Kamu giderlerini karşılamak için uygulanan en etkili maliye politikası aracı vergidir. Kişilerle devlet arasında borç-alacak ilişkisi doğuran hususların başında vergilendirme gelmekte olup; belirtilen bu ilişkinin alacaklı tarafı devlet, borçlu tarafı ise vergiyi ödemekle yükümlü bulunan gerçek yada tüzel kişilerdir. Belirtilen bu ilişkide tarafların sahip olduğu yetki ve sorumluluklara Anayasa ve kanunlarda yer verilmiş; kanunlarda bazı hallerde vergi miktarının belirlenmesi ve/veya vergiden sorumlu olanların belirlenmesi hususu devletin takdir yetkisine de bırakılmıştır.

Mükellefiyet, kişilerin başvurusu üzerine açılabileceği gibi, idarenin tespitiyle de tesis edilebilir. Türkiye’de, mükelleflere vergisel konularda hizmet sunan kamu kurumu, Maliye Bakanlığı’na bağlı Gelir İdaresi Başkanlığı’dır. Gelir İdaresi Başkanlığı’nca her mükellefe, vergi kimlik numarası verilir ve bağlı bulundukları vergi dairelerinde vergi kimlik numaraları itibariyle dosya oluşturularak, mükellefiyet kayıtları tutulur.

Çevirmenin yasal yollarla kendi iş yerini açarak mesleğini sürekli idame ettirebilmesi için gereken şart; çevirmenin vergi mükellefi olmasıdır. Çevirmen vergi dairesine başvurarak Gelir Vergisi Mükellefiyeti Belgesi alması gerekir. Yapılacak olan iş yeri kontrolünde iş yerinin çeviriye ait eşyalar ve donanıma sahip olması dikkate alınır, gereken şartlar yerine getirildiği takdirde ve vergi dairesine verilecek olan evraklar tam ise iş yeri açılır.

Vergi dairesine verilecek evraklar şunlardır:

– Mükellefiyet Yazısı Talep Dilekçesi
– Vergi levhası (1adet)
– işyeri tapusu ve kira kontratı (1adet,fotokobi olarak)
– Nüfus cüzdanı sureti (Fotoğraflı ve muhtarlık onaylı)
– ikametgah belgesi (Fotoğraflı ve muhtarlık onaylı)

Mükellefiyet Yazısı Talep Dilekçesi

Vergi levhası bulundurmak zorunda olan iş sahiplerinin, bildirdikleri gelirler ile bunlar üzerinden ödedikleri vergilerin kamuoyu denetimine açılması amacıyla düzenlenen belgelerdir. Her yıl Mayıs ayının sonuna kadar yenilenmesi ve kolayca okunup görünecek şekilde asılması gerekmektedir.

Bir iş yerinde ticari çeviri yapan çevirmenler ve ticari nitelikli çeviri yapan kişilerin mutlaka vergi vermesi gerekiyor ve bunun da birkaç yolu var:

– Bir firmada maaşlı ve sigortalı çevirmen olarak çalışmak;
– Serbest meslek erbabı olarak serbest meslek makbuzu kesmek ve bu makbuzlardan doğan vergileri ödemek;
– Şahıs şirketi, limited şirket veya anonim şirket kurarak fatura kesmek ve bu faturalardan doğan vergileri ödemek.

Gelir Vergisinde Muaf Olmak İsteyen Çevirmenler Ne Yapmalı?

193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun 18 inci maddesinde “Müellif, mütercim, heykeltraş, hattat, ressam, bestekar, bilgisayar programcısı ve mucitlerin ve bunların kanuni mirasçılarının şiir, hikaye, roman, makale, bilimsel araştırma ve incelemeleri, bilgisayar yazılımı, röportaj, karikatür, fotoğraf, film, video band, radyo ve televizyon senaryo ve oyunu gibi eserlerini gazete, dergi, bilgisayar ve internet ortamı, radyo, televizyon ve videoda yayınlamak veya kitap, CD, disket, resim, heykel ve nota halindeki eserleri ile ihtira beratlarını satmak veya bunlar üzerindeki mevcut haklarını devir ve temlik etmek veya kiralamak suretiyle elde ettikleri hasılat Gelir Vergisinden müstesnadır.” hükmü yer almaktadır.

Bu muafiyetten yararlanılabilmesi için; eser sahipleri tarafından meydana getirilen çalışmaların 5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanununda belirtilen eser kapsamında olup olmadığının belirlenmesi gerekir.


Kaynakça:

Tags: