Sizlere bölüm hakkında fikir vermek ve güzel bir başlangıç yapmanıza yardımcı olmak adına Urduca Dilbilimci Zeynep GÜRDOĞAN ile bir röportaj gerçekleştirdik, yeni başlangıçlarınıza yardımcı olmasını diliyoruz.

Zeynep Hanım merhabalar, bizlere zaman ayırdığınız için teşekkürler. Nadir bölümlerden biri olan Urdu Dili ve Edebiyatı hakkında duymak istediğimiz çok şey olacaktır diye düşünüyorum. Bölüme bu yıl başlayanlara neler önerirsiniz?

Bölümü yeni kazanan arkadaşlar için bölümü “neden” seçtiklerine bağlı olarak önerilerde bulunabilirim. Bölüme yeni gelen arkadaşlarda, yeni bir dil öğrenme merakının haricinde öncelikle iş imkanlarını araştırma merakı ön planda oluyor genellikle. ”Pedagojik formasyon alabilir miyim?”, ”Öğretmenlik hakkı veriliyor mu?” gibi bir araştırma içine giriyorlar. Bu konu hakkında bölümün sayfasında duyurular bölümünde bilgilendirme oluyor formasyon açılırsa şayet veya öğrenci işleri ile yoğun görüşmeler neticesinde sıcak bilgilere erişebiliyor öğrenciler. Ama genel olarak bölüm mezunu biri olarak tavsiyem; öncelikle birinci sınıf zorunlu seçmeli derslerinin (Türk Dili ve Edebiyatı ile İnkılap Tarihi) ortalamasını yüksek tutarak bölüm ortalamalarını yüksek tutmaları yönünde. Zira birinci sınıftaki yüksek ortalama öğrenciye Çift Anadal veya Yandal yapma şansı sağlamaktadır. İlk sene, Urducanın alfabesine hiç aşina olmayan arkadaşlar harflerin görüntüsünü ve yazımını öğrenmekle çok uğraştıkları için gramer ikinci planda kalabiliyor. Bu da dilbilgisi zemininin zayıf kalmasına sebep oluyor ki ikinci sınıfa geçildiğinde ve konular ağırlaştıkça bilgilerde boşluklar oluşuyor. Bu sebeple ilk sene çok çalışmak lazım.

Peki, bu başlangıç sürecinde hangi kitaplar okunursa üniversite eğitimi boyunca iyi ki derler?

Yusuf Hikmet Bayur’un 3 ciltlik Hindistan Tarihi isimli ansiklopedik bir kitap çalışması var. Hindistan tarihi ile ilgili bölümde ihtisaslaşma hedefi olan arkadaşlar için eğitim hayatları boyunca oldukça faydalı olacağını düşündüğüm kapsamlı bir çalışma, onu okumalarını önerebilirim.

Dil ve edebiyatın yanında bir de okuduğumuz bölüm hakkında genel kültür edinmemiz en sağlıklısı olacaktır. Bu bağlamda daha geniş bilgiye sahip olmak isteyenler için üniversite yılları boyunca katkı sağlaması açısından genel kültür ve Urdu Dili  ve Edebiyatı açısından tavsiye edeceğiniz kitaplar nelerdir?

Kitaplar genelde akademik çalışmalar olduğu için başlangıç için kitap tavsiyesinde bulunmak ilk adımda öğrenciler açısından zorlayıcı olabilir. Zaman içerisinde dil ile haşır neşir oldukça kendileri kitaplarla buluşacaklardır zaten. Benim tavsiyem Pakistan ile ilgili Internet sayfalarını taramaları üzerine olacaktır. Çünkü gerek yazıya alışkanlık kazanmak gerekse bölge insanının sosyal, dini, ekonomik vs. yapısını anlayabilmek için Internet sayfalarını, radyo ve TV kanallarını takip etmekte hayli fayda görüyorum. Ayrıca, Güney Asya Araştırmaları Merkezi gibi bazı organizasyonların bölge üzerine uluslararası çalışmalarını yakından takip ederlerse bu jeopolitik olarak da bilgi sahibi olmalarını sağlayabilir.

Biliyoruz ki bu bölümü tercih edenlerin sınava girdiği dil İngilizce idi fakat yine de yeni kazanan biri hangi seviye dil bilirse Urduca olan dersleri/ derste kullanılan kaynakları daha iyi anlayabilir?

Başlangıç için İngilizce bilmesi kaynak kitapları anlaması ve Arapça harfleri biliyor olması da Urdu Dili alfabesini öğrenmesi açısından oldukça işine yarar. Urdu Dili grameri üzerine ülkemizde sınırlı sayıda kaynak kitap mevcut. İlgili üniversitelerin öğretim üyelerinin kendi kişisel çalışmaları olan bir iki çalışma mevcut. Fakat İngilizce hazırlanmış çok sayıda kaynak bulunuyor. İnternet ortamında PDF formatında sayısız çalışma bulunabilir.

Peki, Zeynep Hanım genel kültür edinimi açısından yeni arkadaşlarımıza neler önerirsiniz?

Bollywood filmlerine, Hint müziklerine, Hint kültürüne aşinalık kazanılmasının, Pakistan’ın resmi dili olan Urducayı ve Pakistan kültürünü öğrenmede kolaylık sağlayacağını düşünüyorum.

Bölümü kazananların İngilizce bir sınavla gelmiş olduğunu göz önünde bulundurursak ikinci dil edinimi açısından bölümdeki arkadaşlarımıza hangi dil öğrenim tekniklerini önerirsiniz?

Dil öğrenimi ve edinimi, temelde; Okuma, Dinleme, Anlama, Konuşma basamaklarından oluşuyor. Ülkemizde maalesef bu basamaklar yerli yerinde olmadığı ve birinden birine sıçrayarak yol takip edilmeye çalışıldığı için sanırım dil öğrenme ve konuşma süreci hasar görüyor ve yeni bir dil bir türlü tam konuşulamıyor. Eş zamanlı olarak gerçekleşmesi gereken eylemler bütünü, yukarıda sayılan basamaklar ve kendi içinde ritim yakalandığı zaman hangi dili öğrenmek ve de konuşmak istiyorsak bu hususta başarıyı yakalayabileceğimizi düşünüyorum. Genelde hep duyarız “Anlıyorum ama konuşamıyorum.” serzenişlerini. Görüşüm şudur ki öncelikle kendi dilimizin gramer kurallarını doğru bilir; dil öğrenim tekniğini adım adım doğru takip edersek hangi dil olursa olsun işimiz kolaylaşacaktır. Anlasak da anlamasak da bol bol okuma ve bol bol dinleme (film, müzik, konuşmalar vs.) alıştırmaları zamanla anlamayı beraberinde getirecektir. Okuduğumuz metinleri sesli okuma alıştırması olarak yaparsak bir süre sonra beynin konuşma ile ilgili bölümünde gerekli sinir hücreleri bağlantılar kurarak bizi hedefimize biraz daha yaklaştıracaktır. Urdu dili dünya üzerinde konuşulan en yaygın diller sıralamasının başında yer aldığı için Kanada’dan Avustralya’ya Pakistan kökenli arkadaşlarımızın bulunduğu her yerde konuşulan bir dildir. İngilizceden yardım alarak çapraz dil öğrenim tekniği kullanılarak çok rahatlıkla bu dil öğrenilir diye düşünüyorum.

Sizin bölüme özel bir soru sormak istiyorum ve tahmin ediyorum ki birçok kişinin aklına takılmıştır. Pakistan’ın dili Urdu Dilinin Arapça ve Farsçaya çok benzediğini biliyoruz. Peki bu bölümü okuyanlar Arapça ve Farsçayı da anlayabilirler mi?

Urdu Dili alfabesi özelinden baktığımızda, evet, Pakistan’ın resmî dili. Ancak alfabeden bağımsız olarak baktığımızda bazı ufak nüanslarla Hindistan’ın da ortak dili. Hindistan’da Devanagari Alfabesi kullanıldığı için farklı bir dil olarak algılanmakta. Bununla birlikte, bölümü kazanan arkadaşların ilk sene Hindistan Tarihi dersinde görecekleri üzere Pakistan’ın 1947’de ayrılması üzerine coğrafya üzerinde ayrı bir ülke olarak adını ve yerini almıştır. Bu bilgi ışığında diyebiliriz ki Urdu dilini öğrenen arkadaşlar aynı zamanda Hint dilini konuşma düzeyinde öğrenmeye başlamış sayabilirler kendilerini.

Urdu Dili; Türkçe, Farsça, Arapça ve son dönemde İngilizceden çok sayıda kelime alışverişi yapmış bir dildir. Ortak kelimelerin çokluğu sebebiyle birbirini besleyen dillerdir. Yine alfabeden bağımsız baktığımızda Urdu Dilini bilen birisi Arapça ve Farsçayı okuma ve anlamaya yatkınlık kazanır diyebiliriz. Türkçe yazın dilini değilse de konuşma dilinde bazı kelimelerin ortak olması Pakistanlıların Türkçe öğrenmesini kolay kılmaktadır. Cümle ögelerinin dizilişi itibariyle Urdu dili ve Türkçe hemen hemen aynı denilebilir.

Çok teşekkür ederiz Zeynep Hanım, bugün de bambaşka şeyler öğrendik sayenizde. Kariyerinizde başarılar dilerim ve içten sevgilerimi sunarım.

Öne Çıkan Görsel

Tags: