Our house is on fire (Evimiz yanıyor)’ demişti genç iklim aktivisti Greta… Avustralya rekor kıran sıcaklıklar ve kuraklığın neden olduğu orman yangınıyla 4 aydır mücadele ediyor. Greta’nın sözleri yüreklerimize dokunsa da bu zamana kadar Avustralya’da yanan yüreklerin sayısı gün geçtikçe artmaya devam ediyor. Önlemlerin alınması ve insanların bu konuyla ilgili bilinçlendirilmesi gerektiğini hepimiz biliyoruz fakat harekete geçme konusunda küresel boyutta sıkıntılar yaşıyoruz.

Ülkede insanlar gökyüzü maviliğinden yoksun, canlılar ise yaşam alanlarından… Her yeri kızıl bir duman kaplamış, gökyüzünden parmak ucunuza kadar… Etrafınıza baktığınızda ise mavi gökyüzüyle bir ahenk oluşturan yeşillik yerini kapkara otlara bırakmış durumda… Genelde sosyal medyada rastladığınız kutup ayılarının yaşam alanları var ya, buzullar, yavaş yavaş rengini siyaha bırakıyor…

Bilim dünyası uzun zamandır iklim değişikliğinin yangınların daha sık ve daha şiddetli görülmesine neden olacağını belirtiyordu. Bu durum da küresel ısınma ile tarımsal alanların daha kuru bir hale gelerek daha kolay tutuşmasına ve yangınların daha kolay yayılmasına neden oluyor. İşte evlerimizde otururken varlığından pek haberdar olmadığımız o küresel ısınmanın etkileri bunlar.

Dünya küresel ısınmaya karşı uzun zamandır alarmda, bizler de öyle… Avustralya’da da ortaya çıkan yangınlara karşı bazı önlemler alınıyor fakat bu önlemler yangınların kontrol altına alınmasına yetmiyor. Meteoroloji uzmanlarına göre Avustralya’da yangınların kontrol altına alınamamasındaki en büyük etkenlerden biri de Hint Okyanusu’nda görülen çift kutuplu iklim olayıdır. “Hint Okyanusu Dipolü” olarak adlandırılan olayda, deniz üst yüzeyi sıcaklıkları batı tarafında daha yüksekken, doğu tarafında daha serin oluyor. Avustralya Hükümeti Meteoroloji Bürosu verilerine göre bu iki taraf arasındaki sıcaklık farkı bu yıl son 60 yılın zirvesinde. Bunun sonucu olarak da doğu Afrika’da ortalamanın üzerindeki şiddette yağmurlar ve seller görülürken güneydoğu Asya ve Avustralya’da kuraklık yaşanıyor.

Yangınların bilançosu oldukça ağır

Reuters, Times, BBC gibi haber ajanslarının verilerine göre Eylül ayından beri süren ve alevlerin yüksekliğinin kimi zaman 70 metreyi aştığı yangınlar sonucunda:

  • 8 milyon hektar alan yok oldu.
  • Ülke çapında 25 sivil hayatını kaybetti.
  • Yangınla mücadele eden 3 itfaiyeci hayatını kaybetti.
  • Yaklaşık 2 bin ev küle dönerken çok sayıda kasaba boşaltıldı.
  • Çevre uzmanlarına göre 8 bin koala, 4 bin çiftlik hayvanı ve koyun olmak üzere toplamda yaklaşık 480 milyon hayvan öldü.
  • Çok sayıda hükümet Avustralya’ya seyahat notunu güncelledi.
  • Ateş ve dumandan kaçanlar sahillerde yaşam mücadelesi verdi.
  • Yaklaşık bin kadar turist Avustralya donanması tarafından kıyılardan alınarak götürüldü.

Sonuç olarak, iklim değişikliği ve küresel ısınma sadece bir ülkenin değil tüm dünyanın en önemli gündem maddesi olmalıdır. Ne yazık ki Avustralya’da çıkan yangınlar bir belgesel değil ve bizler de belgesel izler gibi oturup yangınları seyredemeyiz.  Çünkü dünya bizim evimiz ve evimizi kendi ellerimizle yakıyoruz, yıkıyoruz…

Bu arada, Avustralya’nın yaralarını sarmasına yardımcı olmak isterseniz, WWF’nin yardım kampanyasına destek olabilirsiniz.

Kaynakça:

Tags: