Değerli çevirmen Kadir Muhtar’ın altını çizdiği bir duruma ben de dikkat çekmek istiyorum. İngilizce dilindeki ” blue” kelimesi sadece mavi değil, aynı zamanda güzel, değerli, hoş ve kederli anlamlarına da gelmektedir. TV’de
“Hyundai ‘de güvenlik mavidir!
Hyundai ‘de yolculuk mavidir!
Hyundai ‘de konfor mavidir!
Hyundai ‘de hepiniz mavisiniz!…”reklamını duyduğumda içim cız etti. Bir Şirinler ülkesi için mantıklı bir reklamdı ama ilginç ve manasız bir reklam stratejisi olduğunu düşündüm. Kadir Bey’in yazısı ile daha da korkunç bir durumdan son anda kurtulmuş olduklarını da anladım. Meğer Azerice dilinde mavinin argo bir anlamı da varmış. “Hepiniz mavisiniz” diye yapılacak bir reklamda neler olacağını düşünemiyorum. Bu vesile ile reklam çevirilerine dikkat çekmek istiyorum. Reklam çevirileri için genelde tercüme büroları ek ücret almaz ve tabii ki vermez. Uzmanlık alanı çevirisine de girmez bu metinler. Basit 2 cümle dedikleri metinler için bizim firmada saatler harcanıyor, herhalde biraz sorunlu bir firmayız (!). Müşteri odaklı çeviri yapmak için hedef kitleyi bilmek, onu anlamak, sloganın vuruculuğunu, vurguyu, kelime oyunlarını yansıtmak gerekir. Bunun için iki dili de , iki dilin kültürünü de çok iyi bilmek şarttır. Ve konu teknik diye bir reklam çevirisi teknik çevirmene verilmez, hukuk firmasının reklam filmi hukuk çevirmenine tercüme edilmez. Nedense tercüme bürolarında ” reklam çevirmeni” de bulunmaz. Sonuç felaket olduğunda ise yine suçlu çevirmendir. 5 kuruş fazla vermesin diye Google Translate ile çeviri yapan tercüme bürolarını seçen müşteriler değil.

Tags: