Her ay bir yapay dili incelediğimiz yazı dizimizin sonuncusunu dünyada en çok kullanılan ve bir zamanlar neredeyse resmi dil statüsüne ulaşabilecek kadar popüler olan bir dile ayırdık; Esperanto. Esperanto’nun kelime olarak kökeni Fransızcada umut etmek anlamına gelen ”espérer” kelimesine dayanıyor. Dilin özgün adı Uluslararası Dil anlamına gelen Lingvo Internacia’dır ama Zamenhof, Esperanto’nun temellerini ve kurallarını anlattığı Unua Libro adlı kitapta kendisinden Dr. Esperanto (Dr. Umutlu) takma adıyla bahsedince dilin adı da zamanla Esperanto olarak anılmaya başlamıştır.

Esperanto’nun yaratıcısı
Ludwick Lejzer Zamenhof.

BBC ve Vikipedi verilerine göre yaklaşık 2 milyon insanın konuştuğu yapay dil Esperanto, Leh göz doktoru Ludwick Lejzer Zamenhof tarafından 1887 yılında yaratılmıştır. Zamenhof’un yaşadığı bölgedeki insanlar çoğunlukla Lehçe, Rusça ve Yidiş gibi dilleri konuşmaktaydı ve bu insanlar arasındaki iletişimin daha kolay olmasını isteyen Zamenhof, öğrenilmesi ve konuşulması kolay bir yapay dil yaratmak istiyordu. İlk başlarda Yunanca ve Latinceden birini basitleştirmeyi düşünmüş fakat bu dillerin karmaşık yapısından dolayı vazgeçmiş ve yeni bir dil yaratmanın daha makul olduğunu düşünmüştü. Bir Lingua Franca yani ortak dil oluşturmak isteyen Zamenhof, dili geliştirirken Romen ve Cermen dillerinden, özellikle de İngilizce, Almanca, İspanyolca, İtalyanca ve az da olsa Fransızcadan yararlanmıştı. Çünkü bu dillerin öğretilme ve bilinme oranları çok yüksekti.

Esperanto, bu dile uyarlanmış 28 Latin harfinden oluşan bir alfabe kullanır ve harflerin yazılışı ile okunuşu her zaman aynıdır. Bunun yanı sıra alfabede X, Q, W, Y harfleri bulunmaz. Esperantoda diğer dillere nazaran daha az kelime vardır ancak kök sözcüklere önek ya da sonek eklenmesiyle kelime türetmek oldukça kolaydır ve bu ekler sayesinde bir kelimenin hangi gruba ait olduğu kolaylıkla anlaşılabilir.

Esperantonun resmi dil
olduğu kısa ömürlü
mikro devlet Rose Adası.

Esperanto topluluklarında dilin bir devlet tarafından resmi dil olarak tanınmasını istemeyenler vardır ve böyle düşünmelerinin sebebi ise dilin tarafsızlık ilkesinin zedelenebileceğidir. Bunlara rağmen Esperantonun resmi dil olarak tanındığı olmuştur. 1968 yılında İtalyan bir mühendis Adriyatik Denizi’nde 400 metrekarelik bir platform üzerinde kurduğu ve hiçbir ülkenin tanımadığı mikro devletin resmi dilinin Esperanto olduğunu ilan etmiştir. İsmi Rose Adası olan devlet daha sonra egemenlik haklarının ihlali gerekçesiyle İtalya ordusu tarafından işgal edilip yok edilmiştir ve Esperantonun resmi dil olduğu ilk ve tek devlet olarak kayıtlara geçmiştir.

Bunun yanı sıra 1920 yılında o zamanki adıyla Milletler Cemiyeti’nin çalışma dilinin Esperanto olmasıyla ilgili bir öneri verilmiş ve oylamada 10 delegeden 9’u bunu desteklerken Fransız delege o zamanlar dünya dili olan Fransızcanın bu statüsünü kaybedebileceği endişesiyle bu öneriyi reddetmiştir. Ayrıca UNESCO, 1985 yılında BM üyelerine eğitim müfredatlarına Esperantoyu eklemeleri konusunda teşvikte bulunmuştur.

Almanya’daki Herzberg am Harz
kenti 2006’da kendisine
“Esperanto Şehri” adını verdi.

Internet kullanımının yayılması ile birlikte dilin öğrenilmesi de artmıştır. Esperanto öğrenmek isteyen ya da konuşanların oluşturduğu sosyal medya grupları, blog, site, radyo ve hatta Internet tabanlı bir televizyon kanalı bile bulunmaktadır. Yabancı dil öğrenmek için oluşturulan bazı mobil uygulamalara Esperanto kursları eklenmiştir ve bunun haricinde Vikipedi’de Esperanto dilinde 150.000’in üzerinde makale yazılmıştır. Böylece dil popüler kültürde de oldukça fazla yer edinmiştir.

Esperanto bayrağında da
bulunan Verda Stelo’nun
(Yeşil Yıldız) rengi umudu,
beş köşesi beş kıtayı
temsil etmektedir.

Ludwick Zamenhof dili oluşturma ve geliştirme aşamasında dilin eksiklerinin giderilmesi için birçok edebi yapıtı Esperantoya bizzat çevirmiş ve bu dilde birçok şiir yazmıştır. Bugün Esperanto dilinde yazılan edebi eser sayısı 25.000’in üzerinde olup, en çok bilinen Esperanto roman yazarı William Auld, Nobel Edebiyat Ödülü’ne birkaç defa aday gösterilmiştir. Esperanto dilinde çekilmiş uzun metraj filmlerin yanı sıra birçok müzik sanatçısının seslendirdiği şarkı da mevcuttur.

2003 yılı verilerine göre 24 ülkedeki toplam 69 üniversitede Esperanto ile ilgili bölümler bulunur ve bu üniversitelerin 18 tanesi Çin’dedir. Ayrıca, İtalya’da bulunan San Marino Üniversitesi’nin resmi eğitim ve yönetim dili Esperantodur. Türkiye’de ise Üsküdar Amerikan Lisesi’nde seçmeli olarak Esperanto dersi verilmektedir.

Türkiye’nin Esperanto ile ilk tanışması ise 1900’lü yıllara dayanır. 1920’lere kadar küçük ve yerel gruplar kurularak Esperanto öğrenimi ve dil hakkında fikir alışverişleri gerçekleşmiştir. 1920’de ise bir Esperanto cemiyeti kurulmuş ve 1921 ile 1924 yılları arasında Esperanto dilinde gazete yayımlamıştır. O zamanki hükümet, cemiyetin logosundaki harflerin Türk harflerine çevrilmesi koşuluyla faaliyetlerine devam etme izni vermiş ancak İstanbul Belediye Meclisi derneğin faaliyetlerine son vermiştir. Bunun sonucunda resmi bir izinle 1927 yılında Türk Esperanto Derneği kurulmuş ancak bu dernek çok fazla faaliyette bulunamamış ve ardından kapanmıştır.

Hayrettin Dural’ın öncülük
ettiği Esperanto-Türkçe
sözlük.

Daha sonra ise emekli bir albay olan Hayrettin Dural 1950’li yıllarda Türkiye Esperanto Derneği’ni kurmuş ve derneğe başkanlık etmiştir. Dernek bünyesinde Esperanto öğrenimi için büyük bir özveriyle çalışan Hayrettin Dural ücretsiz kurslar vermiş, Esperanto sergisi düzenlemiş ve en önemlisi de Esperanto-Türkçe Büyük Sözlük adındaki sözlüğün çıkarılması için yoğun emek sarf etmiştir. Ayrıca 1965’te Dünya Dili Esperanto adında bir kitap yazan Hayrettin Dural’ın vefatının ardından dernek faaliyetlerine devam edememiştir.

Turka Stelo dergisinin
Temmuz 2019’da
yayımlanan sayısı.

Tüm bunların dışında Türkiye’de şuan Uluslararası Esperanto Örgütü’ne bağlı bir dernek bulunmamaktadır ancak çeşitli faaliyetlerin yürütüldüğü çalışma grupları vardır. Ayrıca Kuzey Afrika ve Ortadoğu buluşması olarak da bilinen Mezorienta Esperanto-Kunveno isimli uluslararası buluşma bazı yıllarda İznik, Eskişehir, Gaziantep ve Nevşehir’de olmak üzere bugüne dek 4 kez düzenlenmiştir. Türkiye’deki Esperanto çalışmalarını ve faaliyetlerini temsilen Turka Stelo (Türk Yıldızı) adlı aylık bir dergi yayımlanmaktadır.

Ayrıca, yazarlarımızdan Burak Cemil Yılmaz’ın anadili Esperanto olan bir dilbilimci ile yaptığı ve Çeviri Blog’da yayımlanan röportajı da okumak isteyebilirsiniz.


Yazı dizimizdeki diğer yazılar:
Kadınların Dili: LÁADAN
Düşüncenin Tutsak Edildiği Dil: Yenisöylem
Az Şeyle Çok Şeyin Anlatıldığı Dil: Toki Pona


Kaynakça:
Esperanto Nedir?
Esperanto nasıl yeniden gündeme geldi?
The ‘language of hope’: Esperanto in Turkey
Esperanto
Turka Stelo Dergisi’nin tüm sayıları.

Tags: