Leyla Aydın: Dilbilimde ‘code switching’ diye bir terim var, dil değiştirmek demek. Yani burada ‘code’ dilbilim terimi olarak ‘language’ dil anlamına geliyor. Mesela bilingual biri konuşurken her iki dili de kullandığında, bir dilden diğerine geçiş yapmasına ‘code switching’ deniyor.
Sakine Eruz: Dilbilimde code dediğimizde bu dilşel birimleri içeriyor. Code Switching ise arkadaşımızın da dediği gibi bilungual kişiler için kullanılan bir deyim. Ancak Kodun genel anlamı dil birimleridir. Simültane çeviri eğitiminde code switching’in olması için o eğitimi alan kişinin iki dilde de yetişmiş olması gerekiyor, örneğin Almanya’daki ikinci generasyon çocukları gibi. Türkiye’e bu ancak Almçna ve biraz da Fransızca bölümlerinde görülüyor. Yani yaygın değil, aslında hangi kültürde kendini daha rahat hissediyorsa konuşurken o kültürün dilini araya örgülemek bir yerde. Ancak buradaki code’un o oldunu sanmıyoum, – gerçi metni daha okumadın – yani bir dildeki bir birimi öteki dile çevirmek, kodlamak anlamında kullanılmış olabilir.

Layla Aydın: Aslında code-switching her türlü dil değiştirme için kullanılıyor. Bilingual kişiler dışında, mesela okulda yabancı dil öğrenirken bile, veya yabancı dilde eğitim veren bölümlerde bilingual ders işlenmesine de code-switching deniyor. Yani bize bölümde böyle öğrettiler yazıya bakınca benim aklıma direk bu geldi de umarım ben yanıltmiyorumdur kimseyi.
Deniz Kutlu: Code-switching uygulaması salt dilbilim alanında geçerli değildir. Örneğin bilişsel olarak görsel nesnelerin takrirlerine dönüştürülmesi de bir code-switching uygulamasıdır. Beyin üst seviye ve alt seviye uygulamalarda sürekli bu işlemi kullanır. Ancak terim olarak dilbilim alanında yaygın bir şekilde kullanılıyor (yukarıdaki yorumcunun belirttiği gibi). Yalnız bir norodilbilimci olarak vurgulamak istediğim bir nokta var çevirinin kod çevirisi olup olmadığı konusunda hala emin değiliz. Herhangi bir bilimsel veri yok. Evet bilingual gruplar iki dil arasında sürekli olarak code-switching yapabilir. Bu konu üzerinde pek çok çalışma var. Hatta geçtiğimiz yıl benim çalıştığım laboratuvarda her iki dil grubunun eş zamanlı bilinç seviyesine yükseldiğiyle ilgili çalışmalar yaptık ve başarılı sonuçlar elde ettik. Bunun sebebi bilingualların kritik dönem öncesi maruz kaldıkları dil sayısının birden fazla olması doğal olarak öğrendikleri dillerin beynin bilişsel sistemi içerisine eklenmiş (hardwired) olması ile alakalıdır. Bu süreçte bilingual bireylerin nöron hareketlerinin iki yönlü olduğu görülmüştür (örneğin İngilizce ve Türkçe arasında sürekli olarak hızlı bir şekilde aktarım yapabilmek). Bu anlamda, sözlü çeviri sürecini salt kod çevirisine indirgemek yıllardır Çeviribilim alanınca kabullenilen en büyük yanlış bence. Zira bu sebepten dolayı sözlü çeviri diğer her türlü dil süreciyle aynı tutuluyor. Ben yüksek lisans tezimde bunun aksini savunuyorum ve testlerime yakın zamanda başlayacağım. Literatur araştırması yapabilirsiniz bu konuda şu ana kadar hiç bir bilimsel makalede sözlü çeviri odaklı kod çevirisi üzerinde çalışılmamış çünkü bunun üzerinde çalışmak için beyin sinyallerini alarak bilingual grupların incelenmesine yardımcı olan EEG metodunun geliştirilmesi gerek. Kısaca özetlemek gerekirse bu yazıda yer alan sözlü çeviri ve kod çevirme riskini ben bilimsel olarak açık bulmadım. Eğer kaynak için bir çalışma gösterselerdi hipotezlerinin ve elde ettikleri verilerin istatistiksel analizi üzerinden konuşmak hoşuma giderdi.