Şiir çevrilir mi?
Eğer siz de bir çevirmen, çevirmen adayı iseniz veya en azından çeviri alanına ilgi duyuyor ve bu alanda yapılan çalışmaları, gündeme gelen tartışmaları yakından takip ediyorsanız, “Şiir çevrilir mi?” sorusuna en az bir kere de olsa ya rastlamışsınız ya da birebir üzerinde kendiniz düşünmüşsünüzdür. Peki, şiir gerçekten çevrilir mi?
Bizlere bu sorunun cevabını en güzel “Yazılanı yeniden ve kendince söylemektir, çeviri.” diyen Can Yücel verecektir. Shakepeare’in “To be or not to be” sözünü “Bir ihtimal daha var, o da ölmek mi dersin?” olarak çevirmesiyle, biz okurlarını “serbest tarz çevirmenlik” ile tanıştıran Can Yücel, şiir çevirirken nasıl bir yol izlediğini “Lafı ne kadar dolaştırırsan, işin içinden çıkman o kadar güçleşir. Bu adam ne söylemiş, ne yapmak istiyor, hangi olayı, durumu kurmak istiyor deyip onun söylediğini yeniden söylerim ben.” cümleleriyle anlatmıştır.
“Yeniden yorumlama” veya “Türkçeleştirme” olarak adlandırılabilecek tekniğiyle, Can Yücel eleştiri oklarının hedefi olmaktan kaçamamıştır.
2006 yılında Varlık adlı dergide Prof. Dr. Berrin Aksoy da, şiir çevirisinin, dilin gücünün ve zenginliğinin en iyi ve en yaratıcı şekilde şair-çevirmenler tarafından kullanılacağını düşündüğünü, şiir çevirisinin de tıpkı şiir yaratımında olduğu gibi, dilin tüm zenginliklerinden, hedef dilin ve kültürün içindeki şiir geleneğinden, şiirsel anlatım kalıplarından yararlandığından, dolayısıyla en iyi şiir çevirilerinin de, şairlerin kaleminden çıktığına inandığından bahsetmiştir.
Şiir çevirmeninin, çevireceği şairi, şiirin tekniğini, türünü, şiirsellik unsurlarını çok iyi tanıması gerektiğini; çevirmenin, şairin şiir dünyasına girebilmesi gerektiğini ve çevirmenin yeteneğinin de özgün şiirin içeriğini nasıl ve hangi biçimde yakalayacağında yattığını dile getiren Prof. Dr. Berrin Aksoy, şiirdeki etkinin, çevirisinde de yaratılıp yaratılmadığını söyleyebilmek için önce o etkinin kendi kültür ve yazın geleneğinde değerli ve anlamlı olduğunu unutmamak gerektiğinden bahsetmiştir.
Peki ya çok dillilik şiir çevirisini etkiler mi?
Daha önce iki dillilik üzerine sizlere sunduğumuz yazılarda da rahatlıkla görebileceğiniz gibi, çok dilli bir kişinin baskın dili, bu dilin kullanılacağı yer, alan veya türde dahi değişiklik gösterebilmektedir.
Türkiye, İtalya, Fransa, Almanya ve Amerika gibi çeşitli ülkelerde yaşamış ve çok dilli bir çevirmen ve şair olan Eugene Ostashevsky de şiir çevirisine dair söyleyecek sözü olanlardan.
ABD’de Rus edebiyatıyla içli dışlı olarak büyüyen Ostashevsky, Psychology Today’de çoğu arkadaşıyla anlaşmak için, çeviri yapmak için, makaleler yazmak ve röportajlar vermek için Rusçaya başvurabildiğini fakat şiir yazarken Rusçayı kullanmadığını dile getirmiştir. Son kitabı “The Pirate Who Does Not Know the Value of Pi“de Rusça bazı satırlar olduğundan, fakat bu satırların İngilizcenin hakim olduğu kitapta “yabancı pasajlar” olarak yer aldığından bahsetmiştir.
Şiirlerini Rusça yazmasının, şiirinde neyi nasıl söyleyeceğine kadar bazı temel noktaları değiştireceğinden bahseden Ostashevsky, Rusça yazılan şiirlere de, İngilizce yazılan şiirlere de eşit tepkiler verebildiğinden, zaman zaman her ikisine de aynı uzaklıkta yer aldığını hissettiğinden söz etmiştir.
Çeviri şiiri; şiirin orijinalinin yerini alan bir kopyadan ziyade, belli bir kişinin, belli bir zaman diliminde, orijinalinden oldukça farklı olan bir materyal ile şiirin orijinaline verdiği tepki olarak tanımlayan Ostashevsky, çeviri şiiri de aslında şiirin orijinalinin okunmasıyla mümkün olduğundan bahsetmiştir.
Şiire olduğu kadar, şiir çevirisine de birbirinden farklı yaklaşımlar olduğunu söylemenin yanlış olmayacağı bir alanda, sizler şiir çevirisine karşı kendi yaklaşımınıza karar verirken, biz de sizlere ufak bir hediye bırakalım.
KAYNAKÇA: