Traklar‘ın en önemli özelliklerinden birisi, Demir Çağı kültürünün önemli bir temsilcisi olarak bilinmeleridir. Trakya’ya M.Ö 1200’lerde ve belki de biraz daha erken dönemde başlayan göçlerle yerleştikleri tahmin edilmektedir. Gelenlerin bir kısmı Kuzeybatı Anadolu’ya yerleşmiştir.(Bitniler, Frigler…) Avrupa’da Bronz Çağı sonlarında şekillenmeye başlayan Trak kültürü, erken Demir Çağı olarak bilinen dönemde kuvvetli bir şekilde ortaya çıkmıştır. Traklar’ın dili Hint-Avrupa dillerinin Satem Grubu’na dahil edilmiştir. Trak dili, İlir dili ile birlikte Balto-Slav dillerine yakın özellikler gösterir. Ancak ölü bir dildir ve yazı kullanmamış olan Trak toplulukları, dilleri hakkında fazla bir şey bırakmamıştır.

Ölü bir dil olan Trakça’nın günümüzdeki en yakın akrabası Arnavutça‘dır.

Fakat günümüzde Trakyalı halkının (teben oluyom onuçtan yazıyom ya) kullandığı birtakım kendine has kelimeler mevcuttur. Gelin birlikte bu kelimeleri öğrenelim beya

Kızan: çocuk, genç manasında
Kızçe: kız çocuğu
Enik, encik: kedi, köpek yavrusu
Pale: köpek yavrusu
Talika: tamamen ahşaptan yapılma at arabası
Pırkalamak: kurcalamak, dürtmek (sobayı pırkalamak)
Bikerette: bir işi tek seferde yapmak
Maacır: muhacir
Aydamak: sürmek (araba-bisiklet)
Aykırlamak: bir istikamete yönelmek, yöneltmek
Sakil: salak
Peçka: her yerde kuzine diye bilinen dökme demirden yapılmış soba.
Ekşimik (iişimik): lor peyniri
Piinir: peynir
Kufa: kova
Suvan: soğan
Aretlik: ahiretlik (arkadaşa)
Şam şiytanı: cin fikirli
Sıpıtmak: fırlatmak,atmak, fıydırmak
Kösteklenmek: takılıp düşeyazmak
Eyyyyyyy!: bir seslenme biçimi (tehdit ifade eder)
Kadam: kardeşim
Aga: abi
Aba: abla
Çü bee: köpek kovalama ünlemi
Mari, mare: Kadına hitap sekli
Gündöndü/ gündendi: ayçiçeği
Ampir: salak, sersem
Kapçık ağızlı: ağzında bakla ıslanmayan
Langır langır: boş boş ve alık alık
Kendiliksiz: aklı başında olmayan
Tırıldama: kafamı şişirme
Te / ti niyanda: işte orada
Kaptır burdan: bu yoldan devam et
Bızıklamak: kurcalamak, karıştırmak
İnge: yenge
Ayda bakalım: sür, öndeki aracı takip et.
Nabüsünüz: n’apıyorsunuz
Üşüüüüz biz: üşüyoruz biz
Aayır be abacım: hayır ablacım
Domtiz: domates
Avuç: havuç
Yımırta: yumurta
Sefte: ilk
Onuçtan: o yüzden
Kaçım kaçım: telaşlı
Cicile: misket
Bet: çirkin
Ava: Havva isminin yöresel telaffuzu
Asan: Hasan isminin yöresel telaffuzu
Aade: haydi (hayde)
Te burda beya nere baküsün: bir şey gösterirken kullanılır
Kaç öte be eyy: yer isterken
Epten aykırı gidersin: çok terssin
Somak: çene
Ümük: gırtlak
Kafası aydamak: kafası basmak.

Yazardan Not: Okumacasanız bu yazımı, bizim paleyi salarım ıstırım sizi vaalaa aykırı kaçaasınız yola dooru :)

Not 2: Yaşasın Kırklareli Spor. “Kırklar Yırtar”


Kaynakça ve Daha Fazla Bilgi için:

Fotograflar:

Tags:

1 Comment

  1. Doğma büyüme Trakyalıyım ama bir Trakyalı gibi konuşmuyorum. Hayatım boyunca hep Trakyada olduğum için bu konuşma tarzı bana pek garip gelmiyordu fakat büyük ve Trakya dışındaki şehirlerde uzun zaman geçirmeye başladığım zaman bu konuşmanın bana hissettirdiklerini anlamaya başladım. Şehirde yabancıların arasında dolaşırken Trakyalı birisiyle karşılaşınca bu konuşma evden bir parça olduğu için insanı mutlu ediyor:)

Comments are closed.