“Çevirmenlik Meslek Standardında Gelişmeler ve Süreç Çalıştayı” başarı ile tamamlandı. Ölen-bayılan yok, belki çok ufacık darılanlar olmuş olabilir, ama onlar da tatlıya bağlandı, kalan sağlar bizimdir :) Hayatımda ilk defa bir çalıştayda ” saygı” ve ” hoşgörü” hakimiyeti bu kadar fazla idi. Elif Hanım muhteşem bir sunum hazırlamıştı ve Turgay Kurultay o kadar konuya hakimdi ki dinlemeye doyamadık. Işın Hocam her zaman ki gibi durdu durdu, en önemli anlarda ayağa fırlayıp hepimizi aydınlattı. Sakine Eruz’a hayranım zaten. Büyüyünce ne olacaksın diye sorsalar, ” Sakine Hoca” olmak isterim derim. Yine çok çalışkandı, ve yine enerjisiyle ışık saçıyordu. Erkan Altınsoy en önemli sorulardan birine en önemli cevabı verdi. Akıl, akıldan üstündür. Sabır bize çok şey kazandırır, değil mi? Mesela ben kirazlar için bekliyorum:) Senem Hoca yine dikkatiyle ve çevirmenlerin yanında yer alan tutumuyla takdirimi kazandı. Gökhan Fırat’ın sorusu da can alıcıydı ve hala yanıt bulamadı bence :) “Çevirmen yazar mıdır, çevirmen midir?” tartışmasına gireriz yine, ama çıkabilir miyiz bilemiyorum :) Dilek Yazici ise yine hanımefendiliği ve iş disiplini ile çevirinin geleceği ile ilgili önemli sorular sordu, belki bir nevi yanıtı da içindeydi, hepimize ders verir nitelikteydi. Çevirmen arkadaşları da tebrik ederim, birinci sınıf öğrencilerin heyecanı ve çokluğu beni çok mutlu etti. Çıkışta ettiğimiz sohbet de beni çok heyecanlandırdı, çünkü gerçekten gümcür gümbür bir çeviri nesli geliyor. Bana gelince, en çok soruyu ben sordum sanırım, en komik anılar da bana aitti, sınıfın muzırı benim galiba :) Çalıştay’ın detaylı yazısı, fotoğraflar ve yeni röportajlar 4 Mart’ta elinizde. Neden mi bu kadar geç? Çook detaylı bir yazı olacak da ondan, ayrıca ben de insanım ( müşteriler çevirmenleri robot sansa da ). www.ceviriblog.com

Tags: