Yurt dışındaki büyük firmalar tarafından özellikle kullanılması istenen çeviri programları hakkında bilgi vermek amacı ile bu yazıyı kaleme alıyorum (kalem mi kaldı diyenleriniz için ek not: adamlar belgeleri şakır şakır çeviren program yapmış, haberiniz var mı? Yakında bize ihtiyaç kalmayacak diye korkuyordum ama neyse ki o kadar da değilmiş). Yurt dışından, özellikle de büyük firmalardan serbest olarak veya çeviri bürosu olarak iş almak istediğinizde size yönelttikleri ilk soru çeviri programı kullanıp kullanmadığınız. Veya ihale usulü tekliflerde BDÇ kullanmayanlar kale bile alınmıyor açıkçası.

Makinelerin bizden daha iyi çeviri yapamayacağına can-ı gönülden inanan ve bir çeviri programı kullanmaya şiddetle karşı çıkan ( Battlestar Galactica hayranlığımın başıma dert açacağını biliyordum) biri olarak müşterilerin bu anlamsız(!) ısrarını araştırmak istedim. Sonuçta 3 büyük neden buldum:

1-Kalitede standardizasyon

2- Fiyat

3-Terminoloji/Format.

Öncelikle kendimin de sahip olduğu bir ön yargıyı kırarak söze başlamak istiyorum. BDÇ çeviri programları asla Google Translate ya da Babelfish değil. Yani birebir çeviri yaparak (doğru veya yanlış) size çeviri hizmeti sunmuyor. BDÇ (bilgisayar destekli çeviri programları), biz çevirmenlerin çeviri yaparken hatırlamamıza, hızlanmamıza ve bir süre sonra sözlük kullanmadan doğru çeviri yapmamıza olanak sağlayan birer yardımcı program. Bu sebeple özellikle dili hiç bilmeyen bir müşteri bile BDÇ (bilgisayar destekli çeviri programları) ile yapılan bir çeviride en azından konu ile ilgili bir şeyler yazdığından emin olabilir. Çünkü belli kelimelerin, belli kalıpların müşterinin her zaman kullandığı veya daha önce çevrilmiş belgelerinde yer aldığı şekilde kullanılmalarına olanak sağlıyor. Böylece müşteri TM’leri ve çok benzer eski çeviri örnekleri verdiğinde ve bir satış sözleşmesi teslim ettiğinde; satış sözleşmesi çevirisi aldığından emin oluyor. Beşerdir, şaşar hesabı nasıl olsa müşteri bilmiyor diye başka bir şeyler kakalamaya çalışan kişilerin böylece önünü almış oluyorlar. İkincisi hukuk ( sözleşmeler, ihtarname, imza sirküsü, ticaret sicil gazetesi) ve teknik çevirilerde ( web sitesi, kataloglar, makine bakım onarım kılavuzları vs) genelde çok fazla tekrarlı metin olduğundan ve müşteriler belli bir oranın üzerindeki tekrarlarda para ödemediklerinden fiyatta büyük bir fark oluyor. Son olarak da BDÇ (bilgisayar destekli çeviri programları) segmentlerdeki taglar aynen korunduğunda orjinal çeviri dökümanınında font, büyük harf-küçük harf-italik-düz yazılar ve punto ne ise o şekilde korumaya imkan sağlıyor. Bu yüzden müşteriler özellikle bilmedikleri bir dilde çeviri yaptırırken BDÇ (bilgisayar destekli çeviri programları) tercih ediyorlar.

Tags:

1 Comment

  1. Benim Trados’la tanışmam hala sürüyor. Daha doğrusu tanıştım ancak programa hakimiyet sürecim hala devam ediyor. Programla ilgili düşüncelerim biraz karışık sanki. Olumlu tarafları da var olumsuzlukları da. Tercüman olarak bana zaman ve hız kazandıracağı kesin. Ancak bunun için de elbette sağlam bir veri tabanı oluşturmuş olmam gerek. Tabi bu veri tabanını oluşturmak, kazanacağım bu zaman kadar vakit harmamama neden olacak mı göreceğiz. Ayrıca üstteki yazıda da belirtildiği üzere fiyatlar da belli oranlarda düşüyor ama ben bunu dezavantaj olarak görenlerden değilim galiba. Neticede aynı oranda da hızlı çalışma imkanı sağlıyor. Sonuç olarak Trados’la ilgili şu andaki tek memnuniyetsiziliğim, programın lisansının bu denli pahalı olması. Biraz daha ucuzlaması gerektiği kanaatindeyim. Deneme sürümü bile bulmak namümkün. Bu durumda programı deneyip sevdim mi sevmedim mi, kullanacak mıyım yoksa kullanmayayım mı nasıl karar vereceğim emin olamıyorum. Ancak programı öçğrenmeye çalışmaya devam edeceğim, o bir gerçek..

Comments are closed.