Akademik tercümeler, bazı akademik alanlarda yapılan çeviriler olarak tanımlandırılabilir. Bir nevi araştırmacı unvanıyla şahıslar, bitirme tez ve projeleri, yüksek lisans ve doktora tezleri ve makale çalışmalarında akademik tercümelere sık sık başvurmak durumunda kalır. Pekala, uzmanlık gerektiren bir sektör olduğundan dolayı ince elenip sık dokunan bir çalışmanın ürünüdürler. Günlük çeviri alanlarında bir hata payı dahi olsa bırakabilirken, akademik çeviriler sıfır hata mantığıyla hazırlanır. Bu açıdan mümkün olduğunca özenli çalışmalı ve aşağıdaki hususlar konusunda dikkatli olmalıyız.

1. Öncelikli Saha Çalışması
Elimize gelen çeviri metnine göz gezdirmeden asla kabul etmemeliyiz. Öyle ki, çeviri tecrübemize istinaden yukarıda da belirttiğimiz gibi diğer çeviri türlerinden ayrıldığından dolayı bizi zorlayacaktır. Çeviriye başlamadan önce muhakkak konu ile ilgili birkaç temel kaynağa göz atmakta fayda görüyorum. Aşina olduğunuz ya da hiç karşılaşmadığınız bir konu hakkında yazılmış bir metin olabilir bu sebeple önceden kısa bir bilgi birikimine sahip olmak bize fayda sağlayacaktır.

2. Terim Çalışmaları
Metnimiz doğal olarak bizi terimlere boğabilir ve bu sebeple terimler sözlüğüne ihtiyaç duymak kaçınılmazdır. Akademik çeviri sektöründe terimsel olarak en çok zorlanan alanlar genel itibarıyla; tıbbi terimler, hukuk terimleri, mühendislik-mimarlık terimleri vs. şeklindedir. Bu sebeple, kaynak dilden hedef dile her iki alanda da terim sözlüğünü elimizin altında bulundurmakta fayda görüyorum.

3. Tez ve Makale Yazım Kuralları
Tezler ve makaleler belli kurallar çerçevesinde yazılmaktadır. Her üniversitenin kendine ait tez yazım kuralları olduğu gibi makaleler konusunda da aynı durum geçerlidir. Bu açıdan dipnotlar, kaynakça yazımları, tablolar, şema ve grafikler, ek ve indeksler (dizin) konusunda tercümanın bilgi sahibi olması ve kaynak metnin aslına uygun şekilde yazım kurallarına dikkat ederek çalışması gerekmektedir.

4. Akademik Yazım
Anadilimiz de dahi yazma becerisi konusunda zaman zaman sıkıntı yaşadığımız muhakkak. Bu nedenle söz konusu çeviri alanımızda akademik dil kullanımının önemi de büyüktür. Anlaşılması ve kullanımı zor olsa bile zamanla uzmanlaşabilecek hale gelinebilir. Her alanın üslubu farklı olduğundan ötürü anlam bütünlüğünü en iyi verecek şekilde çalışmak ve akademik bir dil kullanmak önemlidir.

5. Yardım İstenmesi Gereken Durumlar
Bu türde çevirilerde genel olarak sonu gelmeyen cümlelerle karşılaşmamız olasıdır. Her zaman yaptığımız gibi cümleleri iki veya üçe bölmede sıkıntı yoktur, elbette istenen anlamı verdiğimiz müddetçe. Fakat aklımıza takılan, bir türlü anlamlandıramadığımız ifadelerle ya da terimle karşılaşmak mümkündür. O açıdan kendimizi bilgisiz hissetmemiz ya da paniğe kapılmamıza gerek olmayacaktır. Bu alanda uzmanlaşmış ya da bilgi sahibi olan güvenilir kişilere ulaşabilir ve yardım isteyebiliriz. Yetmediği durumlarda ise yazarımıza danışıp fikir edinebiliriz (bu bizi bilgisiz ya da aciz göstermez).

6. Düzenlemeler-Düzeltmeler
Elimizdeki metni tamamladığımızda derin nefes almıyoruz tabii, gözden geçirmemiz gereken durumlar elbette olacaktır. Kendimize dinlenme için ayırdığımız ve bilgilerin hala beynimizde taze olduğu anlardan birinde silkelenip son rötuşlarını yapmak gerek. Tavsiyem süreyi iyi ayarlamanız ve en az iki kez metni gözden geçirmenizdir. En başında belirttiğim gibi hassasiyet gerektiren bir çeviri türü olduğundan dolayı birkaç kez gözden geçirmek içimizi rahatlatacak ve bu sağlıklı çalışma diğerlerinin de kapısını açacaktır.

7. Zihin Açacak Birkaç Küçük İpucu
Her tercümanın kendince odaklanma yöntemleri, kendini motive edecek meşguliyetleri olabilir. Fakat ben size çeviri yaparken bol su içmenizi tavsiye ediyorum, bu zihninizi açacaktır. Aynı zamanda uyku problemi yaşadığımız anlarda gün içerisinde sürekli kahveye yüklenmek yerine elma tüketmek mideniz için faydalı olacaktır. Yine de başa çıkamıyorsanız el ve ayak bileklerinizi soğuk suyun altında birkaç dakika bekletmek size kendinize getirecektir.


Kaynak

Tags: