fiilin emir kiplerini bulup yazdım.

6) 15 cümle çevirdim.

Toplam süre: 1 saat 30 dakika

Semih Uçar kimdir? Çeviri Kitabı yazarlarından, Türkçe ve Almanca dillerinde yaklaşık 4000 sayfa bilimsel metin kaleme almış, Almanya ve Türkiye’deki müzik ve edebiyat dergileri için sayısız yazı yazmış, Franz Kafka, Rainer Maria Rilke, Stefan Zweig vs. gibi yazarlardan çevirdiği 15 kitap Türkiye’nin saygın yayınevleri tarafından yayımlanmış ve 30’dan fazla kitabın da editörlüğünü yapmış olan, Semih Uçar; biri Doğu dördü Batı dili olmak üzere beş yabancı dilde okumalar ve çalışmalar yapmaktadır.

Tags: