Geleceği tahmin etmenin yollarından birisi de geçmişe bakmak… Bugün İngilizce’nin lingua franca (ortak dil) olarak oynadığı küresel rol, premodern Avrupa’nın Latince’si ile paralel görünüyor.

Roma İmparatorluğu’nun zaferleri ile geniş bir coğrafyaya yayılan Klasik Latince, Roma’nın yıkılışından sonra bile uzun süre tüm Avrupa’da standart yazı dili olarak kaldı. Ancak konuşma dili olarak halk Latince’si, yeni lehçeler oluşturarak değişmeye devam etti ve bu durum günümüz Romen dillerinin doğuşuna zemin hazırladı: Fransızca, İspanyolca, Portekizce, Romence, İtalyanca.
Benzer gelişmeler, ikinci dil olarak kullanıldığı ülkelerde İngilizce için de söz konusu olabilir. Nitekim İngilizce’nin özelliklerinin, diğer yerli dillerin özellikleri ve telaffuzuyla sentezlendiği yeni ‘ara diller’ meydana gelmekte.
Örneğin, Singapur hükümetinin “İngilizce’yi Doğru Konuş Hareketi” aracılığıyla standart İngiltere İngilizcesini teşvik etme çabalarına rağmen ‘Singlish’ olarak bilinen karma bir dilin evlerde ve sokaklarda kullanımı sürüyor.
Aynı şekilde; İngilizce ve İspanyolca karışımı ‘Spanglish’ dili de çabalardan bağımsız olarak ABD’deki milyonlarca insanın ana dili konumunda şu an.
Bununla birlikte Google Translate gibi çeviri araçlarının gelişimi de uluslararası şirketler ve resmi kurumlarda da tercih edilen iletişim aracı olarak İngilizce’nin yerini alacak gibi gözüküyor. Bu durumda bilgisayar çevirisinin neden olabileceği yapısal ve sessel değişimlerin yanı sıra söz konusu dili bir insandan duyamamak olası değişimleri insanlara kanıksatabilir.
O halde İngilizce’nin geleceğinin, bir çok İngilizce’den birinde olduğu söylenebilir.
20. yy. başlarına bakıldığında mevcut dilin, İngiltere’de konuşulan ve kabul gören, telaffuzdan dolayı saygın konumdaki standart İngilizce olduğu görülür. Bugün ise ana dili İngilizce olan kesimin odak noktası ABD ve Amerikan İngilizcesi’nin etkisi tüm dünyada göze çarpıyor: “Can I get a cookie?”, “the movies”, “schedule” yerine “skedule”…
Öyle görünüyor ki, gelecekte de İngilizce konuşmaktan kasıt Amerikan İngilizcesi olacak.
Bilgisayar diline bakıldığında; Amerikan İngilizcesi “disk” ve “program” olan kavramlar, İngiltere İngilizcesi “disc” ve “programme” olan kavramlara çoktan tercih edilmiş durumda.

Amerikan İngilizcesi kullanımının dijital dünyadaki baskınlığı, günlük hayatta da daha fazla Amerikan kalıplarının (örn: favorite, donut, center,..) tercihine yol açacak gibi duruyor.

Neler Kayboluyor?
20. yy.’ın dilsel açıdan en büyük korkularından birisi, yerel konuşanlarıyla birlikte bazı İngilizce lehçelerinin yok olma tehlikesiydi. Öyle ki, o zamanlar, bir takım kelimeler sonsuza dek kaybolmadan kurtarabilmek adına “İngiliz Lehçeleri Araştırmaları (1950)” gibi projeler bile yürütüldü.
2004 yılında benzer bir çalışma “BBC Ses Projesi” de lehçelerdeki kelimelerin canlılığını ve dayanıklılığını gösteren geniş kapsamlı yerel aksan ve bölgesel terimler dizisi oluşturdu. Çok sayıda lehçeden kelimeler, genç kuşaklar için bir araya getirilmelerine rağmen Londra’da konuşulan baskın İngilizce’nin, başta genç jenerasyon olmak üzere ülkenin tüm kesimlerindeki etkisine yenik düştü.
20. yy. sonları, İngilizce için düzenlenme ve sabitlenme dönemi demekti. Standart İngilizce’nin kuralları, dilbilgisi kitaplarında ve Oxford sözlüklerinde yerini aldı ve 1884-1928 yıllarında ciltler halinde yayımlandı.
Günümüzde ise standart karşıtı bir süreç ve dil kullanım farklılıklarının rekabetine şahit oluyoruz. Online dünyada sabitlik ve doğruluk normlarına yaklaşım çok daha esnek; çeşitli telaffuzlar kabul görüyor, noktalama işaretleri göz ardı edilebiliyor veya farklı iletişimsel amaçlarla değiştirilebiliyor.
İlgili bir araştırma gösteriyor ki; ünlem ifadeleri internet ortamında pek çok ileti aracı olarak kullanılıyor: özür dileme, teşekkür etme, dayanışmaya atıf, meydan okuma,.. Aynı şekilde, büyük harf kullanımı da öfke, emoji, mizah vb. ifadeleri için tercih edilebiliyor.

Kısaca…
Sosyal medyanın hızla değişen dünyası da yenilikçilikte ve konumuzla ilgili olarak yeni kelimelerin kazanılması ve yayılmasında önemli rol oynuyor. Hatta Oxford Sözlük de bu duruma uyum sağladı: mansplaining (eril açıklama), awesomesauce (fazla mükemmel), TL; DR (too long; did not read/ çok uzun; okunmadı),..
Kesilmiş sözcükler, kısaltmalar, birleşik kelimeler ve baş harflerden oluşan kısaltmalar, İngilizce’nin üretken kelime türetme sisteminde mevcut ancak bu kazanımlardaki aşırı artış, 2115 İngilizcesi için günümüz İngilizce’sinden çok farklı bir çehre oluşturuyor.

 

 


Kaynak

The Conversation

Tags: