Çevirmenler olarak çayımız kahvemiz olmazsa olmazımız. Peki çayların içinde de seçebileceğimiz çeşitler yok mu? Elbette var, Türkiye’de de bunları bulmak gittikçe kolaylaşıyor. Gelin birlikte 10 farklı çay çeşidini inceleyelim:

Oolong

Özellikle Çin’de tüketilen bu çay aslında bizim içtiğimiz siyah çay bitkisinden üretiliyor. Siyah çay elde etmek için toplanan çay yaprakları tamamen oksitlendirilirken oolong için yaprakların oksitlenmesi yarıda kesiliyor. Ayrıca bu çaylar, bizim içtiklerimizin aksine yaprak yaprak sarılıyor. Bu yüzden oolong, çay poşeti veya küçük demlikler yerine direkt bardağa atılıyor ki yapraklar açılabilsin. Tabi ki oolong’un birçok farklı çeşidi de bulunuyor ancak demleme metodları birbirine benziyor. Çoğu çayda olduğu gibi oolong’un da kaynar suyla demlenmemesi gerekiyor. Çünkü kaynar su çay yapraklarını yakarak çayların tadını acılaştırıyor. Ayrıca oolong’un ilginç bir özelliği, aynı yaprakların tekrar tekrar demlenebiliyor ve her demde farklı bir aroma salıyor oluşu.


Matcha

Japonya’nın vazgeçilmezlerinden biri olan matcha oldukça sağlıklı ve enerji verici bir çay. Parlak yeşil renginden dolayı da birçok tatlıda ve içecekte kullanılıyor. Bu parlak yeşil rengi elde etmek için yapraklar toplanmadan önce çay bitkisi yalaşık üç hafta gölgeye maruz bırakılıyor. Sonrasında toplanıp kurutulan çay yaprakları nişasta kadar ince olacak şekilde öğütülüyor. Bu toz da sıcak (ama kaynar olmayan) suya bir bambu çırpıcı yardımıyla çırpılıyor. Yani matcha’yı içerken yalnızca çay yapraklarının demlendiği suyu içmiyor, yaprakları da tüketmiş oluyoruz.


Ebegümeci çiçeği

Ebegümeci çayını neredeyse her aktarda bulabiliyoruz ancak bitkinin tamamından değil de yalnızca çiçeğinden yapılan çayı bulmak zor. Parlak mor renkli bu çiçekler suya atıldığında bebek mavisine dönüşüyor. Oldukça hafif bir aroması olan bu çaya bal ve limon da çok yakışıyor. Üstelik çay, limon eklendiğinde toz pembeye dönüşüyor! Bilgisayar başında oturmaktan bunaldığınızda tatlı renkleri ve hafif lezetiyle sizi çok kolay rahatlatabilecek bir çay ebegümeci çiçeği.


Maté

Daha sert çayları sevenler için birebir olan maté özellikle Arjantin’de çok tüketilen bir yeşil çay türüdür. Geleneksel olarak maté için kullanılan kulpsuz bir kaptan kamış yardımıyla içilir. İçerken çay yaprakları kabın içinde bırakılır. Kamış aynı zamanda yaprakları kabın içinde tutamaya yarayan bir filtre görevi görür. Yeşil çayı ve çayın acılığını seviyorsanız maté’yi mutlaka denemelisiniz.


Assam

Assam, Hindistan’da çok tüketilen siyah çay çeşitlerinden biridir. Bu çayı diğer siyah çaylardan ayıra özellik deniz seviyesinde veya deniz seviyesine yakın rakımda yetişiyor olmasıdır. Oldukça yoğun bir lezzeti olan Assam genellikle sütle tüketilir.


Darjeeling

Siyah çayın en hafif türlerinden biri olan Darjeeling de Assam gibi Hindistan’da yetişen ve çok tüketilen bir çaydır. Aslında Darjeeling genellikle siyah çay olarak satılsa da rengi oldukça açıktır ve acılığı yoktur. Daarjeling’in ooolong ve yeşili çay versiyonları da popülerlik kazanmaya başlamış, bu sayede bulunması da kolaylaşmıştır.


Genmaicha

Yine Japonların çok tükettiği bir çay olan Genmaicha alışkın olduğumuz çaylardan oldukça farklıdır. Çayın yarısı Senca adı verilen yeşil çaydan oluşurken diğer yarısı kavrulmuş pirinç veya pirinç patlağından oluşur. Eskiden çay çok pahalı olduğundan Sencha’ya karıştırılan pirinç, damak zevklerinin buna alışmasıyla bu çayın önemli bir parçası olmuştur.


Rooibos

Kırmızı çay olarak da geçen rooibos kafein içermeyen bir çaydır. Rooibos, birçok çay karışımında kullanılır. Özellikle vanilya aroması bu çaya çok yakışır. Kafein içermemesinden dolayı günün her saatinde herkes tarafından tüketilebilir. Gerçi, hepimiz kafein bağımlısı olduğumuzdan kafein içerse de günün her saatinde içeceğimize eminim :)


Yasemin İncileri

Küçük topçuklar halinde satılmalarından dolayı inciye benzetilen bu çay aslında yeşil çaydan yapılır yapılır. Bu çay da oolong gibi sarılır ve demlenirken bardakta açılır. Toplanıp kurutulan çaylar bir gece yasemin tomurcuklarıyla aynı kapta bekletilir, gece boyunca tomurcuklar açılarak koku salar. Bu kokunun yeşil çaya geçmesiyle de yasemin incilerinin çiçeksi aroması oluşur. Bu çay aynı yapraklarla üç kereye kadar demlenebilir.


Çiçek açan çaylar

Eğer siz de bir oturuşta bir sürahi çay veya kahve içebilecek olanlardansanız bu çayları mutlaka denemelisiniz. Ayrıca bu çaylar demlenirken de görsel açıdan oldukça estetiktirler. Çiçek açan çaylar ele sarılıp ve zıplayan top büyüklüğünde toplar halinde satılır. Bu toplar sıcak suya atıldığında dışındaki yeşil çay yaprakları açılır ve ortaya sarılmış olan çiçek ortaya çıkar. Bu görüntü bir tomurcuğun çiçek açmasını andırır. Kullanılan çiçeğe bağlı olarak demleme sonucunda farklı kokulu ve çiçek aromalı bir yeşil çay elde edilir. Bu topları sarmak için oldukça fazla çay kullanıldığından dolayı çiçek açan bir çay bir litre suda demlenebilir. Bu çayı cam bir demlik veya sürahide demleyerek doya doya içebilirsiniz.

Umarım çay önerilerimizi beğenmişsinizdir ve çalışmalarına biraz olsun renk katabiliriz. Siz de farklı türlerden çayları deneyerek en sevdiğiniz türü belirlemeyi unutmayın! Ayrıca, çaylarınızı seçerken aynı bitki farklı bölgelerde yetiştirilip farklı işlemlere maruz bırakıldığında oldukça farklı lezzetlere ulaşıldığını da göz önünde bulundurun.

Tags: