Hepimiz elimizdeki işe odaklanmak için birtakım yöntemler geliştirmiş veya işe yarayacağını düşündüğümüz önerileri kulak ardı etmeyip şansımızı denemek istemişizdir. Bugün ÇeviriBlog yazarları sizler için odaklanma süreçlerini anlattılar. Bakalım kimler çeviriye nasıl odaklanıyor ve sizlere neler önerebilir. Ne dersiniz, isteyen kendine yakın bulduğu çevirmeni yorum kısmına yazabilir.

Senem KOBYA: Reklam ve tanıtım çevirileri yapıyor. Çeviriye başlamadan önce kahve yapıyor. Bu esnada da mutlaka sözlerini bildiği bir şarkı dinliyor ve o şarkıya eşlik ediyor.

Melis Pelin MOLU: Reklam, belgesel ve senaryo çevirileri yapıyor. Çeviriye başlamadan önce uğurlu şarkısını dinliyor. Her çeviriden önce bir resim yapıyor veya bir hikaye yazıyor. Mutlaka şöyle olmalı dediği bir ortamı henüz yakalamış değil. Kendisini gürültü ve sokak sesleri eşliğinde tıkır tıkır çalışırken de bulabilirsiniz; neredeyse kalp atışınızı duyabileceğiniz kadar sessiz bir ortamda çeviri yaparken de. Değişmeyen tek arzusu düzen ve temizlik!

E. Derya YAMANER: Mühendislik bilimleri alanında teknik çeviriler yapıyor. Çeviriye odaklanmak için bazen başlamadan az önce kitap okuyup zihnini açıyor bazen ise yüksek sesli müzik dinleyerek zihnini canlandırıyor. Ardından da çeviriye başlıyor.

Ozan ŞENGÜL: Teknik ve ekonomik metinler üzerine çeviriler yapıyor. Genelde çeviri öncesi kendini sessizliğe gömüyor. Amaç ise sıfır dikkat dağınıklığı, %100 odaklanma.

Pınar IRMAK: Edebi çeviri ve şiir çevirileri yapıyor. Uyumlu olabilmesi ve karşılığını ana metinde tam verebilmesi için Türkçe okumalar yapıyor. Aynı anda farklı alanlarda yaptığı okumalarla dilsel eşleştirmelerini hızlandırıyor. Karışık ve gürültülü ortamlarda daha rahat çeviri yapıyor.

Asena LEBLEBİCİ: Ticari çeviriler ve alt yazı çevirileri yapıyor. Genelde çeviriye başlamadan önce kafasının dağılması için bir kahve içiyor, eğlenceli bir video izliyor veya bir şiir dinliyor.

Hilal ADBAY: Yönetim sistemleri standartları üzerine çeviriler yapıyor, okuyor, araştırıyor. Ayrıca nadir görülen hastalıklardan biri olan PKU (Fenilketonüri) ile ilgili çeşitli çeviri çalışmaları yapıyor. Çeviriye başlamadan önce kulaklığını takıp Evgeny Grinko’nun piyano resitalleri ile başlayarak çeviri yapıyor ve ardından daha hareketli müziklere geçiyor. Bazense çeviriye göre horon da dinleyebiliyor.

Emrullah KARA: Öğrencilik hayatında hem uzmanlaşmayı istediği hem de her fırsatta biraz çekindiği tıp çevirisi alanında çeviriler yapıyor. Tıp çevirilerinde bir çevirmeni en çok zorlayan şeyin yoğun terminoloji kullanımından ziyade doktorların kullanmaya can attığı kısaltmalar olduğunu düşünüyor. Ayrıca öznesi, yüklemi ve yeri geldiğinde elli sefer de okunsa anlamı olmayan cümlelerin çevirmeni zorladığını düşünüyor. İşte bilgisayarın başına oturunca karşılaşacağını bildiği bu zor ama bir o kadar da eğlenceli sürece başlarken onu rahatlatan ve odaklanmasını sağlayan tek şey radyo dinlemek. Çoğunlukla haber kanallarını dinleyip hem işinin başındayken gündemi takip ediyor hem de kendisini günlük hayatın içinde hissedip rahatlıyor.

Görsel Kaynakçası:

Focus on
Öne çıkan görsel

Tags: